Zonguldak’ın renkli isimlerinden biriydi Şükür Küçükali.

Özü, sözü bir.

İçinden geldiği gibi konuşan, düşündüklerini açıkça söyleyebilen bir yapısı vardı.

O yıllarca Zonguldak Bakkallar ve Tekel Bayileri Odası Başkanlığı’nı yapmış, başkanlık süresi içerisinde de sürekli yerel basına çıkarak bakkal esnafının sorunlarını dile getiriyordu.

Onun en çok dile getirdiği ve yapılmasını istediği tek konu; “Mavi bakkal” uygulamasının başlatılmasıydı.

Zonguldak’ta da sürekli artan marketlerin kent ekonomisine verdiği katkıların yanında, bakkal esnafının da korunması-kollanması gerektiğini hatırlatarak bu konuyu gündemde tutuyordu.

Yıllarca tanıdığım, onlarca kez haberini yaptığım Şükür Küçükali’nin By-Pass ameliyatı sonrasında sağlığına kavuşup, kendisini ziyarete gelenlerle çektirdiği fotoğrafta bile yüzünde gülücükler saçılıyordu.

Ameliyat sonrası yeniden eski sağlığına kavuşarak, yine Kadırga yokuşundaki “Ne unuttum” isimli bakkal dükkanında işinin başına geçeceğini sandığımız Şükür Küçükali maalesef tüm sevenlerini derinden üzdü.

Şükür Küçükali için hiç kimse olumsuz tek bir kelime bile konuşamaz.

Konuşamaz çünkü o bu zamana kadar hiçbir kimseyi ne kırdı, ne de karşısındaki kim olursa olsun ona incitici tek bir kelime bile söylemezdi.

İçinde ne varsa, dışa vurur. En son söyleyeceği kelimeyi en baştan söylerdi.

İçi dışı birdi.

Şükür Küçükali yıllarca Bakkal ve Tekel Bayileri Odası Başkanlığı yaparken, bakkal esnafının yaşadığı tüm sıkıntıları anlatır, basın yolu ile çözüm arardı.

Özellikle de; Marketler yasası çıktığında bakkal esnafının işinin daha da zorlaşacağını, bakkal esnafının korunması için mücadelesini sürdürüyordu.

Yıllar önce başkanlık yaptığı dönemlerde “Mavi Bakkal” uygulamasını hayata geçirmek için de çok mücadele verdi.

Defalarca Ankara’ya gitti Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken ile Bakkal esnafının sorunlarının çözülmesi için ve de “Mavi Bakkal” uygulamasının başlatılması için ya telefonla, ya da bizzat görüşüyordu.

“Mavi Bakkal” uygulaması için umutlu konuşuyordu.

Maalesef ömrü vefa etmedi.

Şükür Küçükali Zonguldak’ta hem siyasetin, hem de sivil toplum örgütleri içinde renkli bir kişiliği vardı.

Herkesle çok samimiydi.

İçinden geldiğini saklamazdı, birinin yanlışı varsa onu direk yüze söyleyebiliyordu.

Siyasette de aynı yolu tercih ediyordu.

Yıllarca MHP’de gerek yönetimlerde, gerekse başka bir şekilde görev yapıyordu.

Siyaseti araç için değil, amaç için yapıyordu.

Bu zamana kadar siyasette hiçbir zaman kendisi için değil, yaşadığı kent için ve meslektaşları için mücadele vermişti.

O’nun amacı sadece yaşadığı bölgeye, esnaf ve sanatkarlara daha fazla ilgi gösterilip, esnafın sorunlarının giderilmesi, hatta Esnaf Bakanlığı kurulması konusunda da sürekli açıklamalar yapıyordu gazetelere.

MHP’den istifa edip geçtiğimiz yıl İYİ Parti’ye geçmişti.

İYİ Parti’nin Zonguldak’ta kuruluşuna katkı vermişti.

Son yapılan kongrede yedek listede yer alsa bile kimseye küsmemişti.

Yine de, İYİ Parti’nin kazanması için mücadele veriyordu.

Yıllarca tanıdığım Şükür Küçükali ile gazetecilik dışında da samimiyetimiz vardı.

Onlarca kez haberini yaptığım Şükür Küçükali’nin bu kez ölüm haberini yazmak aklımın ucundan bile geçmezdi.

Yaklaşık 25 senedir tanıdığın Şükür Küçükali gerçekten çok iyi niyetliydi.

Kimseyi kırmıyordu.

Herkesle de samimiydi.

Hiç kimse ile “sen şu partilisin” diye ayrım yapmazdı.

İnsanı insan olduğu için severdi, sohbet ederdi.

Kimse için kötü bir kelime bile söylemezdi.

Kimsenin arkasından da konuşmazdı, yanlışı varsa yüze söylerdi.

Özü, sözü birdi.

Ölüm haberini aldığımda gerçekten de çok üzüldüm.

Allah mekânını cennet eylesin.

Çok iyi bir dost, çok iyi bir arkadaştı.

O’nun tek amacı vardı.

Yıllarca bakkal esnafının sorunlarının çözülmesini, bir de “Mavi Bakkal” uygulamasının başlatılmasını istiyordu.

Olmadı, ömrü vefa etmedi.

Zonguldak çok iyi bir değerini daha kaybetti.

Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun. Ailesi, yakınlarına sabır diliyorum.