Önce 7 Haziran seçimleri öncesini bir hatırlayalım;
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli seçimi kazanmak için alt gelir grubu olan emekli, asgari ücretlilerin maaşlarına zam, taşeron işçilerin hepsine kadro sözleri vardı.
Emeklilere 2 dini bayram birer maaş tutarında ikramiye, asgari ücret bin 500 lira, çalışan emeklilerden Sosyal Güvenlik Destek priminin kesilmesi, üniversite öğrencilerin kredilerinin yükseltilmesi, kamuda çalışan taşeron işçilerin tamamına kadro ve toplumun büyük bir kesimini yakından ilgilendiren daha bir sürü vaatler vermişlerdi.
Halkın yüzde 80’ine dokunan bu ekonomik ve sosyal vaatler sayesinde CHP ve MHP oylarını artırmış, milletvekili sayılarını artırmıştı. Ancak her ikisi de koalisyon için uzlaşamayınca, 7 Haziran seçimleri tekrarlanmış ve 1 Kasım’da yeniden seçime gidilmişti.
7 Haziran’ı iyi okuyan AK Parti, CHP ve MHP’nin açıkladığı ekonomik programların bir benzerini, yani emekli, asgari ücretli, taşeron, üniversite öğrencilerin oylarını da alabilecek bir ekonomik programla 1 Kasım seçimlerine hazırlanmıştı.
CHP ve MHP’nin hükümet kuramayacağını iyi gören seçmenler, 1 Kasım’da CHP ve MHP’ye şunu dedi;
“Siz ki, 7 Haziran’da size verilen fırsatı değerlendiremediniz, hükümeti kuramadınız, biz de en rahat şekilde hükümeti kurabilecek, bizim taleplerimizi de karşılayabilecek AK Parti’yi hükümet olması için oy veriyoruz” diyerek, yeniden AK Parti’yi tek başına iktidara getirmesini bildiler.
Doğru da yaptılar.
Başbakan Ahmet Davutoğlu ve AK Parti’nin ekonomik kurmayları mali bütçeyi biraz zorlasalar da ilk etapta yılbaşında söz verdikleri gibi emeklilere 100 TL. Seyyanen, artı enflasyon zammını vermişti. Ardından milyonlarca asgari ücretlinin beklediği zammı da vererek asgari ücreti bin 300 TL yaptı.
Bitmedi;
Üniversite öğrencilerinin aldığı öğrenci kredilerini 300 TL.’den 400 TL’ye çıkardı.
Dahası da var;
Emekli olup da ticaret yapan emeklilerden kesilen Sosyal Güvenlik Destek primlerini de kaldırmış bu emeklilerin üzerinden büyük bir yükü hafifletmişti.
Şimdi sırada taşeronlara kadro meselesi var.
Kamuda çalışan binlerce taşeron işçi seçim sonrası kadro beklentisi içerisine girmişti.
Maliye Bakanı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı bu konuda aylardır çalışma yürütüyordu.
Taşeronlara kadro verilecek, verilmesine ama nasıl olacak, ne şekilde olacaktı.
Taşeronların tamamına mı, yoksa kamuda asıl işi yapanlara mı? Bu belirsizlik üzerine detaylar, ayrıntılar konuşuluyordu.
Gazetelerin kimi 100 bin, kimisi de 150 bin, bazıları ise tüm taşeronları kapsayacak bir çalışma yapıldığını yazıyordu.
Ve nihayet Başbakan Ahmet Davutoğlu partisinin dünkü grup toplantısında son noktayı koydu.
Binlerce insanın beklediği taşeron sorunu ile ilgili Başbakan Ahmet Davutoğlu Türkiye’nin yaşadığı zor süreç ve hassas bir dönemde müjdeyi dün veriyordu.
Başbakan Davutoğlu, “Yardımcı işlerde çalışan kardeşlerimiz için de müjdeli kararımızı bildirmek istiyorum. Asli işlerde çalışan işçilerimizi kamuya alıyoruz. Adalet, eşitlik gereği ayrıca yardımcı işlerde çalışan kamuya almaya kararlaştırdık. İster asıl iş olsun, ister yardımcı iş olsun, dışarıda kalan tek bir taşeron işçisi kalmayacak inşallah. Biz söz verdik mi böyle söz veririz.” diyerek kamuda çalışan binlerce insanı kadro sözü ile sevindirmişti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu dün taşeronlarla ilgili açıklaması yüreklere su serpti.
Bu konudaki çalışmalar da tamamlanmış olması, şimdi gelinen süreçte prosedür nasıl işleyecek.
Bu konu Meclis’e mi gelecek, Meclis’e gelirse CHP ve MHP ne diyecek. Destek verecekler mi, vermeyecekler mi?
Yoksa direkt olarak Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı arasında protokol yapılıp bu konu Meclis’e gelmeden halledilecek mi?
Bence bu konu Meclis’e gelmeden halledilir.
Çünkü AK Parti’nin ekonomik kurmayları bu konudaki çalışmaları tamamlayıp, milyonlarca insanı mağdur etmeden onlara söz verdikleri gibi kadro sözünü yerine getireceklerdir.
Meclis’e gelse dahi bu konu CHP ve MHP’nin de buna hayır diyeceğini sanmıyorum. Onların da 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde sözü vardı.
Burada binlerce insanın mağduriyeti söz konusu. Kim yaparsa yapsın ama bu taşeronlara kadro verilmesi konusunda CHP ve MHP’ye de düşen görev AK Parti ile hareket etmeleridir.
AK Parti kadro verdi diye CHP ve MHP’nin 7 Haziran ve 1 Kasım seçim vaatlerini görmezden gelemez, o sözleri yutkunamazlar.
|