Koronavirüs salgını dünyada olduğu gibi Türkiye’de de devam ediyor.

Türkiye’ye ilk bulaştığı 15 Mart’tan itibaren, virüsün bulaşmaması için her türlü tedbiri-önlemi de alıyoruz.

“Maske-Mesafe-Temizlik” kurallarına da uymaya çalışıyoruz.

Koronavirüs salgını ilk başladığından itibaren her alanda etkin tedbirler de alınıyor.

Malum; salgın nedeni ile her alanda, toplu yaşam alanlarında alınan tedbirler devam ediyor.

Hükümet, salgından en az etkilenmek için bazı tedbirler alsa da, bu tedbirler elbette pansuman tedavilerinden öteye gidemiyor.

Bu salgından en çok etkilenen kesim elbette küçük esnaf.

Kim bu küçük esnaf dediğimiz kesim.

Lokanta, cafe,  kafeterya,   kahvehane,  çay ocakları, spor salonları.

Bu işletmeler salgın tedbirleri kapsamında birkaç aydır kapalı.

Bu işletmeler, Türkiye geneline baktığımızda binlerle ifade ediliyor, yine bu işletmelerde çalışan sayısı milyonları buluyor.

Dolayısı ile büyük bir ekonomik sıkıntı yaşanıyor.

Zonguldak Kahveciler ve Lokantacılar Esnaf Odası Başkanı Alpaslan Küçük, defalarca basın açıklaması yaptı b konuda ve son olarak da kendine ait sosyal paylaşım hesabından şöyle bir çağrıda bulunuyor.

“Lokantalarımız cafe,  cafeterya,   kahvehane,  çay ocaklarımızın bir an önce HES koduyla ve tedbirlerle normale dönmesini istiyoruz. Vergi, SSK, Bağ-Kur, kira, kredileri ödeyemiyoruz.  Bir takvim, tarih bekliyoruz. Dayanacak gücümüz ve moralimiz kalmadı evimize ailemize çocuklarımıza mahcup olmak istemiyoruz. Ayrıca spor salonu işletmelerimiz kapalı açılmak istiyoruz” diyor ve haklı olarak çağrıda bulunuyor.

Biliyoruz ki;

Bu Pandemi sürecinde AK Parti il kongreleri kalabalık ortamlarda yapılıyor.

Profesyonel maçlar oynanıyor.

AVM’ler ve marketler açık, otobüs ve dolmuşlarda yolculuk yapılabiliyor.

Okulların da 15 Şubat itibari ile açılacak olması, küçük esnafı bu “kısmen de olsa açılma” konusunda umutlandırıyor.

Aşı uygulamasının da hızla devam ettiği düşünüldüğünde, 65 yaş üstü ve sağlık çalışanlarına aşı yapıldığına göre, gerek Sağlık Bakanlığı, gerekse yetkili kurumlar devam eden tedbirler konusunda “yumuşama” getirmesi olası gibi görünüyor.

“Maske-Mesafe-Temizlik” uygulaması devam ederken, “tedbirlere uyulması halinde” kısmen de olsa bu işletmelerin açılması bekleniyor.

Uzun süredir kapalı kalan bu işletmeler yeniden açılarak, ekonominin dönmesi gerekiyor.

***

BRAVO TÜMER METİN

Zonguldakspor’un yetiştirdiği en kaliteli futbolcularından biridir Tümer Metin.

Zonguldak’tan yetişmiş ve 3 büyük kulüplerde oynayan; Savaş Demiral, Ergün Penbe ve Tümer Metin.

Bu üç futbolcu Zonguldak’ta futbola başlamış, daha sonra Türkiye’nin önemli kulüplerinde futbol oynamış isimler.

Tümer Metin ile anımız var;

Ben HABER Gazetesi’nde hem teknik serviste, hem de spor muhabirliği yaparken, Tümer Metin için “Zonguldak’ın Sergeni” diye yazmıştım 996 yılında.

Tümer Metin haberi nereden duydu ise gazeteye kadar geldi, bir kış günüydü başında şapkası, sırtında yağmurluk ile geldi onu ilk önce tanıyamamıştım.

Ofisten içeri girip, “Abi ben gazete almak istiyorum” demişti. Ben önce tanıyamadım, “abi ben Tümer, gazete beni yazmış” demişti.

Ben ta o zamandan Tümer’i her maçında izleyen biri olarak, “bu futbolcu bir gün Beşiktaşlı Sergen gibi olacak” diyor ve onu haber yapmıştım. .

1996 yılında Antalya'da yapılan ve o zamanki adıyla Türkiye 1. Ligi'ne yükselme maçında Adıyamanspor'u 2-1 yenmiş, o maçta sarı kart cezalısı bir futbolcuyu oynattığı gerekçesiyle hükmen 3-0 mağlup sayılarak 1. Lig'e yükselme hakkını kaybetmişti.

Tümer Metin o maçta da oynamış ve o dönem takımın en başarılı futbolcusuydu.

O dönem birinci lige çıkamayan Zonguldakspor’da oynayan Tümer Metin, sezon sonu Samsunspor’a transfer olmak istiyordu.

Dönemin Kulüp Başkanı Şemsi Denizer Tümer Metin’i Samsunspor’a göndermek istemiyordu, çok fazla para istiyordu bu transferden.

Tümer Metin o zaman Samsunspor’a gitti, oradan da Beşiktaş, Fenerbahçe ve daha sonra Yunanistan’ın  Kerkyra gibi takımlarda oynadı, ayrıca, 34 kez de A Milli formayı giyen Zonguldaklı bir futbolcuydu.

Tümer Metin futbolu bıraktı, şimdilerde TRT Spor’da yorumculuk yapıyor.

Her fırsatta Zonguldakspor ile anılarını da paylaşıyor.

Hele ki; üzerinde ”maden şehitlerinin isimlerinin yazılı olduğu forma” ile ilgili kampanyaya destek olduğunu duyunca bir Zonguldaklı olarak sevinmemek elde bile değil.

Keşke Tümer Metin gibi Zonguldak’ta doğmuş, büyümüş, başka vilayetlerde yaşayan tüm Zonguldaklılar da Tümer metin gibi bu şehre, bu şehrin değerlerine katkı verseler.

Tümer Metin’in bu duyarlılığına teşekkür ediyorum ve herkesin böylesi duyarlılıkları göstermesini bekliyorum.