‘Zonguldak geri kalmış illerimizden biri’

Bu açıklamayı devletin yetkili bakanının yapması, yüreklere su serpme yanında, Zonguldak’ın ‘Samimi’ olarak seyredilmesi manasına gelir.

50 sene öncesinin endüstri merkezi ve yaşam kalitesi açısından ülkenin örnek bölgelerinden biri olan Zonguldak; hizmet açısından maalesef her gün biraz daha dibe doğru gidiyor.

Zonguldak’ta trafik rezaletinin en büyük sebebi ‘Alternatif yol’ eksikliğidir. Son beş yıl içinde tünel, viyadük gibi ‘Trafik çilesini’ rahatlatacak yatırımlar öne çıkma sebebi de budur.

Yukarıda, ‘Politikacıların yaptığı, Zonguldak’ı samimi olarak seyretmek’ dedik ya!…  Gerçekten de Zonguldak’ın seçilmiş ve atanmışları, Zonguldak’ı tüm samimiyetleri çerçevesinde seyrediyorlar. Zonguldak’ın tüm sorunlarını ve çözüm yollarını kendi isimleri gibi biliyorlar. Ancak, çözüm yollarındaki basiretsizlik nedeniyle hizmet akışı bir türlü sağlanamıyor.

‘Dirayet’ işte tüm mesele bu sihirli sözcükte… Dirayet eksikliği nedeniyle, risk almaktan imtina eden seçilmiş ve atanmış, hizmetin getirilmemesine katkı yaptığı gibi, hizmetin engellenmesine de katkı yaptığı gerçektir.

Zonguldak geri kalmış bir il.

Cumhuriyetin ilk yılları, Türkiye’nin endüstri merkezi olarak planlanmasına rağmen, bu gün yatırım ve üretim açısından sefilleri oynamasının bir sebebi olmalı değil mi?

Bu sebebi de sadece seçilmiş ve atanmışa bağlamanın anlamı yok.

Zonguldak, seçilmiş ve atanmıştan ‘Mütekamil’ bir il değil elbette. Zonguldak’ı oluşturan toplum katmanlarının tamamı, ‘Şehrin sakini değil, sahibi’ sloganı çerçevesinde bir araya gelmediği müddetçe, hizmetten ‘normal’ istifade etmesi mümkün değildir.

Toplum katmanlarını(İşçi-memur- esnaf- serbest meslek sahibi- köylü- işveren) oluşturanlar , sorunlara demokratik devletin alt yapısı olan örgütlü toplum ve özgür birey mantığı ile, ‘Sahiplenme’ duygu ve dürtüsüyle bakmalıdır.

Örgütlü toplum ve özgür birey kapasitesi sağlanmadıysa ve icraatı teşvik ve icraata tazyik gösterisinde bulunmazsa, hizmete yönelik proje ve icraat beklemenin manası yoktur.

Zonguldak gerçekten de, hizmetin sevilmesi yanında, hizmetin istenmesi konusunda da beceriksiz bir toplumdan oluşuyor. Beceriksiz toplum, hizmetin getirilmemesi yanında hizmetin korunmasında da etkili olamaz.

Zonguldaklı olarak yapmamız gereken, ihtiyaçların özümsenmesi ve icraatların yapılması konusunda samimi olmaktır.

Samimi olmak, birlik ve beraberliğin sağlanmasına katkı yaptığı gibi, gelecek nesillere de örnek olacaktır. Yozlaşma denen her konudaki çürümüşlüğünde önüne geçecektir.

Samimiyetin meydana getirdiği birlik ve beraberlik, yukarıya, merkezi  idarenin yetkililerine de sirayet edecektir.

Zonguldak’ın geri kalmış iller arasından sıyrılıp, yatırımların peş peşe gelmesi ve yaşam kalitesinin artması isteniyorsa, sivil toplum ruhunun egemen olması şart.

Yoksa, beklenen hizmetler için istediğiniz kadar sesinizi çıkartın; seçilmiş ve atanmışın, işine gelmediği vakit uyguladığı ‘Sağıra yatma’ taktiği ile dün olduğu gibi yarın da gösterimde olacaktır.