Tüm dünya yeni bir yıla girdi…

Hepimiz büyük umutlarla ‘Hoş geldin 2022’ naraları attık.

Ne 2020 ne de 2021 yılı bize iyi gelmedi.

Hayatımızda ‘Travma’ diyebileceğimiz etkilere sahip 2 yıl…

Hastalıklar, felaketler, yangınlar…

Hem insanlık hem doğa hem de diğer canlıların zarar gördüğü 2 koca yıl…

Bunlardan dolayı olacak ki, 2022’ye her zamankinden daha umutlu girdik.

‘Her şey daha güzel olsun’ umutları ile…

Ama olacak mı peki?

Ne yazık ki tek bir umudum dahi yok…

Belki pandemi sona erer, belki yangınlar çıkmaz, depremler olmaz ama aç kalan, bir damla suya dahi muhtaç olan insanlar bitmez.

Sömürülen, insanlık onurunun ayaklar altına alınan, adaletin hiçbir şekilde uğramadığı yerler bitmez…

Tanrı’dan gelenler onun insafına gelir biter de, insanlığın zararı bitmez.

İşte bu nedenle 2022’den de çok umutlu değilim…

İnsanlık olduğu sürece bu can yanmaları, adaletsizlikler, açlıklar, sömürmeler, sömürülmeler devam edecek.

İşte bu nedenle her şeyi düşünüp, tartıp, o şekilde hareket etmemiz gerekiyor.

İnsanlık için, doğa için, diğer tüm canlılar için kim ne yapabilirse, elinden ne geliyorsa yapmalı.

Tek bir iyilik bile belki de yüzlerce iyiliği doğurabilir.

Tek bir pozitif düşünce belki de binlerce güzel düşüncenin ortaya çıkmasını sağlayabilir.

Umutsuzluk içerisinde her şeyin güzel olması dileğiyle….