Özellikle soğuk havalarda dışarı çıktığınızda, bir fırının yanından geçerken,  o ekmek kokusunu bilirsiniz, değil mi? Daha fırına gelmeden, insanın içini ısıtıp hemen alma isteği cezbeder. Bazı çizgi filmlerde olur ya, kokuyu aldığı anda, hemen havalanıp o kokunun üzerinde uçarak giden çizgi film kahramanları. İşte; ben de onlardan biriyim sanırım. Özellik de açsam! Ve sıcak ekmek kokusu almışsam!.. Bu kokunun cezbetmediği insan olmaz herhalde. Şöyle; yeni çıkmış fırından, her yemeğin yanına eklediğimiz, her sofranın olmazsa olmazıdır, ekmek. Herkesin derdidir.; “Ekmek parası kazanmak”. Tadı başka, kokusu başkadır. Ne güzel, ne hoş, bir nimettir o!..

Bazı kokular vardır böyle. O kokuyu htiğinde, içinde geçmişe dair bir şeyler canlanır. Ekmek kokusu, anne kokusu, parfüm kokusu ve daha bir sürü güzel koku. Kokular aslında ne kadar önemli değil mi? Bir anda bizi olduğumuz ortamdan soyutlayıp başka bir ortama götürür... Bebeklerde de vardır. Annesi yanında olmadığında, bebeğin yanına annesinin kullandığı bir giysi bırakılır. Böylece; bebek, annesi yanındaymış gibi kendini güvende hisseder...

Kötü şeyleri anlatmak için de; “ Bu işin kokusu çıktı.” sözü kullanılır. Bazen de şüpheli bir şey olduğunu düşündüğümüzde “Burnuma kötü kokular geliyor.” deriz. Aslında gözle görülmeyen bir şeyin insanı bu kadar etkileyebilmesi garip değil mi?... Sevdiğimiz kokular kadar sevmediğimiz kokular da var, tabii. Örneğin; Sarımsak kokusu, balık kokusu, vb...Kimimiz çok sever. Kimimiz hiç sevmez. Bunun gibi bir sürü kokular var...

Bazen apartmandan içeri girince, mis gibi bir poğaça kokusu olur. Merdivenleri çıkarken, “Keşke bizim evde olsa!” dediğimiz. Hemen bizi çocukluğumuza götüren, okuldan  eve gelince anne eliyle yapılmış, mis gibi kokan kekler, kurabiyeler, poğaçalar. Mis gibi vanilyalı ve tarçınlı kek veya kurabiyeye “Kim hayır diyebilir ki?” Ya da dere otlu veya peynirli poğaçaya? Bir de yanında kısır varsa. Oh değmeyin keyfimize! Tadına doyum olmaz...

Her nimetin ayrı bir tadı, ayrı bir rayihası var. Hepsi faydalı. Bunca nimet içinde bulanlar bulamayanlara tattırmalı. Yoksa; birinin bahçede mangal yapıp diğerinin içini çektiği bir dünya neye yarar ki? Allah herkese hayırlı, bol rızıklar versin. Ve en önemli şey; sağlık. Bir ekmeği bölüp yemek de güzel bazen. Yavan olsa da.

Ne diyeyim? Olan da var, olmayan da. Bulan da var, bulamayan da. Sağlığınız, sıhhatiniz, huzurunuz, neşeniz yerinde olsun. Ekmeğiniz hep helalinden olsun. Mutfağınız hep güzel kokularla dolsun. Yanınızda bir lokması bile olsa, bölüp sizinle paylaşacak sevdikleriniz olsun...

Sevgi ve saygılarımla;

Instagram/tcneslihanyuksel

Facebook/İçsel Algılar

Blog/icselalgilar.blogspot.com