|
|||
![]() |
NE GÜZEL ŞEYSİN; BAHAR!... | ||
Neslihan YÜKSEL | |||
NE GÜZEL ŞEYSİN; BAHAR!...
Ne güzel bir ay’sın MART. Ne güzel şey; kuş cıvıltıları ile uyanmak! Ne güzel şey; bahara kavuşmak!..Ne güzel şey “Uyan artık! Bahar geldi, bahar geldi!” diyen kuşlardan oluşan bir koro misali, güne uyanmak!.. Ey bahar! sen ki; muhteşem ve eşsiz bir senfoni... Say say bitmez, baharın güzellikleri... En basitinden pencereden, perdeden geçip yüze vuran, insanın içini ısıtan güneşe, ne demeli? Ya odadaki insanı terletmeden, ılık yumuşak bir battaniye gibi saran, tam kararındaki o sıcaklık. Tarifsiz güzel... Balkonlarda, evlerde, bahçelerde, bağlarda, bulabildiği en ufak toprak parçasında “Ben de varım!” diye açan, muhteşem çiçekler. Kışın örtündüğü kalın giysiden sıyrılmak için mücadele verip topraktan çıkıp kendini güneşe gösteren, baş veren binbir çeşit bitki. Yaşadığını anlatmak istercesine kupkuru dalların uçlarındaki o yeşile ne demeli? Ya gelin gibi donanmış, süslenmiş pembenin, beyazın, morun her çeşidindeki ağaçlar? Kuş cıvıltıları, su sesleri ve çiçeklerden oluşan doğa manzaraları eşliğinde bir bahar şöleni yaşatmaktalar. Sizce de mucize değil mi? Bahara kavuşan tüm canlılar bu mucizeye tanık olmaktalar. Herbiri tarifsiz, insanın içini kıpır kıpır eden hoş duygular bırakmaktalar... Havaya, suya, toprağa düşüp görevini tamamlayan cemreler, sanki; doğaya uyanması gerektiğinin sinyalini vermekteler. “Vakit geldi! Uyan, canlan, yaşa, sev!” demekteler. Torakla, suyla buluşan her bir tohum cemrenin düşmesiyle birlikte güneşe yönelir. Sıyrılır topraktan. Uyanır uykusundan, hayata tutunur. Her tohum içinde hayat barındırsa da; toprakla, suyla, güneşle birleşmeyince, cemre düşmeyince var olmaz... Bazen düşünüyorum da; bir cemre de gönüllere düşse. Her yürekteki gamı, kederi, üzüntüyü adına her ne denirse?İnsanın içinde bir burukluk, bir yara bırakan, barındıran her duyguyu, hatırayı, anıyı ısıtsa. Tam o noktada içinde bahar gibi çiçekler açtırsa. Rengi pembe olmasa da; sanki gözünde sihirli bir gözlük varmış gibi, tüm yaşanılanlarda her göze umutla baktırsa. İçinde bulunduğu durum çok kötü olsa da; içinde geleceğe dair iyi, umutlu kırpıntılar barındırsa. Doktorlar analizlerini yapıp içinde umut kırpıntısı bulunmayanlara reçete ile bir doz kırpıntı yazsa. Çok mu abarttım? Bahardandır! Olsun! Zaten baharda çiçekleri, güneşi abartıp yüksek dozdan vermiyor mu, bize?... Bence; herkese bir bahar lazım. Bir bahar havası. Bir kuş cıvıltısı. Bir kardelen. Bir çiğdem. Bahara sarmış çiçekli bir ağaç. İçimizdeki karanlık köşelere, bir bahar güneşi. Çiçekten çiçeğe uçan bir kelebek, bir arı... Kışın en zorlu şartlarından yağmur, rüzgar, fırtına, kar, tipi, ayaz her ne olursa olsun. Hatta; ne kadar sert ve acımasız olursa olsun. Her şartta hayatın devam ettiğini aklının bir köşesinde tutmalı. Ve her kışın bahara gebe olduğunu, bilmeli insan. Bu günün, hatta an’ın bir daha tekrarı olmadığını. Ne yaparsa yapsın, içinde bulunduğu zamanı geri getiremeyeceğini. Geçmişin artık geçip gittiğini. Geleceği bilemeyeceğini. O yüzden şimdinin, şu anın çok değerli olduğunu hiç hatırından çıkarmamalı. Dolu dolu yaşamalı... Ne dersiniz? Sokağa çıkıp bol bol bahar havası almalı, solumalı. Derin nefeslerle tüm hücrelerimize bahar havası doldurmalı, stoklamalı. Bu muhteşem ana tanık olmalı. Dahil olmalı. Baharla olmalı insan hep. Kış gibi zor olsa da yaşanımları, baharı örnek almalı. Giyinmeli, kuşanmalı. Saygıda kusur etmeyip mücadelesini takdir ederek; ota, çiçeğe, böceğe selam durmalı. Doya doya yaşamalı! Baharın tadına varmalı! Üç günlük dünya işte! Bu gün varsın, yarın yok! Baharla olmalı! Kırıldığımız yerden çiçekler açtırmalı!Baharla kalmalı! İçimizde hep baharı barındırmalı! BAHAR OLMALI!... Sevgi ve saygılarımla;... Instagram/tcneslihanyuksel Facebook/İçsel Algılar Blog/icselalgilar.blogspot.com |
|||
Etiketler: NE, GÜZEL, ŞEYSİN;, BAHAR!..., |
|