Yaş ilerledikçe eski günleri yad ediyoruz.
Ne güzeldi o günler.
Elektrik, telefon yok. İnternet, sosyal medya yok. Teknoloji gelişmemiş.
TRT’nin o siyah-Beyaz günleri… Evde oturup TRT’nin Kovboy dizilerini izliyoruz. Sohbetler samimice yapılıyordu.
Kimse kimsenin arkasından kuyu kazmıyor, yüzüne konuşamayacağın kelimeyi arkadan kimse konuşmuyordu.
Mahallelerde marketler zinciri yok, kredi kartı kullanılmıyor, bankalar kredi vermiyordu.
Mahallelerimizin eczacısı, bankacısı, acil ihtilaçları karşılayan bakkalı vardı.
Her sıkıştığımızda gecenin bir yarısı bakkal dükkanı kapalı olsa bile evinden çağırıyorduk.
Başımız ağrısa bakkala koşar Aspirin, Gripin alırdık. Paramız bitse para alırdık, kahvaltılık bitse bakkala koşar “yaz deftere” derdik.
O Bakkal Mehmet amca “borcunu ne zaman vereceksin” diye de sormazdı, bakkal amcanın veresiye defteri her zaman kabarıktı.
O zamanlar bakkal amca mahallenin bekçisi, muhtarı, belediye başkanı, zor günlerin dostuydu. Maalesef 1990’lı yıllardan sonra marketler zinciri, bankaların kredi kartı furyası, nakit çekimler, kredi kartına uzun vadeler önce küçük esnafı dolayısıyla da mahallemizdeki “Acil durum esnafı” olarak bildiğimiz bakkal esnafını bitirdi.
Son 20 yıla kadar her mahallede birkaç mahalle bakkalı varken, bugün kalabalık mahallede bile bir adet bakkalı zor buluyoruz. Olan da, artık eskisi gibi “Yaz deftere” demiyor.
Siyasi iktidarlar maalesef bakkal esnafını bitirici her adımı attı.
Toplum olarak artık bakkala gitmiyor, alış verişlerimizi marketlerden kredi kartı ile yapıyoruz. İnsani ve vicdani olarak biraz da bakkal esnafının bu hale gelmesinde bizlerin de sorumluluğu var elbet.
Eskiden her sıkıştığımızda kapısına çaldığımız bakkal esnafını bizler de görmezden geliyoruz.
Teknolojiye ayak uyduruyoruz sözde.
Sahipsiz bırakıyoruz bakkal esnafını.
***
Dün Zonguldak Bakkallar ve Tekel Bayileri, Kantinciler Odası’nın kongresi vardı.
Gerçekten yüreğim burkuldu salondakileri görünce. Az sayıda bakkal esnafı vardı. Hepsinin yüzlerindeki burukluk, ekonomik çıkmaz, gözlerindeki buğulu bakış, siyasi iktidara sessiz ve derinden “Bize sahip çıkın” mesajları okunuyordu.
Kimler vardı o kongrede;
Küçük esnafların temsilcileri oda başkanları ile bakkallar ve tekel bayileri vardı.
Aslında o kongrede olması gerekenler yoktu.
AK Parti, CHP, MHP’den kimse yoktu.
İktidar partisi, ana muhalefet partisi ve muhalefet partileri neden o kongreye gelmemişlerdi.
Davet edilmişlerdir diye düşünüyorum.
Eğer davet edildilerse neden gelmediler.
Neden o bakkal esnafın yüzlerindeki o ışıltıyı görmek istemediler.
Mahalle bakkalının içler acısı hali, ekonomik çıkmazını neden anlamak istemiyorlar.
Mahalle bakkalı sıkıntılı.
Mahalle bakkalı dertli.
Mahalle bakkalı “Marketler Yasası”nın çıkmasını bekliyor yıllarca.
Mahalle bakkalı düşük faizli kredi istiyor.
Mahalle bakkalı sattığı her kalem malın vergisini kuruşunu, kuruşuna ödüyor. Vergi kolaylığı istiyor.
Özetle;
Mahalle bakkalı kendilerine uzanacak bir el bekliyor.
Mahalle bakkalı eskiden olduğu gibi yine hatırlanmak istiyor.
Mahalle bakkalı sahipsiz kalmak istemiyor.
|