|
|||
![]() |
Umudum, umutta!.. | ||
Neslihan YÜKSEL | |||
Hep, bir varmış, bir yokmuş diye başlardı masallar. Ve hala, bu masalların etkisinde, yorgun hayatlar. Nerde yanlış yaptığını sorgulayan, bezgin vücutlar. Beyaz atlı prensi beklerken, pembe bulutların üstünde, bir düşme sesiyle kendine gelen, şaşkın insanlar. Hala, masalın etkisiyle ısrardalar. Gelecek, mutlaka gelecek! Ey umut, ne güzel şeysin! Sen ki; kuş uçmaz kervan geçmez yerlere bile, beyaz atlı prensler gönderensin. Kötülerin hep kaybettiği, "canım masallar" . Bize, alt metinde verilmeye çalışılan; iyi olanın, bir şekilde hep kazanacağı aslında. Daha küçükken, kirlenmemişken, bilinç altımıza işlenmeye çalışılan. (Yaşanılası bir dünya için) Demek ki; dünyada, iyiler azaldı. Sorumluluğunu yapan, bir doktor, öğretmen vb. gördüğümüzde, ağzımızın bir karış açık kalmasını, daha iyi, hangi cümle anlatabilir ki? AH İYİLER, BEYAZ ATLARA BİNİP GİTTİLER! Şimdilerde, bilmediğimiz bir yerdeler. Kim bilir; belki de, devler ülkesindeler. Belki de, bulutların üstünden, bizleri izlemekteler. O halde; hepimizin bu sorumluluk. Birbirimize daha çok selam vererek, gülümseyerek, ihtiyaç duyana yardım ederek. Hatta belki de; çocuklarımızı kucaklarımıza alıp, onlara yeni masallar öğreterek. Onların kendi kahramanlarını, dâhil ederek. Kısıtlamadan onları, dilimize sahip çıkıp, "olmaz öyle şey demeyerek" . Biraz geride durup, kendi masalını yazmasına izin vererek... İlk fırsatta, onları oyun salonlarının sanallığına hapsetmeyelim. Yeni ufuklar açalım. Ne biliyim; parka, deniz kenarına götürelim. Güvercinlere yem verdirelim. Yalın ayak çimlere basalım. Uçurtma uçuralım. Bez bebekler dikelim. Tahta arabalar yapalım. Bu kadar kolay elde etmeyelim her şeyi. Örnek olalım da; parasını ödediği her şeyin, efendisi sanmasınlar, kendilerini. Uçurumun dibinde çoğu hayatlar. Ne olur bir silkelenip kendimize gelelim. Hadi, hemen şimdi! Karşılık beklemeden, ilk karşımıza çıkana gülümseyip, iyi günler diyelim. Dostlarımızı arayıp, "nasılsın? " diyelim. Veya; "çay koydum, gel" diyelim. Sıcak çayın o eşsiz tadında, sıcak sohbetler edelim. Üstümüzdeki canın bile, emanet olduğu dünyayı, hoş bir seda ile bırakıp da, terk edelim. Gözlerimizi kaldırıp, esir olduğumuz sanal perdeden, biraz da çevremizde ne olduğuyla ilgilenelim. Ne kaybederiz ki? Gülüşlerimizin bile silikleştiği bu tabloya, belki; bir güneş çizeriz, belki; özgür bir kuş. Bu esareti, bitirelim! Haberimiz yok, ne haldedir gidenler? Veya tekrar gelebilseler? Acaba kaç kere, "keşke... " dediler? Masallardaki gibi, bir varız, bir yokuz. Sonuçta; herkes kendi masalının baş kahramanıdır. Arkamızda güzel masallar bırakabilmemiz umuduyla... |
|||
Etiketler: Umudum,, umutta!.., |
|