AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, 1 Kasım’da gerçekleştirilecek olan Milletvekili erken genel seçimleri öncesinde tüm siyasi partilere güzel bir “centilmenlik çağrısı”nda bulundu.
Bu çağrı toplumun her kesiminde kabul gördü ve yıllar öncesinden de olması gereken bir mesajdı bu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu şöyle demişti;
“Kasım seçimlerine giderken teröre, şiddete karşı ortak bir tutumda buluşalım. Aileleri, özel hayatı siyasi rekabetin parçası haline getirmeyelim. Çevre kirliliğini ve gürültü kirliliğini önlemek için centilmenlik anlaşması yapalım”
Bu centilmenlik çağrısına muhalefet partileri de sıcak bakmıştı.
Seçim meydanlarında, televizyon ekranlarında birbirlerini eleştiriye “evet”, “aile ve özel hayatın gizliliği”ne yönelik “bel altı” denilen siyasete “hayır” diyoruz zaten.
Böyle de olmalı.
Seçim dönemlerinde;
Siyasi partiler kent merkezlerinde, mahallelerde, köylerde, direk tepelerinde, binalarda yapılan süslemeler, afiş, pankart ve parti bayraklarının asılması çevre kirliliğine neden oluyordu.
Yine seçim dönemlerinde;
Siyasi parti genel başkanlarının, adayların ve partilerin sloganlarının yer aldığı giydirilmiş araçların sabahtan akşama kadar desibeli yüksek müzik çalarak, “vatandaşın kafasını şişiriyor” buna da gürültü kirliliği diyoruz.
Çevre ve gürültü kirliliğine neden olacak eylem ve söylemler, oylara yansıdığını sanmıyorum, aslında daha çok tepki alarak tersine fikir ve görüşlerin oluşmasına neden oluyordu.
Siyasi parti Genel Başkanları zaten televizyon ekranlarında söyleyeceklerini söylüyor, anlatacaklarını anlatıyor.
Seçmenler, adayların söylemlerine değil, Genel Başkanlarının yaptıkları icraatlara, söylemlerine, inandırıcılığına, güvenirliğine oy veriyor.
Onun içindir ki;
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun bu çağrısına katılıyorum ve destekliyorum.
* * *
Ayrıca;
Başbakan Ahmet Davutoğlu şu çağrıyı da yaparsa;
İktidar ve muhalefet liderlerini her hangi bir televizyon kanalında açık oturumda bir araya getirir, televizyonda projelerini açıklarlarsa siyasetin tadına doyum olmaz.
Böylece, Türk siyasetine yeni bir çehre kazandırmış da olur, Yeni Türkiye yolunda bir adım daha atılmış olur kanısındayım.
***
Eski siyasetçiler bunu yapıyordu.
ANAP Genel Başkanı Turgut Özal, DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan ve DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş her seçim dönemlerinde TRT’ye çıkar saatlerce tartışırlar, konuşurlar, birbirlerine eleştirirler ama ekranlarda seçmenlerine mesajlar vererek, siyasetin daha düzgün bir şekilde yapıldığını, siyasetin de bu şekilde yapılması gerektiğini gelecek nesil siyasetçilerine mesaj veriyorlardı.
Bu tür açık oturumlar, tartışma programları yine olur, neden olmasın. İster canlı, ister paket programı şeklinde olur.
Türkiye zor bir süreçten geçiyor, bir yandan terör olayları, bir yandan ekonomik sıkıntılar, işsizlik ve çeşitli sorunlarla boğuşan Türkiye’de böylesi bir siyasi anlayışa, böylesi bir siyasi centilmenliğe ihtiyacımız var.
Bu tür bir yaklaşım hem siyasi, hem psikolojik olarak ülkenin huzurunu sağlar, insanların geleceğe güvenle bakmasında etkili olur kanısındayım.
***
Yarın idrak edeceğimiz Kurban Bayramı bu centilmenliğin temelinin atılacağı bir bayram olsun diliyorum.
Siyasi partiler her bayram olduğu gibi bu bayramda da birbirlerini ziyaret ederek, bayram kutlamasına katılacaklar.
Ziyaretler esnasında, “siyasi centilmenlik” konusunda kamuoyuna olumlu mesajlar verilecektir. Samimi, içten, siyasete yeniden güven getirecek yaklaşımlar içerisinde olunmasını diliyor, tüm İslam âleminin mübarek Kurban Bayramlarını kutluyor, terörün sona ermesini, insanların huzurlu ve mutlu bir Türkiye’de yaşaması dileği ile herkesin bayramını kutluyorum.
.
|