2020 yılı nasıl geçtik kimse anlamadı değil mi? Halbuki çoğu zaman evlerdeydik ve zaman geçirmek çok zordu. Buna rağmen hastalık ile mücadele ederken vakit bir şekilde geçiverdi. Çok ilginç. Sanırım 2020 yılı kimsenin hatırlamak istemeyeceği bir yıl olacak. Hastalıklar, felaketler, depremler, ölümler… Bir çok sevdiğimizi bu yıl içinde kaybettik. Acının hüküm sürdüğü bir yıl oldu.
2021’den beklentiniz ne diye sorulduğunda ise sanırım herkes coronavirüs belasının son bulması diyecektir. Hakiketen hayatımızda izi silinmeyecek yaralar bıraktı. Travmatik bir sene oldu diyebiliriz. Tabi 2021’e ilişkin en büyük beklentilerden biri de aşı meselesi. Üzerine bir çok komplo teorisi geliştirilse de şimdilik tünelin ucundaki ışık bu şekilde görünüyor. Aşı meselesini medyadan çok sosyal medya irdeliyor. Etkileri ne olacağı yönünde bir çok asılsız diyebileceğimiz söylemler var. Fakat yine de umudun var olması çok güzel bir şey. Çözümsüzlüğün yarattığı karamsarlık bir şekilde son bulacak gibi. En azından yine beklentimiz bu yönde.
Pandemi döneminin sona ermesinden sonra maskesiz gezebilecek miyiz? Maske olmayınca kendimizi biraz eksik hisseder miyiz? ‘Aaaa maskemi unutmuşum’ söylemi ve yarattığı vicdan azabı hissi kalkacak mı? Ben bunların kolay kolay kalkacağını düşünmüyorum. 2020 yılı hepimizde bir şekilde iz bırakacak. Kaygı bozuklukları bile 2020 yılından kalacak. Düşünsenize marketten aldığınız ürünün ambalajından bile şüphelenmiştik. Bu kaygı bozukluğu hayatımızın her yerine sirayet edecek. Neyse yeni yılınız şimdiden kutlu olsun.
|