Bilirsiniz sosyal medya hesaplarımızdan bazen yok şu kadar kişiye yolla, yok kayıt ol diye bir sürü mesaj gelir.
Bu sefer gelen mesajı sizlerle paylaşmak istedim. Her kim yazdı ise aynı duyguları taşıyorum. Bizler daha güzel günlerde eğlenebilmek acılarımızı paylaşabilmek için sabretmek zorundayız. Bir düğüne gidip çiftin mutluluğunu paylaşamadıkça, taziyeye gittiğimde sıkıca sarılıp acısını dindirmeye çalışmadıkça bana yetersiz geliyor.
O ortama katılmak yerine yapılabilecek bir sürü şey var. Ne bekleyen kırılsın alınsın nede giden çabalasın.
Fazla söze gerek yok gelen mesajı olduğu gibi aktarıyorum. Sevgiyle kalın.
SEVGİLİ DOSTLARIM VE ARKADAŞLARIM
Ben düğün- nişan taziye gibi topluluklara, gezmelere gitmiyorum /gitmeyeceğim de.
Gidersem ölür ve öldürebilirim.
Yaşamayı, hayatı, ailemi, evlatlarımı, arkadaşlarımı, dostlarımı ve kendimi seviyorum.
Kendimi ve ailemi her zaman karantinada tutuyorum.
Zorunlu olmadıkça dışarı çıkmıyorum.
Bunları yaparsam yaşarım ve ben yaşarken yaşatmak istiyorum.
İnsanlarla birlikteyken maske takıyorum ve sizden 2 metre uzakta duruyorum.
Size saygı duyduğumu bilmenizi isterim, virüsü taşıyor ancak belirtilerini göstermiyor olabilirim ve virüsü size bulaştırabilme riskim var.
Hayır, virüs “korkusu”yla yaşamıyorum, sadece sorun olmak değil, çözüme katkı sağlamak istiyorum. Böylece kendimi toplum sağlığına katkıda bulunan bir yetişkin gibi hissediyorum.
Dünya benim etrafımda dönmüyor.
Kendimizden başkalarını da düşünerek yaşayabildiğimizde, bütün dünya çok daha iyi bir durumda olacak.
Maske takmak ve 2 metre uzakta durmak beni zayıf, korkak, aptal ya da “kontrol altında” değil, düşünceli ve saygılı bir birey yapar.
Bir an için sevdiğiniz ve değer verdiğiniz birinin hastalandığını farz edin.
Lütfen bir birimizin yaşam hakkına saygılı olalım.
Lütfen dikkat edelim, yaşamak ve yaşatmak istiyorsanız.
Lütfen kopyalayıp yapıştırın.
Ben görevimi yaptım.
Sağlıkla kalın.
Dost, akraba darılmayacak çünkü ben risk grubundayım. Yaşama ve yaşatma hakkım her şeyden önemli..
|