Tüm İşçi Emeklileri Dul ve Yetimleri Derneği Zonguldak Şubesi’nin 14’ncü olağan genel kurulu dernek binasında yapıldı.

Saat 12.00’de başlayan kongrenin, Divan Başkanlığı’nı Tüm İşçi Emeklileri Dul ve Yetimleri Derneği Genel Başkanı Satılmış Çalışkan yaptı.

Genel Başkan Satılmış Çalışkan ile birlikte genel merkez yöneticileri ile bir iki STK temsilcileri ve emekliler vardı salonda.

Pazar günü ve Pandemi olmasına rağmen emeklilerin bir kısmı kongreye katılmış, mevcut yönetime destek vermişlerdi.

Salona girdiğimizde gözlerimiz ilk başta iktidar ve muhalefetin Zonguldak milletvekillerini, siyasi partilerin il başkanlarını aradı.

Ne yazık ki, salonda ne milletvekilleri vardı, ne de siyasi partilerin il veya merkez ilçe başkan ve yöneticileri vardı.

Böylesi önemli bir kongrede; hem de Zonguldak’ta 150 bini aşkın emeklinin bulunduğu bir derneğin kongresine katılmamak özellikle Zonguldak milletvekillerinin bir eksikliğidir.

AK Parti ve CHP’nin Zonguldak milletvekilleri kongreye davet edilmişler ama mazeret bildirmişler, başka bir programları olduğunu söylemişler.

Birincisi bu geçerli bir mazeret değil.

Diğer programlarını iptal eder, emeklilerin kongresine katılım sağlayabilirlerdi.

Siyasi partilerin il Başkanları da yoktu.

Onların ne mazeretleri var bilemiyorum.

Pazar günü olduğu için evlerinde istirahat ediyorlardır.

Peki bu il başkanları hadi katılamadı, Merkez ilçe başkanlarının ne işleri vardı.

Bunlar Pazar günleri tatil olduğu için siyaset yapmıyorlar mıydı?

Yani Pazar günleri “kapalı”mıydılar.

Siz seçim dönemlerinde emeklilerin kapılarını aşındırıyordunuz.

“Emekliler bizim büyüğümüz, atamız” diyordunuz.

Emeklilerin bir kongresine bile katılmayı kendinizde bir sorumluluk hissetmiyorsunuz.

Kongreye telgraf göndermekle, çiçek yollamakla işi geçiştirmekle siyasete olmaz.

Tüm İşçi Emeklileri Dul ve Yetimleri Derneği Genel Başkanı Satılmış Çalışkan ve genel merkez yönetimi Ankara’dan kalkmış Zonguldak’a gelmiş siz 3-5 dakikalık bir mesafeli kongreye katılmıyorsunuz.

Lokanta, cafe gibi açılışlara katılıp gereksiz işler için zaman harcıyorsunuz ama en güzel yıllarını, en verimli yaşlarını bu ülkenin kalkınması için harcayan bu ülke için emek harcayan emeklilerin bir kongresine bile katılamıyorsunuz.  

Ayıptır ayıp beyler.

Emekliler Derneği’nin haberini yapan bir gazeteci olarak bu kongreye katılanlar arasında sizin de isminizi yazmak isterdik ama salonda olmadığınız için yazamıyoruz.

Bugün Türkiye’de açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşam mücadelesi veren binlerce emeklinin derdini dinlemek size bir Pazar günü zulmü geliyor?

Hadi diyelim bir iki milletvekilinin işi vardı, başka bir programa gidecekti, 5’i birden mi aynı programa gitti.

Bunlar görev paylaşımı yapmadılar mı?

Seçim zamanı bu emeklilere ne diyeceksiniz merak ediyorum.

Emeklilerin kongresine katılmayan bir siyasetçi olur mu!

Kira ile seçim zamanı çabuk geliyor.

Bir bakmışsınız seçim gelmiş, emeklilerden oy isteyeceksiniz, o zaman ne diyeceksiniz merak ediyorum.

***

DOLARLA MI MAAŞ ALIYORSUNUZ!

Türkiye’de ekonomik dengesizlik, belirsizlik her geçen gün belirgin bir şekilde yüzünü gösteriyor.

Hızlı bir yükseliş trendine giren dolar 10 TL sınırını aştı rekora koşuyor.

Altın da dolarla birlikte yükseldikçe yükseliyor.

Doların artışı ile birlikte iktidara muhalif gazete ve televizyonlar eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın 19 Mart 2019’daki şu alaycı sözlerini hatırlatıyor;

“Dolar 10 lira olacak, 15 lira olacak ya, toplayalım dolarları. Çok beklersiniz”

Şimdi dolar 12 Kasım 2021 Cuma akşamı saat 21.20 itibari ile 10 TL sınırını aştı,  sonra Cumartesi günü 9.999 seviyelerine doğru inme eğilimi göstermişti.

Yani dolar her an yine 10 TL’yi bulur ve de geçer diyor ekonomistler.

 Doların hızlı seyri, 10 TL’yi bulması dövize yatırım yapanların iştahını kabartsa da, doların artmasını fırsat bilenler birden tüm ürünlerine zam yaptıklarını görüyoruz, biliyoruz.

Dolarla birlikte altın fiyatları da hızlı yükselişini sürdürüyor. Bir iki ay öncesine kadar gramı 480 civarında olan altının gramı şimdilerde 600 TL sınırında dolaşıyor.

Ekonomideki dolar ve altının hızlı yükselişi özellikle dar gelirli kesimi emekli, asgari ücretliyi olduğu gibi altın veya döviz borcu olanları da kara kara düşündürüyor.

Ekonomideki belirsizlik, dolar ve altının tutulamayışı nereye kadar devam edecek bu durumu, bu belirsizliği Türkiye’nin en bilgili ekonomistleri bile tahmin edemiyor.

Ama şu bir gerçek ki, damat Bakanın 2019’da alaycı bir şekilde söylediği; “Dolar 10 lira olacak, 15 lira olacak ya, toplayalım dolarları. Çok beklersiniz” sözü kulaklarımızı çınlatıyor.

Sanki damat bakan iki yıl sonrasını, iki yıl öncesinden görmüş!