Siyasetin devlet ‘yönetim’ şekli belirleniyor. Cumhurbaşkanı ve milletvekillerini seçtik. Ancak, Cumhurbaşkanlığı sistemi nedir, ‘Türkiye nasıl yönetilecek’ bilmiyoruz.
Anladığımız kadar, biz halk olarak nasıl yönetileceğimizi iktidar da nasıl yöneteceklerini ‘Göç yolda düzelir’ misali zaman içinde uygulamalar ile gösterecekler.
Efendim Cumhurbaşkanı ile Bakanlar arasında ‘Kurullar’ ve ‘Ofisler’ denen kuruluşlar olacakmış. Kurum ve ofisler Cumhurbaşkanı adına fikir üretecek, Cumhurbaşkanı onayından sonra ilgili Bakan’a icraat için gönderilecekmiş.
Bunlar ‘İnternet’ üzerinden edindiğimiz bilgiler. Elbette, bu ‘Yeni’ Cumhurbaşkanlığı sistemi uygulamaları konulu kitapçıklar piyasaya sürülecektir.
En azından şimdi, Sayın Tayyip Erdoğan’a ‘Cumhurbaşkanı’ mı diyeceğiz, ‘Başkan’ mı bilmiyoruz.
Bilmemek ne kadar kötü değil mi?
Aman sende canım, ‘Bilmemek kadar güzel bir şey var mı?’
Bu söz, sorumlu yurttaş için geçerli akçe değil. Sorumsuz yurttaş iç in ‘Bilgi’ yük.
Bilmediğimiz şey o kadar çok ki? Mesela mevcut Milletvekilleri bu yeni sistemin neresindeler? Sorun ve çözümlere ne kadar müdahale edebilecekler?
Mesela, Zonguldak Milletvekillerinden Polat Türkmen(AKP) Plan-bütçe komisyonuna seçildi ya? Diyor ki, ‘Tecrübeli olduğum için Plan bütçe komisyonuna verdiler beni’ Acaba öyle mi?
CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz da plan-bütçe komisyonuna verilmiş.
Bu işten de bir şey anlamış değilim!
Yani, vekillerin meclisteki ‘İcraatları’ konusunda da beklemek durumundayız.
Şimdi, Zonguldak’ın sorunları konusunda bir ‘Yorum’ yapamıyoruz. Çünkü taşlar yerine oturmamış.
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’na Zonguldak Milletvekili Hamdi Uçar seçilmiş.
Uzunkum-Kilimli yolu ihale edildi ve yüzey asfaltı dökülüp, zaman zaman kısmen ulaşıma açılmıştı. Sonra bir fırtına bir fırtına daha… Yol gitti, yol yerine kum-çakıl görüntüsü kaldı.
Mesela, Sayın Hamdi Uçar, ‘Bu yolun kaybolması dolayısıyla meydana gelen maddi hasar, bizden önceki döneme ait, bizi aşar’ mı diyecek, yoksa ‘Tüyü bitmedik yetim hakkı’ var ortada?’ Ben bu konuda ‘Gensoru/soru ya da ‘Rica eder’ öğrenirim/ gereğini yaparım’ mı diyecek?
Ben bu ‘soru’nun veya ‘Sorun’un sağlıklı olarak geri döneceğine inanmıyorum.
Çünkü, buna benzer bir olay Zonguldak’ta olmuştu, hatırlarsanız! Şehir stadında kapalı tribün üstü örtülmeden maç hizmete açılmış ve nihayetinde yağan yağmurla ‘Tribün altında’ salonlar binlerce lira zarara uğramıştı…
O zaman da Zonguldak’ta ‘beş’ milletvekili vardı, şimdi de… O zaman da iktidar partisinin Zonguldak’ta teşkilatları vardı şimdide…
Yani… Ortada bir ‘Flu’ durum var. Bunların bazıları ‘Resmi bilgi’ noksanlığından kaynaklanıyor kimisi de ‘icraatların farklılıklarından’ kaynaklanıyor.
Elbette, iktidar-muhalefet çekişmeleri içinde ‘Kavram kargaşası’ neticesinde ‘Akıl karışıklığı’ fazla olsa da, zaman geçtikçe, ‘Siyasetin’ akıl süzgeci ile birçok ‘Konu’ doğru mecrasına girecektir.
Ehhhh. Bu sırada Ülke sorunlarını bir kenara bırakalım, Zonguldak’ın sorunları artar mı azalır mı bilinmez…
Bu güne kadar, maalesef sorunlar hep artmıştır Zonguldak ve havalisinde…
Onun için Zonguldak’ın adı ‘629 Adımlık Şehir’ ve ‘Sorunların harman olduğu yer’
Bekleyelim, görelim.
|