Siyasi partileri kuşatmaya çalışan iç dinamiklerin kontrollü hareketleri, seçim arifesinde kendini göstermeye başladı.

“2019’un matematiği’ içinde kendini görmek için tüm hazırlıklarını yapmasına rağmen, listelerde çıkmayı başaramayanlar, kendileri ve partilerine zarar vermekten imtina etmiyorlar.

Gökçebey de eski ilçe başkanı Lokman Aydın, aday tanıtım toplantısı gibi partinin önemli bir etkinliğinde, AK Parti genel başkanının Zonguldak’taki temsilcisine yumruk attı. Sebep, atanan belediye başkanını beğenmeyiş…

Politika, insanlara hizmet etmek için seçilmiş yollardan biri. Elbette ‘Parti içi demokrasi’ ve ‘Parti içi disiplin’ gibi; siyasi partilerin olmazsa olmaz düsturları vardır. Partilerde siyaset yapma kararı verdiğinizde, bu düsturları otomatik olarak kabul etmek zorundasınız. Beğenmiyorsanız çeker gidersiniz. Bunu ‘Yumruk’ ve ya bir başka ‘Şiddet’ şekliyle anlatmanız hem ‘Etik’ hem de ‘Yasal’ olarak kabul edilemez.

Olayın bir başka versiyonu CHP’de yaşandı.

CHP Merkez İlçe Başkanı Fikret Zaman, partisinin genel merkez tarafından onaylanan İl Genel Meclis listesini, seçim kuruluna getirirken değiştirmiş.

Onaylı listeden istemediği isimleri çıkartıp, yerlerine istediklerini yazmış.

Liste belirleme işlemi, partilerde ‘Bir kişi’ yetkisinde değil ki! Hele de ‘Sosyal demokrat’ veya ‘İnsana saygı’ temeli üzerinde kurulu düzende politika yaptığını iddia eden bir partide…

Liste Zonguldak’ta belirlenirken, istediğiniz tasarrufu yapma hakkınız var. Teklif eder, kurullarda tartışılır ve liste oluşturulur. Çoğunluğun rızası ile oluşturulmuş liste, biri yada birilerinin işine gelmeyebilir. Listelerin itiraz süreleri vardır. Bu süre içinde yetkili organlara danışılır-tartışılır ve partiyi temsil edecek liste/isimler ortaya konur.

Aslında her iki olayda da, genel merkeze karşı bir ‘Başkaldırı’ var. Genel merkezin yaptığı tasarrufları benimsememe, ‘Kabul etmeme’ var. Elbette bu parti suçu… Parti içi demokrasi ve parti içi disiplin adı altındaki sıralanan parti beklentilerinin ayrıldığı noktada, bir ‘Mihenk taşı’.

AK Parti, taraflar şikayetçi olmayınca, iş karakolluk olmadan olayı ‘Şimdilik’ kaydıyla kapattı. Ancak, genel başkana atılan yumruk, inanıyorum ki, atanın yanında kar olarak kalmayacaktır. Bu seçim kargaşasında el atılmasa bile seçimden sonra mutlaka değerlendirmeye sokulacaktır.

Bana göre yumruk atan politip, bir daha AK Parti içinde politika yapamaz. Yine bana göre, yumruk yiyen il başkanı da o koltukta bundan sonra kolay kolay oturamaz.

CHP’de olaya anında yüzde ellilik bir operasyon çekilmiş. Merkez ilçe başkanı görevden alınmış. Ancak, olayın seçmen bazında derin yara açmaması için, listede tahrifat yapan merkez ilçe başkanının yazdığı isimler çıkartılmamış.

Olaya, kurumsal mutabakat ve toplumsal mutabakat açısından bakalım.

Siyasi parti liderlerinin seçim alanlarında birbirleri için söyledikleri lakırdılar, aşağıya tahrik edici bir üslup şeklinde yansıyor. Siz yukarda liste belirlerken ‘keyfe keder’ davranırsanız, aşağıdakilerde sizin bu davranışlarını aynen taklit ederler.

Partiler arasındaki İTTİFAK çalışmasının ana gayesi, kurumsal mutabakatın sağlanması veya sağlanma gayretinin aşağıya/seçmen bazında /yayılmasını sağlamaktır. Siz yukarda birbirinize ağza alınmayacak laflar ederseniz, aşağıda bu daha katmerli olarak yayılacaktır.

Ve seçimlerin hemen akabinde, kurumsal mutabakatın göstergesi olan İTTİFAK, anında ortadan ‘Cart’ diye yırtılacaktır.

Politika, karşılıklı sevgi-saygı üzerinde kurulmazsa, demokrasi ve disiplin adı altında keyfi uygulamalar bana göre artacaktır.

Bu iki uygulama, siyasilere ve siyasi partilerin tabanlarına önemli uyarı niteliğindedir.

Ders alınırsa, elbette…