google-site-verification=xfFz-F1IWG-jrKWY1FSzE2BoEKXyCxwkXubRPveg5wU
|
|||
![]() |
TARİHİ MEKTUP VE TARİHİ KIZ MESLEK LİSESİ | ||
Turhan ORAL | |||
turhanoral@hotmail.com | |||
96 Yıllık Cumhuriyet tarihinde devlet adına yaşanmamış bir olayı geçen hafta yaşadık. ABD Devlet Başkanı Trump’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yazdığı bir mektubu ABD tarafı basına sızdırdı. Son derece çirkin ve ezici bir dille yazılmış olan bu mektubun benzerinin, bırakınız kendi tarihimizi, geçmişte başka bir devlet için bile yazıldığını duymadık. Öyle ki, mektuptaki üslubu bütün dünya şaşkınlıkla karşıladı ve Rusya Devlet Başkanı Putin bile sessiz kalamadı. Türkiye’de muhalefet partileri ve Ak Parti yöneticileri de mektuba sert tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan sessizliğini koruyarak zamanı geldiğinde mektubu gündeme alacağını ifade etti. Muhalefet partileri, devlet adına en sert tepkinin hemen gösterilmesini istediler. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın meseleye devlet politikasından çok şahsi bir mesele olarak baktığı izlenimi doğdu. Zaten Trump da bu dönemde, her fırsatta Erdoğan’ı öven cümleler kurdu. Erdoğan’ın bir beklentisi olduğuna hiç şüphe yok. Çünkü o aynı zamanda iktidar partisi olan Ak Parti’nin Genel Başkanı. *** Trump’ın ifadeleri seviye açısından bizim iç siyasetimizi hatırlattı. Ancak orada söz konusu olan devlet politikaları değil, şahsi politikalar ve yakıştırmalardı. Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin birbirine karşı kurduğu cümleler sadece partili arkadaşlarını değil, siyasetle ilgilenen herkesi üzmüştü. İktidar mücadelesi veren ve kendini liberal olarak tanımlayan Anavatan Partisi Genel Başkanı Mesut Yılmaz ile Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Tansu Çiller arasında da sert tartışmalar olmuştu ama onlar bu kadar sert değildi. Siyaset tarihimizin unutulmazları rahmetli Ecevit ve Demirel de sert tartışmalar yapmıştı ama onlar da bu seviyede değildi. Demirel ve Ecevit bir noktada uzlaştılar, Yılmaz ve Çiller de uzlaştılar. Siyasetimizdeki bu uzlaşma geleneğini bile bile birbirine o ağır sözleri eden, daha sağ siyasetin önderleri, muhafazakâr Erdoğan ve Milliyetçi Bahçeli de uzlaşmak durumunda kaldılar. Bu yaklaşım iç siyasette bir yere kadar olur ama devletlerarası ilişkilerde Trump’ın üslubuna kimsenin sessiz kalma ya da erteleme hakkı olamaz. Bu sessizliğin Cumhur ittifakına puan kaybettirdiğini düşünüyorum. Askerlerimiz dışarıda iken ve henüz anlaşma sağlanmamışken, savaş kazanıldı gürültüsü, bu mektubu unutturamaz. *** Zonguldak’ta iktidar partisinin bir milletvekili yaklaşık 80 yıllık bir eğitim kurumu olan Kız meslek Lisesi’nin yıkılmasını ve yerine otopark yapılmasını gündeme getirdi. Öylesine, lafın gelişi olarak söylemiş olmalı diye düşündüm. Yani ciddiye almadım. Ama baktım ki çevresindeki arkadaşları da aynı şeyi söylüyor. Öyle anlaşılıyor ki parti olarak gündeme getirme görevi ona verilmiş. Kız Meslek Lisesi, ülkemizde kadınlara seçme ve seçilme hakkının verildiği 5 Aralık 1934 sonrasında kadınların ve kızların toplumsal yaşama aktif olarak katılımını sağlamak amacıyla izlenen politikaların bir devamıdır. 1942 yılında eğitime başlayan okuldan bugüne kadar onbinlerce kız öğrenci mezun olmuştur. Öyle ki 1970’lere gelindiğinde Zonguldaklı kızlar hemen yakınında bulunan Erkek Sanat Okuluna da giderek diğer meslekleri öğrenmeye başlamış ve ülke ekonomisinin kalkınması için çalışmışlardır. Çatalağzı Termik Santralı ile Kız Meslek Lisesinin yapımı aynı dönemlerde planlanmıştır. Bunlar, Cumhuriyet döneminin, Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının Türkiye’yi çağdaş medeniyete taşıma hamleleridir. Elektrik ve eğitim, erkek-kız demeden, aydınlanmanın iki önemli adımıdır. Kız Meslek Lisesi’nin yıkılması düşüncesi, hastanenin o bölgeye yapılmasından daha tehlikeli bir akıl tutulmasıdır. *** Trump’ın mektubu ve sessizlik, bu ülkedeki herkesi üzmüştür. Siyasetimizdeki tartışma üslubu, sağduyusunu kaybetmiş fanatik taraftarlar dışında bu ülkedeki herkesi üzmüştür. İktidar uğruna yaşanılan ilkesizliğin geldiği bu nota endişe vericidir. Ankara’da gar binalarının son derece keyfi olarak bir üniversiteye devredilmesi, İstanbul’da Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarının da keyfi olarak bir yakına verilmesi girişimi, rant hırsının gözleri kör edercesine her alana bulaştığını gösteriyor. Zonguldak Kız Meslek Lisesi için yapılan öneriler, Ankara rüzgarının bize doğru geldiğini gösteriyor. Hiç şüphe yok ki o rüzgar Fener’e doğru da esmek isteyecektir. Zonguldak’tan Karadeniz rüzgarının, Ankara’ya doğru estiği dönemleri de önümüzdeki günlerde yazarız.
|
|||
Etiketler: TARİHİ, MEKTUP, VE, TARİHİ, KIZ, MESLEK, LİSESİ, |
|