Ey Kadın!
Sen yeryüzüne gönderilen en kutsal varlıksın.
Dünyayı güzelleştiren muhteşem insansın.
Annesin.
Doğuransın.
Doyuransın.
Yuvan için saçını süpürge edensin.
Evladı için canını hiçe sayansın.
Tüm bunlara rağmen zorun çok..
Kadın olmak zor.
Çoğumuz doğduğumuzda “kız mı”, “yine mi kız” der söylenirler.
Baba biraz ezilse “erkek adamın erkek damadı olur” diye teselli eder yada savunmaya geçer.
Oysa ne güzeldir bir kız evlat.
Sana kıyamayan büyüdükçe seninle kalbi atan.
Baş tacı edilecekken bazen ayak altına bile alınır. “Kızım hadi erkek kardeşinin yatağını topla, yemeğini hazırla. Bulaşıkları yıkamama yardım et.” diyerek kendisiyle aynı durumlara maruz kalmış annesi tarafından sorumluluk üst üste yüklenir.
Bir evde kız evlat erkek evlat ayrımı yapılıyorsa bu anne sorumluluğundadır. Bir evladı diğerinden kayırmaya gerek yok. Hepsinin birbirine karşı sevgi ve sorumluluğu aynı ölçüdedir.
Bir kadın asla ve asla başka kadının eziyetine sorumlu olmamalıdır.
Sen kızsın, sen erkeksin ayrımı yapılarak ötekileştirilmemelidir.
Cinsiyet ayrımcılığını konuşmadan kendi içimize dönüp bakmalıyız.
Biz ne yaptık bu ayrımcılığa ne kadar ortak olduk?
Biz bizi çaresiz yaptık.
Biz bizi savunmadık.
Biz bize kötülük yaptık.
Erkek çocuklarınızı ayrıcalıklı yetiştirmeyin. Sen yaparsın, aslansın, kaplansın demekle çocuğunuzu ezmeyin.
Yahut sen otur oğlum ben yaparım tavırlarıyla büyütmeyin.
Biz kadın ve erkekler birlikte olunca güçlüyüz.
Birlikte olunca her şeyin üstesinden geliriz.
Unutmayın..
Mutluluk denen şey eşitlikte gizlidir.
|