|
|||
![]() |
BEDENİ-MEDENİ KAFA VE SEÇİMLER | ||
Arife GÜLERYÜZ | |||
inanisgazetesi@gmail.com | |||
Seçim sürecinin bitmesi, stres sürecinin bitmesi olarak ortaya çıktı. Elbette, seçim için kolları sıvayanlardan yani kendini seçmen; ki, bunlar daha ziyade seçim kaybedenlerin ‘Stres’ yüklü olmaları normaldir. Genel olarak baktığımızda, gerçekten de ortaya çıkan sonuç, herkesi memnun etti. Politik kimlik ve kişilikle bakanlar elbette kaybettikleri bölge ve parti adayları için dertlenmiş olabilir. Gerçek şu ki, ekonomik ve siyasi ortam, toplum katmanlarını oluşturanların tamanını strese sokuyordu. Seçim kazanmak için, karşı tarafın taciz edildiği sloganlar ve gövde gösterileri, insanların tamamını zora sokuyordu. Tarafı olduğu parti lideri ya da partisinin adayı tarafından da söylenmiş olsa; ötekileştire laflar, ‘İnsani’ açıdan herkesi tedirgin etti. Üç ay önce, partilerin aday ve liste belirlemeleri için geç kaldığını belirten yandaşlar bile; parti liderlerinin seçim kazanmak için sarf ettikleri nutuklar karşısında hayretlerini gizleyemeyip, bir an önce sandık başına gitmeyi seslendirmeye başladı. Neresinden bakarsanız bakın, İttifak adı altındaki siyaset birleştirmeleri, ‘Amigo’ particilerin işine pek gelmedi. Amigo particiler, sahada mücadelesini ittikleri partilerinin kazanmak için her yolun mubah olması konusunda hem fikir. Yani, kazanılacak başkanlık ya da zaferin kimseyle paylaşılmasına taraf olmayan tipler… Geride kalan bir seçim üzerine konuşuyoruz şimdi. Elbette kaybedilen seçim bölgeleri için, amigo taraftarlar, ‘Kabahat Kimde!’ incelemesi yapacak. Kaybeden taraflara sorsanız, şimdi aday ve meclis listeleri ile seçime girmeyeceklerini, hizmet konusunda, proje konusunda değişiklikler yapacaklarını söylerler. Bu günlerde, yapılan seçimler için ‘İtiraz’ süresini yaşıyoruz. Elbette kıldan-tüyden meseleler için itirazlar yapılacaktır. Ancak, Zonguldak ve havalisinde, itirazlar neticesi değişeceğine inandığım bir seçim çevresi yok. En önemlisi, hani ‘Bilmem kim’ demiş ya, ‘Mu milletin bilmem kaçı salaktır’ diye… Halt etmiş… Yüz tane profesör bilgisayarın başına geçse, böyle bir seçim sonu matematiği çıkartabilir mi? Bu sonuçlara; ister Zonguldak bazında bakın, isterse yurt geneli için. Belde, ilçe ve il bazında bakın olaylara/seçimlere… Kazanan ve kaybedenler açısından inceleyin… Toplayıp çıkardığınızda, ‘Kazananın’ haklı olduğuna ‘Ferman’ buyuracaksınız. ‘Adayın yetersizliği’, ‘İç muhalefet’ etkisi, ’Proje fasaryalığı’, ‘miting rezaleti’, Vekillerin yokluğu’, ‘halka dokunamamak’, İttifakta eksiklik’ gibi birçok sebep saymak mümkün. Olaya, elbette ‘Demokrasi’ açısından da bakmak lazım... Demokrasi tarihimiz açısından bakıldığında çok genciz. Muhtarlık seçimi de olsa, Cumhurbaşkanlığı seçimi de olsa… Hatta, Cami derneği seçimi olsa, bu demokrasimiz açısından bir tecrübe olarak yazılacaktır hanemize… Hem ülke hanemize hem birey hanemize… Demokratik devletin alt yapısını, örgütlü toplum ve özgür bireyin oluşturduğunu hatırlarsak; bu tecrübenin seçme-seçilme hakkının ötesinde, ‘kendini yönetmekle’ konusunda aldığımız mesafe olarak ne kadar değerli olduğunu görürüz. Üç ay önceden kendimizi konsantre etiğimiz seçim süreci, gerçekten çok güzel geçti. Lider sultasının, tabanının dik tutmak, dinç tutmak için sarf ettiği bazı maksadı hatta haddi aşan sözler; politikanın argümanları içinde ve siyaset zamanı içinde ‘tenzilatlı’ dinlenecek sözlerden başkası değil. Kaşar politiplerin sarf ettiği kışkırtıcı sözlerden elbette etkilenenler olmuştur. Bunlar, bu sözlerin yanlışlığını kabul etmenin yanında tartışarak yayılmalarına sebep olarak; gelecek nesillere ‘Yanlış’ olarak aksettirilmesine vesile olmalıdır. Bunda hiçbir ‘Vebal’ ve ‘Günah’ yoktur. Bu arada, gündelik işlerin telaşından atladığımız ve yeni duyduğumuz bir çok haber ve anektod’un tahlil ve tenkidi bundan böyle yazarak-konuşarak yayıp, gelecek nesillere ‘Tecrübe’ olarak aksetmesini de sağlamak, bizim boynumuzun borcudur. Birey olarak oy verdiğimiz adayların kaybetmesi kadar, seçim kazanması da mümkündür. Güzel olan, hayatın devam etiği yolundaki aklı selim davranışların ortaya konabilme cesaretini toplayıp, kucaklaşma ‘Saygı’ ve sevgisini yansıtabilmektir. Sandıktan çıkanı kabul etmemek, ‘Bedeni’ kafaların, sandıktan çıkanı kabul etmek ‘Medeni’ kafaların işidir.
|
|||
Etiketler: BEDENİ-MEDENİ, KAFA, VE, SEÇİMLER, |
|