Hoş geldin 11 ayın sultanı mübarek Ramazan, her yıl insanların dört gözle beklediği, öncesinde keyifli ve uzun alışverişlerin yapıldığı, heyecanla beklenen iftarlar sahurlar, içilen çaylar çeşitli yemekler güzel sofralar, gece yarısı sahur programları ve vazgeçilmezi olmazsa olmazı davulcular. Güzel bir ramazan ayının daha içerisindeyiz. Bu yıl korona virüse denk geldi tabi eskisi gibi kalabalık sofralar kurulamıyor, büyüklerimizi sevdiklerimizi iftara davet edemiyoruz ama seneye inşallah sağlık ve sıhhatle hepsini yerine getireceğiz inşallah.

        Bu yıl ramazan ayının gündemi yine değişmedi, o sorulan acayip sorular, o aynı insanlar yine değişmedi, hele programlara telefonla bağlananlar bu sene de beni hiç şaşırtmadı. Yaşı 50 ye dayanmış bir insan nereden bakarsanız  bakın hayatının 20 yılını oruç tutarak geçirmiştir ama  neyin orucunu bozar neyin bozmayacağını henüz netleştirememiştir. Bu trajikomik olduğu kadar da acıdır aslında. Hala ellerinde mikrofon ve sorulan sorular şöyledir.

    Hocam, diş fırçalamak orucu bozar mı?

    Hocam, orucu su yerine hurma ile açsak olur mu?

    Hocam, sakız çiğnemek orucu bozar mı?

    Hocam, hocam, hocam...

       Her yıl bu soruyu sordukları yetmezmiş gibi cevap aldıkları da yetmezmiş gibi neden sürekli her sene her sene sorma gereği duyuyorsunuz. Acaba algıların da bir sorun  mu var, acaba çakralar mı tıkalı, yoksa canları mı sıkılıyor artık bilemedim ben nedir o. Bu yılın korona virüs tedbirleri gereği toplu iftarlar yok, camiler kapalı, teravihler evde kılınıyor, kalabalık masalar yok, çay sohbetleri yok kutsal mekanlar ziyaretçilere kapalı, sanırım bu gidişle bayramda da sevdiklerimizden büyüklerimizden ayrı kalacağız, ama bunların hepsi daha güzel günlerde birlikte olmak için, yaz mevsimini güzel geçirebilmek için, biraz daha sabırlı olamamamız lazım. 

                              Karantina esnasında evde kaldığımız bu süreç içerisinde bari biraz kitap okusak, araştırma yapsak, o televizyonlarda defalarca sorup defalarca kez cevap alıp ve hala cevabını anlayamadığınız o soruların cevabını kitaplarda arasanız. İnanın bana hepsi yazıyor. Kaynaklarımız o kadar zengin ki, her sorunuzun cevabı var. Hem kitap okuyarak bilmediklerimizi  öğrenir hem kaliteli zaman geçirir hem de telefonumuzun şarj ömrünü uzatmış oluruz.
Elimizdeki en önemli ve kıymetli kaynağımız kutsal kitabımız Kuran’ı Kerim. Açın Türkçe mealini orada inanın her şey yazıyor. Anlaşılır bir dille bize olması  ve olmaması gereken, her şeyi, günahları sevapları her şeyi ama her şeyi en güzel ayrıntısına kadar anlatıyor, bize düşen vakit ayırıp okumak  sevgiler.
Sağlıklı mutlu ramazanlar
Evde kal, sağlıklı kal.