Biz basın mensupları kelle koltukta her habere koşarız.
Tehditleri de alırız ama yine yazarız.
Şimdilerde ise yine kelle koltukta
Elimizde eldiven, yüzümüzde maske
Cepte beş kuruş para yok.
Sizlere haber yetiştirmek için oradan oraya
Herkes dükkânı kapatır, kepengi indirir biz kapatamayız.
İçimizden birileri ölür gider
Acımızı içimize gömer bilgisayarın başına geçeriz yazarız da yazarız.
Kimse bilmez nasıl haber yapar, nasıl gazetemizi çıkarırız.
Gerekirse uyumayız.
Sizler sadece okursunuz.
Bazen de acımasızca eleştirirsiniz.
Biri kalkar açıklama yapar bize kızarsınız.
Olmadı bide üstüne söversiniz.
Bir düşünün!
Biz yokuz.
Sadece ulusal gazeteler ve televizyonlar var.
Zonguldak’ta ne olup ne bitiyor haberiniz yok.
DHA, AA, İHA ne yazmışsa onu göreceksiniz.
Nereye ne kadar koşacak o sınırlı muhabir ya da elekten geçirilmeden ne yazacak.
Kim kimi kazıklamış
Kim kimi linç etmiş
Kim kime sağlıksız et yedirmiş.
Sosyal medya var değil mi?
Oradan okursunuz nasıl olsa yazılıyor.
O iş o kadar basit değil.
Biz yoksak, siz yoksunuz.
Bunun farkına varın.
En azından biraz olsun duyarlı olun.
Anadolu basını nefes alamıyor.
Ne belediyeler, ne sivil toplum örgütleri, ne partiler, ne kurumsal firmalar.
Kimsenin umurunda değil.
Bizler belki de çok yakında işsiz kalacağız.
İmtiyaz sahipleri ne yapsın reklam yok, gider çok.
Biz çalışmaya mecburuz.
Kendimiz için, ekmek parası için, sizler için…
Depremde olsa mecburuz.
Ölüm de olsa mecburuz.
Virüste olsa mecburuz.
|