Mahalli seçim çalışmaları tüm hızıyla sürüyor.
Siyasi partiler, milletvekillerini, il başkanlarını, ilçe başkanlarını, belediye başkanlarını ayrı ayrı toplayıp genel politikalarını oluşturuyorlar.
Belirli bölgeler için adaylarını şimdiden açıklayıp çalışmalara başlatıyorlar.
Herşeye rağmen son ana kadar aday tespitini bekleyecekleri yerler de var. Çünkü oralarda adayların kimlikleri belirleyici olacak ve rakiplerine göre aday tespiti yapmaları gerekiyor.
Genel başkanlar ve parti yöneticileri ne hesap yaparlarsa yapsınlar sonuçta adayların kimlikleri, tecrübeleri, meslekleri ve kadroları belirleyici olacak.
Çünkü artık seçmenler arasında bir ittifak anlayışı oluştu ve çoğu bölgede oylar birbirine çok yakın, adaya bağlı küçük çaplı yer değiştirmeler bile sonucu belirleyebilir.
***
Salı günü partilerin grup toplantılarında genel başkanların yaptıkları konuşmalara bakılırsa ince hesapların yapıldığı anlaşılıyor.
AK Parti, MHP ile açık açık süren mahalli seçimler için ittifak görüşmelerinin kendilerine seçmen kaybettirdiğini görmüş olmalı.
AK Parti, özellikle Doğu ve Güneydoğu’da hatta Batı’da oy kaybetme endişesi ile “Kürt” kimliği tartışmasını öne çıkartıyor.
Bu tartışmaya ateşli bir giriş yapan MHP de, AK Parti ile yakın durduğu için uzaklaşan seçmen tabanına mesaj veriyor.
AK Parti ile MHP tartışmasının CHP ve İyi Parti’nin önünü kesmeye dönük olduğu açıkça görülüyor.
Herkes biliyor ki bu iki partinin liderlerinin birbirlerine söyledikleri ve benim buraya yazmaya bile utandığım ifadelerden sonra Cumhur İttifakı kurulduysa bundan sonra da son anda bir araya gelebilirler.
Ya da mahalli seçimler için ittifak görüşmelerini bölgesel olarak alt kadrolarla sürdürürler.
Bu aşamadan sonra bu iki partinin birbirinden ayrılma şansı yoktur diye düşünüyorum.
***
CHP ve İyi Parti açısından bakıldığında, tüm gelişmeler muhalefetin işini kolaylaştırıyor.
Ekonomik krizin her geçen gün daha da hissedildiği bir dönemde iktidar partisi gündemi ne kadar değiştirirse değiştirsin, insanlar günde 3 öğün sofraya oturuyor.
Papaz meselesi, Suudi Arabistan cinayeti, andımız tartışmaları ve başka gündemlerin de iktidara güç katması çok zor.
CHP, İyi Parti ve Saadet Partisi’nin kendi aralarındaki ilişkilerin saygılı olması Millet Cephesi’ni daha avantajlı hale getiriyor.
Devletin siyasi partilere ekonomik yardımı ile toparlanan İyi Parti, kendi kadrolarına ideolojik bir duruş veriyor ve kamuoyu nezdinde politikalarını netleştiriyor.
Saadet Partisi geleneksel tutarlılığını sürdürüyor.
Ancak CHP’de henüz taşlar yerine oturmuş değil.
***
Zonguldak’ta CHP aday adayları il ve ilçeler için başvurularını yapıyor. Genel Merkez’de kulis çalışması yapanların isimleri de ortalıkta dolaşıyor.
Zonguldak’ta CHP, en azından merkezde ön seçim yapabilir. Böylece diğer adayların küsmesi de engellenmiş olur.
İlçelerde örgüt ve kamuoyu araştırmasıyla sonuç alınabilir.
Ancak herşeye rağmen adaylar belirlenirken diğer partilerin adayları da Zonguldak’ta dikkate alınacaktır.
Adayların en azından Millet İttifakındaki diğer partilerden oy alabilmesinin hesabı yapılacaktır.
Önseçimde oy kullanacak CHP üyeleri de Zonguldak’ın dengelerini göz önünde bulundurursa sonuç olumlu olur.
CHP için, gündeme dair Genel Merkez politikalarındaki yetersizlik en önemli handikap olarak görülüyor.
Dün partili bir arkadaş, Fox TV’den Fatih Portakal’ın Kılıçdaroğlu’ndan daha iyi muhalefet yaptığını söyledi. Yıllardır tanıdığım arkadaş ilk kez böyle bir ifade kullanınca yazmak istedim.
***
AK Parti, İl Başkanı’nın belediye başkan adaylığı için araştırma yaptırmış.
AK Parti, partiye emek vermiş kadroları mutlaka değerlendiriyor ve bu vefalı davranış ile diğer kadrolarını da motive ediyor.
Zonguldak’ta seçimi alıp alamayacağı konusunda bir şey söylemek zor.
MHP, eski İl Başkanı ile Zonguldak Merkez’de şansını zorlayabilir. Milletvekili adaylığında hem CHP’den hem de Ak Parti’den oy aldığı görüldü.
CHP ve AK Parti’de hatalı aday tercihleri MHP’nin şansını daha da artıracaktır.
Eğer MHP, birinci sıra milletvekili adayı yaptığı önceki il başkanından başka bir aday gösterirse Cumhur İttifakı gizli anlaşma yapmış demektir.
|