Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak 2015’in son, 2016’nın da ilk dakikalarında Zonguldak’ta önemli mesajlar vermişti.
Özellikle madencilik sektörü ile ilgili konuşan Bakan Albayrak özetle, “Türkiye’nin yerel kaynakları, yerel değerleri çok önemlidir. Kömür de bunların başında geliyor. Dolayısıyla Türkiye’de madencilik sektöründe bundan önceki bakanlarımızda hükumetimiz döneminde çok önemli güzel değişiklikler yaptık.” diyerek yerel kaynakların harekete geçmesi bakımından önemli cümleler sarf etmiş, bu cümleler de Zonguldak için bir “umut” olmuştu.
Özellikle de; Soma yasası denilen torba yasadan kaynaklanan sorunlar nedeniyle Zonguldak’taki kömür madenciliği dolayısıyla da rödevans işletmeciliği bu yasanın çıkması ile önemli derecede ekonomik sorunlar yaşamaya başlamış, yasadan doğan farkların bir bölümünün devlet tarafından karşılanmasını istemiş ancak bu talep henüz yerine getirilememişti. Dolayısıyla da rödevans işletmelerinde çalışan yaklaşık 5 bin maden işçisinin büyük bölümü işinden olmuş, göç etmek zorunda kalmıştı.
Özetle; Bakanın yılbaşı günü söylediği ve Zonguldak için umut verdiği o sözler Ocak ayının sonuna kadar yerine getirilecekti, Ocak bitti, Şubat bitti, Mart’ın bitmesine de sadece bir gün kaldı.
Anlayacağınız Bakanın o sözleri 3 ay geçti havada kaldı.
Bakan Albayrak daha sonra;
Sabah Gazetesi’nde çıkan bir haberinde, “Ben kömür sahalarının işletilmesinde rödovans sistemine çok sıcak bakmıyorum. Çünkü devlet o modelde sadece bedel alıyor. Daha verimli olacağını düşündüğümüz yeni modeli bu yıl devreye alabileceğimizi düşünüyorum" dedi.(23 Mart 2016 Çarşamba)
Bakan bu sözleri söyledikten birkaç gün sonra da;
Yine Çin gezisi sonrası uçakta gazetecilere yaptığı yeni açıklamasında şöyle diyor:
“Yerli kömürüm varsa Türkiye’nin önceliği yerli kömürdür. Birileri ithal kömür, ithal kömür.... Bakanlık olarak yeni dönemde ithal kömüre öncelik olarak olumlu bakmıyoruz.”
Şimdi gelinen noktada, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın söylediklerine bakacak olursak, hey yılbaşı Zonguldak’taki açıklamaları, hem de Çin gezisi sırasındaki sözleri karşılaştırdığımızda, Bakanın yerli kömür kullanımı konusundaki hassasiyeti ortayla çıkıyor ki, yerli kömürün ana vatanı da Zonguldak olduğuna göre Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Zonguldak ile ilgili ne gibi bir çalışması olacak, enerji veya kömürle ilgili ne gibi bir çalışması olacak.
Genç Bakan Berat Albayrak, kömürle ilgili konuşmalarında yerli kömür cümlelerinden de anlaşıldığı gibi TTK gibi bir kurumun yeniden yapılandırma içine girerek, kuruma işçi alımı ve üretimin artırılmasına yönelik radikal kararlarla özellikle enerji sektöründe, dolayısıyla da termik santrallerde kullanılmak üzere TTK kömürünün tercih edilmesi düşünceleri öne çıkıyor.
TTK’nın yanı sıra “rödevansa sıcak bakmıyorum” diyen Bakan Albayrak rödevans sahaları ile ilgili de nasıl bir çalışma yapacak o da ayrı bir konu.
Çünkü TTK’nın “verimsiz” diye özelleştirdiği maden ocaklarında bugüne kadar yaklaşık 5 bin işçi çalışıyor, bunların aileleri ve çocukları da düşünülecek olunursa bu en az 20 bin kişiye tekabül eder ki, bunun bir de Zonguldak ekonomisine katkısı asla göz ardı edilmemelidir.
Bakan “Rödevansa sıcak bakmıyorum” diyerek, rödevans sahalarını bir kalemde silmesi de mümkün görünmüyor. Bunun ekonomik ve sosyal boyutları da düşünülmelidir.
Bakan Albayrak’ın bu açıklamaları üzerine, AK Parti Zonguldak milletvekilleri Hüseyin Özbakır, Faruk Çaturoğlu, Özcan Ulupınar başta olmak üzere TTK Genel Müdürü Burhan İnan, Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Ahmet Demirci, STK’lar hatta CHP milletvekilleri Şerafettin Turpcu ve Ünal Demirtaş da davet edilip Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ziyaret edilip, hem bakanın yılbaşı, hem Çin gezisi sonrasında yaptığı açıklamalar konusunda bir toplantı yapıp, yol haritası belirleyip, “Zonguldak’ın kurtuluş” reçetesini yeniden gözden geçirmeleri gerekiyor.
Şayet Bakan Berat Albayrak, “Yerli kömürüm varsa Türkiye’nin önceliği yerli kömürdür” sözünde samimi ise bu samimiyetini göstermelidir.
Zonguldak milletvekilleri de bu işin peşine bırakmamalı.
Yeraltında bir milyar 200 milyon ton/yıl kömür rezervi var, bu kömürü yer üstüne çıkartacak işgücü potansiyeli de var, yani Zonguldak’ta binlerce işsiz genç bu kömürleri çıkartmayı bekliyor. Kömürün anavatanı olan Zonguldak limanına Afrika’dan, Sibirya’dan ithal kömür geliyor. İki tane termik santrali var bunlar ithal kömür yakıyor.
Bakan’ın söyledikleri Zonguldak için tarihi bir fırsat, bu sayede hem Zonguldak’ın kaderi değişecek, hem de “iş umudu” ile sanayi kentlerine göç edenler, tekrar Zonguldak’a geri dönmesi sağlanacak.
Bu fırsatı kaçırmayın ne olur!
***
KAMPUSUN KANINDA HAYAT VAR
Bülent Ecevit Üniversitesi gerek bilimsel çalışmalarıyla, gerek sosyal faaliyetleriyle Zonguldak’ta önemli bir boşluğu dolduruyor.
Kentin nüfus ve ekonomik olarak azaldığı son yıllarda Bülent Ecevit Üniversitesi öğrenci kapasitesinin artırılmasına yönelik atılımlar özellikle de Rektör Prof. Dr. Mahmut Özer yönetimindeki üniversite yönetiminin çalışmaları takdir edilmesi gerekir.
Üniversitenin bilimsel çalışmaları, Fakültelerin Tıp Fakültesi Hastanesi’nin geliştirilmesi için verilen çabalar Zonguldak’ın gelişi için de önemli bir faktör.
Özellikle de; Bülent Ecevit Üniversitesi’nin şehirle bütünleşmesi, sosyal sorumluluk projelerine verdikleri destekler, yatırımlar konusundaki projeler sayesinde Zonguldak bugün üniversite sayesinde hayat buluyor, moral motivasyonu sağlıyor.
Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özel göreve geldiği günden itibaren sürekli üzerine koyarak başlatılan sosyal faaliyetler kapsamında “Kampusun Kanında Hayat Var” kampanyasında her geçen yıl üzerine katlanarak sürdürülüyor. 2012’de 705, 2013’de bin 264, 2014’de bin 453, 2015’de bin 915 ve 2016 ve önceki gün gerçekleştirilen kampanyada ise bin 627 ünite kan toplanarak yeni rekorlar kırılmış oldu.
Türk Kızılayı ile ortaklaşa gerçekleştirilen “Kampusun Kanında Hayat var” kampanyasına katılan öğrenciler gönüllü olarak kampanyaya katılarak hem bir damla kanın bir can kurtarmasını sağlayıp, hem de Türkiye’deki tün üniversitelere örnek oldular.
Alkışlıyorum, tebrik ediyorum.
|