google-site-verification=xfFz-F1IWG-jrKWY1FSzE2BoEKXyCxwkXubRPveg5wU
|
|||
![]() |
MİNİK KALPLERDE KOCAMAN SEVGİLER | ||
Gül GÜROĞLU | |||
Size, dünyalar tatlısı bir çiftten bahsetmek istiyorum. Minicik kalplerinde kocaman bir sevgi taşıyan bu çift birbirlerine öyle bir aşk ile bağlı ki yanlarında olup onlardan dinlemeniz gerekir bu tutkuyu... Ben bizzat yanlarında olup hatta bu aşkı yıllardır onların yanında bulunarak şahit olmuş biriyim. Bu güzel yürekli insanların o büyük aşkı çok uzun yıllar öncesine dayanıyor. Her ikisi de köyde doğmuş büyümüş geçimini oradan sağlamış orada tanışıp hatta orada birbirlerine âşık olmuş evlenmiş insanlar, düşünün hem köy gibi bir yerde insanlar ya görücü usulü evlenir ya da kendilerinden yaşça büyük insanlarla aileleri tarafından tanıştırılırlar, tarafların fikri hiç sorulmadan evlendirilmiş olmak için evlendirirler vb. birçok olay yaşanırken, bu tatlı çift birbirlerini gerçekten severek aşık olarak evlenirler. Hem de nasıl bir evlilikleri olur biliyor musunuz o kadar imkânsızlık içinde kendi kendilerine imkânlar yaratarak, yoktan var ederek, modern evler modern eşyalara ihtiyaç duymadan, kimsenin kimseye trip atmadan ulaşılmaz istekleri olmadan bir yuva inşa etmişler kendilerine. Şimdinin arsız ailelerinin bitmez tükenmez istekleri olan, bileziklerin gramı gramına hesap ederek, burma mı olsun yoksa hasır mı olsun acaba hangisi diye düşünmeden, tek taş mı beş taş mı gibi seçenekler icat eden "Eltim 5.katta oturuyor benimki de illaki 7. katta olacak "diye aşık atmaya çalışan görmemiş veya sonradan görme diye adlandırdığımız insanlara örnek olacak bir evlilik ve aşk hikayesi bu. Dünyalar tatlısı bu çiftler birbirilerine o kadar bağlı ki bu bağlılıkları gözlerinden sözlerinden birbirlerine karşı olan hal ve hareketlerinden o kadar da belli. Üç tane evlatları var bu evlatları çok zor şartlar içinde bakıp büyütmüşler. Babaları ocak işçisi, anne ise gün olur bir tekstil firmasında gün olur bir tavuk çiftliğinde gün olur bir tarlada çalışarak aile bütçesine katkıda bulunmuş. Bir taraftan çocukları okula giderken bir taraftan da eşi her gün yerin metrelerce altına girerek kömür çıkarırmış. Anne bahçede eker evde pişirir, gün gelir elinde bir yazmaya oya yapıp satmış, gün gelmiş dantel örmüş satmış ama ailesine katkıda bulunmuş. Oda bilirmiş şimdikiler gibi her şeyin en alasını istemeyip ama onlar çabayı mücadeleyi seçmişler. Modern hayatın modern istekleri içinde boğulmamışlar, köy hayatından bir an önce sıyrılıp şehrin özentili ve pahalı hayatına hiç özenmemişler ve özlerini her zaman hatırlayıp muhafaza etmeyi bilmişler. Evlatlarını da hep içinde oldukları ortamın şartlarında büyütmüşler, gözleri açılacak ve bizi beğenmeyecek dememişler, elimizdeki mikan bu demişler, ailelerini olduğunun dışında hiç görmemişler, birbirlerine saygıyı sevgiyi hiç kaybetmemişler. Ve en ama en önemlisi birbirlerini hastalıkta ve sağlıkta zor günde ve bol günde yalnız bırakmamaya söz vermişler ve bu sözlerine hala sıkı sıkıya bağlılar. Ufak tefek te olsa bazı rahatsızlıklar yaşamaların rağmen birbirlerini hiç yalnız bırakmamışlar. Belki birbirilerine çok pahalı hediyeler alamamışlar, villalarda hiç oturmamışlar çok pahalı arabalara hiç sahip olamamışlar ama paha biçilemez bir sevgileri, ömre bedel bir aşkları ve birbirlerine gülerek baktıkları bir çift gözleri varmış. En önemlisi ve en kıymetlisi de bu değil mi sizce... Sonsuz aşklara, sonsuz sevgilere, güzel bakan gözlere sahip olmak o kadar güzel ve o kadar kıymetli bir nimet ki ve size o kadar yakışıyor ki hep mutlu olun ve hiç kaybetmeyin sevgiler.
|
|||
Etiketler: MİNİK, KALPLERDE, KOCAMAN, SEVGİLER, |
|