Askeri ve ekonomik olarak güçsüz ülkelerin başında, darbeyle görevlendirilmiş zorbalar var. Bu zorbaları kullanarak ülkelerin tabi kaynaklarını yağmalayan, Birleşmiş Milletlerin daimi üyeleri, bu ülkelerde serbest seçimle halkın iradesinin iktidara yansıması engelleniyor.
Birleşmiş Milletler (BM) güya; milletler arası hukuku, insan haklarını, devredilemez evrensel kişi hak ve hürriyetlerini gözetmek, geliştirmek ve güvence altında tutmak için kurulmuş.
Bu BM Birleşmiş Milletler mi? Yoksa Birleşmiş İlletler mi?
Kore’yi ikiye bölüp kardeşi kardeşe kırdıran, BM üyesi Ülkeler ABD, Rusya değilmi? Kamboçya’da Pol Pot canisine katlettiği halkının kafataslarından koleksiyon yaptıran BM’nin daimi ve veto hakkı olan üyesi Rusya ve ABD değimli?
Afganistan ülkesini Rusya işgal etti, sıra ABD’ye geldi. Ne yaptılar? Çocukları ve uçurtmayı vurdular.
Bir Afrika atasözü derki; Fransız lejyonerleri ellerinde İncil kitabı ile geldiler, “kapatın gözlerinizi sizi vaftiz edeceğim” dediler. “Gözlerimizi açtığımızda bizim elimizde İncil, Lejyonerin elinde altın ve elmas vardı” Fransa BM üyesi değimli?
ABD kendi ikiz kulelerini enteresan bir şekilde yıktı, suçluyu, Afganistan, Irak, Tunus, Cezayir, Pakistan, Libya’da aradı ve sadece çocuklarla uçurtmayı vurdu.
BM kararıyla kurulan NATO koalisyonu; Irak’ta kimyasal silah aradı. Aynı koalisyon Suriye’de kimyasal silah aradı, ama çocukları ve uçurtmayı vurdular.
Sonra kimyasal silah yokmuş yanılmışız dediler.
Önce aynı BM üyeleri ambargolarla Irak halkını perişan edip rejime, Devlet ve İktidara karşı öfke pompaladılar. Sonra, demokrasi getireceğiz, sizi diktatörden kurtaracağız dediler.
Bu NATO koalisyonu Irak’ı yağmaladı, tarihi eserleri, Irak halkının hazinesini talan ettiler. Ne Irak Devleti kaldı, nede şehirler evler fabrikalar yerle bir edildi.
Arap baharı diye bir asimetrik tezgah planladılar, halkın demokrasi taleplerini, iktidar ve devlete yönelterek, Libya, Mısır, Suriye, Tunus, Cezayir gibi ülkelerde, Devlet ile halkı karşı karşıya getirip, devleti zaafa uğrattılar. Libya, Suriye ve Somali’yi aynı koalisyon yerle bir ederek, halkın kendi iktidarını seçme ve kendi kaderini belirleme hakkını ve egemenlik haklarını ellerinden aldılar.
Irak ve Suriye’de meydana gelen Devlet otorite zafiyeti, iç savaşa yol açtı. İç savaş, yoksulluk, ekonomik sıkıntılar, aynı BM üyesi Ülkelerin ambargosu nedeniyle acze düşen devlet yetkilileri de halka şiddet kullanarak düzeni sağlama yolunu seçti.
Aynı BM üyesi, ABD, Fransa, İngiltere, Almanya, Hollanda koalisyonu ve Rusya, Suriye’de “çocukları ve uçurtmayı” vurmaya başladılar.
Aynı BM üyesi, ABD, Fransa, İngiltere, Almanya, Hollanda koalisyonu ve Rusya, Libya’da “çocukları ve uçurtmayı” vurduktan sonra Libya’yı iç savaşa bıraktılar.
Irak’ta devlet otoritesi kalmadı. Öyle bir hükümet kuruyorlar ki, Bakanların hepsi Irak asıllı İngiliz vatandaşı. Şiileri, Sunileri ve kuzeydeki 36. paralelin kuzeyini başı boş bırakıp Irak devletinden kopardılar.
Burada oluşan otorite boşluğunu, terör örgütlerinin değişik fraksiyonlarına katliam alanı sağladılar. Burada savaşçılık oynayan PKK, YPG, DEAŞ, İŞİD vs tek kurşun sıktığı Ülke Türkiye olmakla beraber, BM de ve NATO’da stratejik ortağımız olan, ABD, Fransa, İngiltere, Almanya, Hollanda bu terör örgütlerini on binlerce tır silah verdiler. Bunun yanında Irak Suriye halkı bir yandan terör örgütleri, bir yandan kendi Devletleri ve ABD, Fransa, İngiltere, Almanya, Hollanda oluşan NATO koalisyonun bombalarından kurşunlarından kaçarak Türkiye’ye sığındılar.
ABD, Fransa, İngiltere, Almanya, Hollanda oluşan NATO koalisyonunun hesabı terör örgütlerini kullanarak, Türkiye’yi karıştırıp parçalamaktı.
Türkiye; Irak, Suriye, Libya Lübnan, Ürdün, Somali, Yemen, Mısır, Tunus, Cezayir, Fas ülke halklarının güvendiği ülke oldu.
Suriye’de ESED’in varil bombalarının enkazından çıkarılan yüzü gözü kan içinde çocuğa Türk askeri “korkma iyi olacaksın seni Türkiye’ye götüreceğiz” deyince acı dolu yüzü birden gülümsemeye başladı.
Siz BM daimi üyeleri Amerika, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin çocukları ve uçurtmayı vurursunuz.
Biz yardım ederiz ve o çocuğu enkazdan çıkarıp sevindirip tedavi ederiz, farkımız budur.
|