|
|||
![]() |
ESKİ YILLAR | ||
Aysel BAHADIR | |||
Bizim çocukluk yıllarımızda yeni yıl yaklaşırken, postacının uzattığı, sevinerek aldığımız zarfın içinden çıkan bembeyaz karlarla kaplı müstakil bir ev, pırıl pırıl simlerle kaplı çam ağaçları olan bir kart bizi nasılda mutlu ederdi. Bizlerde özenle seçerdik, sevdiklerimize gönderirdik onları mutlu etmek için. Mektuptan çıkan karta bakardık dakikalarca. Sevdiklerimizin yazdığı güzel dilekleri okurduk heyecanla, mutlulukla. Ne bir Noel Baba, nede yılbaşı kutlamaları bilirdik. Bildiğimiz tek şey, televizyonların olmadığı dönemlerde radyo dinleyip şarkılardan fal tutardık. Sana gelsin falan filan. Baş tacımız tombalayı çıkartırdık on ikiden sonra. Sevinerek, birinci çinko, ikinci çinko, tombala diye bağırırken sanki dünyayı sana vermişler gibi bağrışırdık. Birde hile yaptın o çıkmıştı çıkmamıştı derken altı üstü kazandığımız birkaç bozuk paraya sanki altın akçe gibi sevinirdik. ‘Bu yıl şansım açık olacak’ ‘Tüh şimdiden belli oldu bu yıl hapı yuttum’ düşüncelerine takılırdık... Şakalaşmalar, komiklik yapmalar, değişik oyunlar, kulaktan kulağa yâda gizlice tencerenin altını kuruma bulayıp içine su doldurup içinden cin çıkacak yalanıyla kurban seçtiğimiz birine, elini suya sür sonra altına sür sonra yüzüne sür deyip yüzü kapkara olunca bide aynaya baktırıp kapkara yüzünü görünce şaşkınlığı geçmeden yerlere yatan bizler neredeler. Çarşafa sarılıp hortlak olmalar, erkek kıyafeti giyip komşunun kızına elleyen şakacılar neden yok oldular. Şimdilerde evler yetmeyip de eğlence yerlerine giden bizler envai çeşit yiyecekler sanatçılara rağmen o lezzeti bulamamanın hüznünü yaşar olduk, teknolojinin verdiği imkânlarla tebrikleşmelere döndük… Döndük dönmesine de, kalbimizi çırpan on ikiden sonra kapımızı çalıp ikram ettiğimiz tatlar, mantar patlatan çocukları da arar olduk. Bu günleri hiç bilmeyen ve ilkel sanan gençlerimize de bunları anlatınca, aman ne de asosyal bir eğlenceymiş, öyle eğlenmemi olurmuş, o kadar nette oyunlar varken tombala da neymiş derlerken onlar bize bizde onlara acıyarak bakmamızın anlamını hala çıkarabilmiş değilim. Asıl meselenin mutluluk olduğunu ve bu kadar az bir malzemeyle çok mutluluk yakaladığımızı anlatmanın zorluğunu, kelimelerin yetersiz olduğunu hiç bu kadar hmediğim durumlardı oysa. Dönüş var mı? Bir an bile olsa gelir mi geriye o yılların lezzetini verebilen bir yeni yıl daha. Bizler yine de şanslıyız her türlüsünü gördük, en azından. Bundan sonraki yıllarda neler olur bilmem. En önemlisi sağlıklı, hayırlı, ağlatmayan, eksiltmeyen bir yıl olması. Yeni bir yılın başlangıcında mutluluk yakanızı bırakmasın ve beklentilerinizin doğrultusunda gönlünüzce bir yılınız olmasını dileyerek: Sağlıcakla kalınız, Hoşça kalınız. |
|||
Etiketler: ESKİ, YILLAR, |
|