Zonguldak siyaseti bu hafta CHP ile MHP’nin basın yoluyla atışmaları ile hareketlendi.

Önce MHP il Başkan yardımcısı Mevlüde Yalçıner’in CHP Merkez ilçe Başkanı Ebru Uzun’a yaptığı ziyaret ve bu ziyaret sonrasında verilen fotoğrafla birlikte basına yansıyan görüntü üzerine, Yalçıner’in görevden alınması ile başlayan tartışma, sonrasında MHP il Başkanı Varol Demirköse’nin “CHP’yi ziyaret ettiği ve fotoğraf verdiği” için Yalçıner’in MHP il Başkanı Demirköse tarafından “görevden alınması”, ardından da Demirköse’nin gazetecilere yaptığı basın açıklamasında sarf ettiği sözler, CHP Merkez ilçe Başkanı Ebru Uzun’u öyle bir kızdırmış olmalı ki, Uzun’un kızgınlığı Demirköse’ye verdiği yanıttan açıkça belli oluyordu.

Önce Varol Demirköse’nin açıklamasına bir bakalım;

İçi tamamen boş, sıradan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin CHP ile ilgili söylediği sözleri tekrarlamış ve “Görev verirken olay olmuyor görevden alınca olay oluyor. Teröre destek veren Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun’u ziyaret ettiği için KAÇEP sorumlu İl Başkan yardımcısı Mevlüde Yalçıner’i görevden aldım” demişti.

Varol Demirköse, hafta içi gündüz İl Özel İdare’de çalıştığı, mesai saatlerinde partiye de pek uğramadığı için mutlaka bu konuşmaları gece evinde hazırlamış ve ezberlemiş gibiydi.

O yüzden de, Demirköse’nin bu açıklaması basına yansısa da, MHP’liler tarafından da benimsenmiş veya “doğru” denilebilecek bir tarafı yoktu.

Bir taraftan Mevlüde Yalçıner’in CHP’yi ziyareti, diğer taraftan Varol Demirköse’nin açıklaması ve Ebru Uzun’un nokta atışı.

Geçen ki köşe yazımda da yazmıştım.

Mevlüde Yalçıner gerçek bir milliyetçi, gerçekten ideolojisine bağlı ve partisini herkesten daha fazla seven, savunan, partisi için özveri ile çalışan bir isim.

Geçen dönem (2014-2019) Zonguldak Belediye Meclisi’nde MHP’den 3 isim Meclise girmişti.

Mevlüde Yalçıner, Salih Alemdar ve Hasan Şenol.

Bu 3 isim bir dönem birlikte uyumlu çalışmışlardı.

Sonra İYİ Parti kuruldu, Salih Alemdar ile Hasan Şenol İYİ Parti’ye geçmişti.

Mevlüde Yalçıner MHP’li olarak tek Meclis üyesi olarak kalmıştı.

Yalçıner, MHP’den istifa eden Salih Alemdar ve Hasan Şenol ile yollarını ayırmış, aynı sırayı bile paylaşmadığı gibi Mecliste bile aylarca konuşmamışlar, birbirlerine selam dahi vermiyorlardı.  

MHP’den istifa ettikleri için onlarla konuşmuyordu.

Neden anlattım bunu.

Çünkü Mevlüde Yalçıner bugün herkesten daha fazla MHP’li ve Genel Başkan Devlet Bahçeli’ye sıkı sıkıya bağlıdır.

Birileri gibi başka bir siyasi partiden gelip partinin en üst makamına oturmayan bir isim.

Gerek seçimlerde, gerek partisinin her etkinliğinde ve gerekse her organizasyonda partisini temsil eden bir kişilik.

Mevlüde Yalçıner’i savunmuyorum ama yapılan yanlışlığın, hem de bir kadına karşı yapılan bu saygısızlığın da tutunulacak bir tarafı olmadığını düşünüyorum.

CHP Merkez ilçe Başkanı Ebru Uzun’un MHP il Başkanı Varol Demirköse’ye verdiği yanıta da gelince;

Gerçekten Uzun’un bu açıklaması basın tabiri ile “cuk” diye oturmuş.

Ebru Uzun’un açıklamasının tamamını okuyanlar, buradan bazı gerçekleri de öğrenmiş olurlar diye düşünüyorum.

Demirköse’nin açıklaması üzerine, karşı bir açıklama yapan Uzun; “Birbirinden saçma, birbirini yalanlayan, birbiri ile çelişen, baştan sona kadar kin ve nefret saçan, iftiraya bulanmış cümleler kurmayı maharet saymış olmalı ki, hızını alamayıp ahlakımızı sorgulama hadsizliğine vardırmış konuyu.” demişti.

Ebru Uzun’un iki sayfalık karşı açıklamasına Varol Demirköse’nin yanıt vereceğini sanmıyorum.

Yanıt verse de, bu kadar usturuplu, düzün, kamuoyunun veya partililerinin “güzel olmuş” diyebileceği bir açıklama yapacağını da tahmin etmiyorum.

Ancak şu var ki; siyasette her söylediğiniz söze, her yaptığınız hareket, her attığınız adıma dikkat edeceksiniz.

Öyle içi boş bir açıklama yaparsanız, birileri gelir “içi dolgun” bir karşı açıklama yapar, senin açıklamanı çürütür.

Tıpkı CHP Merkez ilçe Başkanı Ebru Uzun’un yanıt verdiği açıklama gibi.