İki yılı aşkındır devam eden COVİD-19 salgını nedeniyle Türkiye’de ne resmi bayramlar, ne de dini bayramları kutlayamıyorduk.

Bizi bayramlarımızdan mahrum bırakan salgının artık sonlarına doğru geliyoruz.

1 Temmuz 2021 tarihinde başlayan kısmi normalleşmenin ardından vaka sayılarında da beklenilen ve istenilen azalmalar oldukça, iki yılı aşkın yasakların da ortadan kalkması bizi oldukça sevindirmişti.

Toplu taşıma araçları ile hastanelerde “maske takma zorunluluğu” dışında artık maske de takmıyoruz.

İnşallah vaka sayıları Bin’in altına düştüğünde maskelerden tamamen kurtulacağımız uzmanlar tarafından açıklanıyor.

Dünyayı ve Türkiye’yi etkisi altına alan COVİD-19 salgını hem sağlık, hem de ekonomik açıdan oldukça olumsuz etkilemişti.

İğneden, ipliğe her şeyin yüzde 100’leri aşan oranlarda zamlandığı, alım gücünün oldukça düştüğü bir ortamda, iki yıldır devam edip, sonrasında da belirgin bir seviyeye gelen bir salgın sonrasında bir Ramazan bayramını daha geride bırakmanın sevincini yaşadık gönlümüzce.

İki senedir özellikle dini bayramlarımızda ne gönlümüzce bayramı kutladık, ne de sevdiklerimizin bayramını kutlayabildik.

Büyüklerimizin ellerini bile öpmekten korkar bir hale gelmiştik.

Şükür ki, bu Ramazan bayramında iki yıl aradan sonraki Ramazan bayramında büyüklerimizle kucaklaştık, onların ellerini öpüp hayır dualarını aldık.

İnsanlar bu bayramda gönüllerinde bayram kutladılar.

Yani iki yıl öncesinde olduğu gibi güzel bir bayramı tamamlamanın sevincini yaşadık diyebiliriz.

Ağırlaşan ekonomik koşullara rağmen bu Ramazan bayramında eş, dost, akraba, arkadaş ziyaretleri, gönlümüzce oturup tatlılar yiyerek sohbet edebildiğimiz güzel bir bayramı kutladık.

Bir bayramı daha geride bırakırken, bayram sonrası yine işimize bakacağız.

Hayat her hâlükârda devam ediyor, edecek.

Ekonomik sıkıntılar devam etse de, Temmuz ayında “her şeyin düzeleceği,  enflasyonun düşeceği” açıklanmıştı.

Temmuz ayına ne kaldı ki, şunun şurasında 3 ay var.

Bu 3 ay da geçer.

***

Türkiye olarak önce ekonominin düzelmesini,  gıda ve çeşitli ürün fiyatlarının düşmesini, alım gücünün artmasını bekliyoruz.

Elbette havalar da ısınmaya başlayacak.

Öncelikle doğalgaz kullanımı da yüzde 90 azalacak ve yüksek gelen doğalgaz faturaları da yaz boyunca oldukça aşağına inecek, elektrik faturaları da öyle.

Bu yaz en azından 3-5 ay elektrik ve doğalgaz faturalarından şikayet etmeyeceğiz.

Tarım ülkesi olan Türkiye’de sebze ve meyve üretimi de arttığında sebze, meyve ve narenciye fiyatları da doğal olarak düşecek.

Siyasi iktidardan beklentilerimiz, kış aylarında artan fiyatların yaz aylarında düşüşün sağlanması, özellikle de sebze, meyve, narenciye ve çeşitli gıda ürünlerinde fiyat artışlarına neden olan aracıları belirli bir hizaya getirip, yeni hal yasasının çıkarılması gerekiyor ki, bu konuda da bir çalışmanın olduğu belirtiliyor.

Bu yasa çıktığında zincir marketler ve özel marketler zorunlu olarak fiyatları kendi kafalarına göre belirleyemeyecekler.

Şu an yasa boşluğundan yararlananlar, bu yasa çıktığında ise kendi kafalarına göre fiyat artırımı da yapamayacaklar.

Bu konuda yetkili korumlar da denetimlerini artırırlar, fazla fiyat artırımı yapanlara karşı büyük para cezaları uygulanırsa burada vatandaşın yararına da olabilecek etkin tedbirler alındığında ekonomik ve sosyal hayatımız da normale dönecektir.

***

Zonguldak’ta da elbette bazı beklentilerimiz var.

Özellikle yaz geliyor. İki yılı aşkın süredir sosyal hayatımızdan da ödün verdik bu sürede.

Önce sahildeki inşaatın bitirilip insanların sahilde deniz kenarında eş, dost ve arkadaşlarıyla sohbet edip, çay içmeleri için sahilin açılmasını bekliyoruz.

Tünelin açılmış olması Gazipaşa Caddesi trafiğini oldukça rahatlatmıştı.

Şimdi sırada Lavuar alanı var.

Buranın inşaatı da yakına başlayıp, kısa sürede bitirilirse Zonguldak kent merkezi çok rahatlayacak.

Merkez Çarşısı da yıkıldı, hafriyatların kaldırılıp, inşaatın başlamasını bekliyoruz. Orası da başlayıp biterse Zonguldak bir-iki sene sonra çok rahatlayacak.

2023’de genel seçimler olacağına göre, Lavuar alanı ve Merkez Çarşısı’nın hızlı bir şekilde kente kazandırılacağını tahmin ediyoruz.

Bir Zonguldaklı olarak yapılan bu güzel işlerden elbette mutlu oluyoruz.

Zonguldak’ın daha güzel, daha yaşamsal bir kent olmasını herkesten çok daha fazla istiyoruz.