Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu ve “Benim en büyük eserim” dediği CHP Zonguldak’ta maalesef beklentilere cevap veremiyor.
7 Haziran ve 1 Kasım’da milletvekili adayı olan ve kazanan 2 vekil ortalarda yok.
Şehrin sorunlarını çözmek için, şehri yönetmeye talip olan Belediye çalışmaları yetersiz.
Belediye Meclisi şehrin sorunları yerine, kendi sorunlarının peşine düşmüş.
Kimisi yaptığı inşaatlara imar izni almanın peşinde, kimi de kaçak kat çıkmanın peşinde, kimisi başkan yardımcısına kızmış “ben oynamam” diyor, kimisi toplantıdan toplantıya geliyor, kimisi de eşini kurumlara işe yerleştirmenin peşinde, kimisi imardan anlamasa da, İmar Komisyonu Başkanlığı gibi önemli bir komisyonda yer almanın peşinde.
Herkes bir hesap peşinde.
Bugünkü CHP’li Zonguldak Belediye Meclisi “Hababam Sınıfı”nı aratmıyor maalesef.
Bürokrasiden gelen bir il başkanı, kafasına göre takılan istediği gibi kendi partisinin Belediyesi’ni eleştirebilen bir Merkez ilçe Başkanı.
Bugünkü CHP mantığı ile “yarın bir seçim olsa bu CHP nal toplar” diyenlerin çok olduğu bir Zonguldak.
Eski milletvekilleri, eski il başkanları, eski yöneticilerin bile partiyle uğramadığı, bu isimleri yeniden partiye kazandırmak düşüncesi içerisinde olmayan, “parti benim olsun küçük olsun” anlayışı içerisinde olan bir yönetim anlayışı var bugünkü CHP’de.
Seçimden seçime vatandaşın ayağına giden, sorunları çözemeyen, sorun çözmek yerine sorun yaratan, yarattığı sorunları eline ayağına dolayan, siyasetin insan kazanma makamı olduğunu benimsemeyen bir anlayış.
Bu yapıdaki CHP, vatandaşa “umut” olmaktan uzak, “umutsuzluk” dağıtan, farklı bir yönetim perspektifi ile yönetilen bir anlayış.
CHP’yi “halkçı” kimliğinden uzaklaştırıp, “rantçı” bir parti durumuna getirilmesinin en büyük nedeni, başıbozukluk ve dağınık bir yönetim zafiyeti değil de nedir.
Milletvekili partinin bu kadar ayaklar altına alınmasını Ankara’dan seyrederse, “Zonguldak’ta neler oluyor?” diye bir kere bile sormazsa, kendi partisinin Belediyesi’nin çalışmalarını bile görmezden gelirse, muhalif partilerin acımasızca eleştirileri altında ezilen Belediyesi’ne sahip çıkmazsa, yaşanan iki selde de şehrine gelip, “nereleri sel aldı, nereleri su bastı” diye sormaz, sel mağduru insanları arayıp sormazsa bu vekillerin Ankara’da ne yaptıklarını da sorgulamak CHP’ye oy verenlerin hakkı olmalı.
Zonguldak’ın onlarca sorunu varken, TTK özelleştirme kapsamında gittikçe kapanmaya doğru giderken, Zonguldak’ta artan işsizlik nedeniyle göç hızlanırken, nüfus hızla azalırken, emeğin başkenti iken emeklinin başkenti haline gelirken, bir zamanlar Türkiye’nin Almanya’sı iken, bugün Türkiye’nin en küçük bir İl’i haline getirilmeye çalışılırken, CHP’den seçilmiş herkesin hizmet beklediği 2 milletvekilinin Ankara’da ne yaptığını bilmek CHP’lilerin hakkı değil midir?
CHP’nin Zonguldak’taki bu dağınıklığını toparlamak için Kemal Kılıçdaroğlu’nun gelmesini mi bekliyorlar.
Milletvekilleri ne iş yapar?
Seçim döneminde insanları “sahada çalışan”, “evde yatan” diye ayrıştıran vekillerimiz ne zaman Zonguldak’a gelip parti içindeki barış ve huzuru sağlayacak?
Yaz bitti, sonbahar geldi, bir-iki ay sonra kar yağmaya başlar.
CHP yaz sıcaklarının rehavetinden, tatil modundan çıkıp kendini toparlamak istiyorsa elini çabuk tutmalı.
Aksi takdirde, senetle seçim günü çabuk gelir, CHP’de bu treni kaçırır.
***
EMEKLİNİN PROMOSYON BEKLENTİSİ
Türkiye genelinde 12 milyon emeklinin aylardır merakla beklediği promosyon için hükümet ile bankalar arasında anlaşma sağlandığını yazıyor gazeteler.
Bu anlaşma sağlanırken, detayların da konuşulduğu emeklilere ne kadar para verecekleri ve ne zaman verecekleri konusu açıklık kazanmamış henüz.
Yine yaygın gazetelerin yazdıklarına göre, emeklinin aldığı maaşa göre 250 ile 900 TL arasında bir ödeme yapılacak.
Bu rakam da henüz netleşmiş değil.
Promosyon tutarlarının defaaten mi, yoksa ayalık 12 taksitle mi ödenecek.
Yani, bin 300 TL maaş alan bir emekliye öngörülen 750 TL promosyon tutarı olan 250x3=750 TL. 12 eşit taksite mi bölünecek bu da açıklanmış değil.
Deniliyor ki, “yılbaşından önce verilecek”.
Verilecek de, ne şekilde verileceği bir açıklansa.
Şimdi Türkiye’deki 12 milyon emekli hükümet ile bankalar arasında nihai sonucu bekliyor. Kış gelmeden, havalar soğumadan promosyon işi bir çözülse de emekliler de kışlık yakacaklarını alabilse.
Kurban bayramı nedeniyle emekli maaşları erken verildi, kimi emekli kurban kesti, kimi çocuklarını üniversiteye gönderdi.
Emeklinin cebinde para kalmadı.
Bugün Ekim’in 5’i, maaşlara daha 13-18 gün var.
Emekli yine borçlandı. Promosyon Ekim maaşlarına yetiştirilirse çok iyi olacak.
Yıllarca çeşitli kurumlarda ömrünün yarısını tüketen, ülkenin kalkınması için çalışıp da emekli olan milyonlarca insan bu sevinçli haberi bekliyor, büyük bir heyecanla.
Sevindirin artık bu emeklileri
|