AK Parti’nin 5. Olağan Büyük kongresi Cumartesi günü Ankara Arena Spor Salonu’nda yapıldı.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu tek liste ile gittiği kongrede bin 445 delegenin bin 353 oyunu alarak güven tazeledi.
Kongreyi televizyon ekranlarından ve internet üzerinden takip ettik. Öyle eski şatafatlı kongreler gibi coşku ve müzik yoktu. Nedeni belli, son günlerde artan terör olayları ve şehit cenazeleri nedeniyle kongre salonunda müzik çalınmadı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu salonu tek tek selamladı.
Kongreye Zonguldak’tan da çok sayıda katılım oldu. İl Başkanı Zeki Tosun, Merkez İlçe Başkanı Metin Karaduman, milletvekilleri, Belediye Başkanları, İl Genel Meclisi Başkanı ve çok sayıda partili salondu hazır bulundu.
Merkez Karar Yönetim Kurulu listesinde önemli değişiklikler yapıldı ve partinin kurucuları arasında yer alıp da, 3 dönem kuralına takılan birçok isim yeni MKYK’da yerlerini aldılar.
AK Parti’nin 3 ve 4. kongrelerinde MKYK’da bulunan ve partinin önemli kademelerinde görev yapan Alaplılı Emine Çift’in yeni MKYK’da yer almaması dikkat çekti. Yeni MKYK’da Zonguldak’tan kimse yoktu ama AK Parti Çaycuma eski İlçe Başkanı Vedat Emeksiz’in eniştesi Mustafa Şentop’un olması ile biraz teselli ikramiyesi gibi oldu.
Yeni dönem AK Parti’ye hayırlı olsun diyoruz.
* * *
5. Olağan büyük kongresini tamamlayan ve üzerindeki büyük bir yükü atlatan AK Parti şimdi 1 Kasım seçimlerine asılacak.
13 yıldan beri Türkiye’yi tek başına yöneten AK Parti, 7 Haziran seçimlerinde 258 Milletvekili ile tek başına iktidar olamamış, koalisyon arayışları da sonuçsuz kalmıştı.
Şimdi;
AK Parti yeni yönetimleriyle 1 Kasım seçimlerinde ne gibi bir yöntem izleyecek, ne gibi bir politika izleyecek.
AK Parti, 2002 ruhunu yakalamak ve yeniden tek başına iktidara gelmek için tüm kozlarını oynayacaktır.
Öncelikle;
AK Parti’nin ve Türkiye’nin önünde dev gibi duran bir terör belasından kurtulması gerekiyor.
Ekonomik istikrarın devamı için yeni projeler, yeni ekonomik tedbirler alması gerekiyor. İşçi, memur, emekli, asgari ücretli, esnaf, sanayici, iş adamları, sivil toplum örgütleri üzerindeki belirsizliği de gidermesi gerekiyor ki, onun için de piyasalardaki psikolojiyi dengelemesi ve Türk halkını rahatlatacak politikalar üretmesi gerekiyor. Yatırım ve hizmetlerin devam etmesi, yatırım alamayan ve az yatırım alan bölgelere, örneğin Zonguldak’a daha fazla yatırım yapması gerekiyor.
AK Parti’nin izlemesi gereken bir başka yol ise;
1 Kasım seçimleri öncesinde kesinlikle, 7 Haziran öncesi gibi bir siyaseti tercih etmemesi. 7 Haziran öncesinde AK Parti 13 yıllık dönem içerisinde özellikle sağlıkta, eğitimde, ekonomide, ulaştırma alanında, sosyal devlet anlayışında bahsetmek yerine; paralel yapı ve muhalefet partilere cevap vermekle seçim sürecini tamamlamıştı.
7 Haziran göründü ki, bu gibi politikalar prim yapmıyor.
Halka dokunan politikalar daha çok prim yapıyor.
1 Kasım her bakımdan önemli.
Öncelikle; Türkiye’nin başındaki terör belası mutlaka bitirilmelidir. İnsanların huzurlu ve geleceği aydınlık bir Türkiye’de yaşaması sağlanmalıdır. Türkiye’nin olmazsa olmazı terör olaylarının bitirilip, şehit haberleri duymak istemiyoruz.
Ayrıca;
Emekli, asgari ücretli, taşeronluk sistemi gibi konular da olmak üzere dar gelirlinin cebini rahatlatacak politikalar anlatılmalıdır.
Eğer AK Parti yeniden tek başına iktidara gelmek istiyorsa politikasını, söylemlerini ılımlı, halkın beklentilerine cevap verebilecek, halkın ruhunu okşayacak projeler geliştirmelidir.
Daha refah, daha huzurlu, daha güvenli bir Türkiye için.
* * *
KİM KUL HAKKI YİYORSA!
Dünya kadar malın olmuş neye yarar kul hakkı yemişsen.
Dünya kadar paran, pulun olmuş neye yarar kul hakkı yemişsen.
Dünyanın en zengin, en saygın ve hatırı sayılı adamı olmuşsun neye yarar kul hakkı yemişsen.
Bir yere baş olmuşsun, şatafatlı, keçi derisi koltuğa oturmuş ahkam kesmişsin neye yarar kul hakkı yemişsen.
Deniz manzaralı, süit odalarda oturmuş keyif çatmışsın, dünyanın en pahalı viskisini içiyor olabilirsin neye yarar kul hakkı yemişsen.
Trilyonların olmuş, çevrende onlarca kişi sana biat etmiş neye yarar, gideceğin yer belli 7 metrelik kefen, 2,5 metrelik toprak. Son model arabalara binmişsen neye yarar, öldükten sonra tabutun tek kişilik zaten.
Bu dünyada kul hakkı yemişsen kork, kul hakkı yememişsen korkma, Allah kul hakkı yiyeni sevmez.
Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste…
* * *
Hz. Peygamber (s.a.s.), üzerinde kul hakkı bulunan kişilerin, hak sahibi olan mazlumlardan helallik almalarını öğütlemiştir. Bunun yapılmaması durumunda haksızlık yapan kişinin salih amellerinin, haksızlığı ölçüsünde alınarak hak sahibine verileceğini, eğer verilecek salih amel bulunamazsa o zaman da mazlumun günahlarının zalime yükleneceğini belirtir (Buhari, Mezalim, 10). Yine Peygamberimiz (s.a.s.), imkanı olduğu halde zamanı gelmiş bir borcu ödemeyenlerin kul hakkını ihlal ettiğini şöyle ifade eder: “Ödeme gücü olan zengin kişinin, ödemeyi ertelemesi zulümdür” (Buhari, Havale, 1)
|