Zonguldak’ta yaşayan her insanın bir anısı vardır Kapuz Plajı’nda saklı.  

“Gitmedim, görmedim, o plajda denize girmedim” diyen de pek yoktur. 

Herkesin çocukluğundan kalan bir anısı da vardır o plajda. 

Herkesin olduğu gibi, benim çocukluğumda da var Kapuz Plajı ile ilgili anılarımın o güzel sayfalarında.  

Arkadaşlarla birlikte okundan kaçar, yürüyerek giderdik Kapuz’a. 

Çaydamar’dan yürüyerek Orman Bölge Müdürlüğü’nün altından aşağı iner, önce dalgalardan yıkılan şimdi yerinde taş yığını kalan Kız Kulesi dediğimiz o muhteşem koya uğrar, oradan tünelden Tersane’ye inerdik. Burada birkaç saat yüzerdik. Denizden midye çıkarır, ateş yakar teneke üzerinde midyemizi pişirirdik.  

Tersanede o zamanlar eski adıyla EKİ’nin, şimdiki adıyla TTK’nın römorklarına bakım yapılırdı. O römorkların denize dökülen pis yağları arasında yüzerdik. 

Tersanenin hemen yanında TTK’nın da plajı vardı. Orta Kapuz denilirdi adına. Herkes giremezdi. Kapıda TTK’dan bir bekçi, bir de görevli vardı, üye olmayan kimseyi almazlardı.  

Biz de;  Tersanedeki kayalıklardan kaçak girerdik TTK’nın plajına. Kaçak girdiğimiz için çocukluğun da verdiği korkuyla biraz ürkerdik ama yine de o plaja girer tramplenden denize balıklama veya çivileme atlamanın keyfini çıkarırdık.  TTK plajının yanında Kapuz Plajına da kaçak girerdik. Görevli yakalamasın diye elbiselerimizi kayaların arasına saklardık.  

Tersane’den başlayan deniz maceramız, TTK plajı ve Kapuz plajında son buluyordu.  

Tersane’den TTK’nın plajına kaçak girdikten sonra oradan da yine kaçak girerdik Kapuz Plajına.  

O zamanlar da bu plajı Zonguldak Belediyesi çalıştırıyordu.  

Giriş, kabinler o zamanlar da ücretliydi. Tabi o zamanlar şezlong yoktu. 

Temizdi, bakımlıydı. Denizi ve kumu o zamanlar da mükemmeldi. 

Her sene 1 Temmuz’da açılış yapılır, Denizcilik ve Kabotaj Bayramı etkinlikleri yapılırdı. Son birkaç seneye kadar. Yüzlerce kişi Kabotaj Bayramı’nda düzenlenen etkinliklere katılır, yağlı direk, denizden ördek yakalama ve çeşitli yarışmalara katılırdı.  

Ne olduysa bu etkinlik daha sonra Kilimli’ye kaydırıldı.  

*** 

Çocukluğumuzun ve anılarımızın, hayallerimizin olduğu Kapuz Plajı maalesef yıllar sonra Kıyı Kenar çizgisine aykırı olduğu anlaşılmış olmalı ki, Milli Emlak Müdürlüğü Belediye’yi mahkemeye veriyor ve mahkeme sonucunda “boşaltın” kararı çıkıyor.  

Şimdi gelinen noktada;  

Bu ilin tek vazgeçilmezi, olmazsa olmazımız Zonguldakspor Başkanı Süleyman Caner “Bize verin” diyor. 

Belediye Başkanı Muharrem Akdemir “Vali Bey’le görüşeceğim, Kapuz Plajını tekrar Belediyeye verilmesini isteyeceğim” diyor. 

Vali Ali Kaban ise Belediye Başkanı Muharrem Akdemir ve Süleyman Caner’i makamına çağırıyor, her iki tarafın fikirlerini alarak orta yol bulmaya çalışıyordu.  

Personel belediyeden olacak, giriş ücreti, şezlong, otopark geliri Zonguldakspor’a verilecekti.  

Anlaştılar, el sıkıştılar.  

Her ikisi de gülerek gazetecilere poz verdiler ve odadan çıktılar.  

Ertesi gün işin rengi değişti.  

İş hukuksal boyuta taşındı.  

Belediye Meclis üyelerinden bazıları bu ortaklığa karşı çıkmış, Belediye’nin bu işten zararlı çıkacağı ve hukuksal yönden sorun olabileceği düşüncesiyle Başkan Akdemir’i zora sokan bir tavırla Belediye’yi bu işten vazgeçirmesini sağlamışlardı. Meclis üyeleri, “Belediye Kapuz plajından çekilsin, tümü ile Zonguldakspor çalıştırsın” dedi.  

Ortalık ister istemez biraz gerildi. 

Başkan Süleyman Caner yine Vali Ali Kaban’a gitti, “istemiyorum” dedi.  

Belediye buranın mülkiyeti zaten Milli Emlak’ta olduğu ve Milli Emlak “boşaltın” dediği için Belediye mecburen Kapuz plajını boşaltmaya başladı.  

Yani anlayacağınız o güzelim Kapuz Plajı yetim çocuk gibi ortada kaldı.  

Anılarımızı plajın kumlarına gömdüğümüz, hayallerimizi Mavi Bayrak’lı o güzelim eşsiz manzaralı denizin dalgalarına bıraktığımız Kapuz Plajı maalesef terk edilmiş bir virane gibi ortada kalacak.  

Zonguldak’ın tek Mavi Bayrak’lı denizinden,  il dışından gelen misafirlerimizi güzel ve temiz bir denizden mahrum bırakacağız.  

Temizlik yapılmayacak, kabinler olmayacak, denizden çıktığımızda duş alamayacağız,  kum üzerinde yemekler yenilecek çöpler kumların atılacak, poşetler rüzgardan uçuşacak, boğulma tehlikesi geçirenlere cankurtaranlar yetişemeyecek.  

Maalesef ki, Kapuz Plajı tıpkı Zonguldak gibi kaderine terk edilecek.