Milliyetçi Hareket Partisi’nde sular durulmuyor.
Bu suların durulmamasının sebebi hikmeti ise, halen görevinin başında olan ve görev süresi 18 Mart 2018’de dolacak olan Devlet Bahçeli’ye yönelik yapılan eleştiriler.
Özellikle 1 Kasım seçimlerinden alınan sonuçların ardından muhalif gruplar harekete geçti. Olağanüstü kurultay çağrısı yapan Meral Akşener, Sinan Oğan, Koray Aydın gibi isimler il il geziyor destek bulmaya çalışıyorlar.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve ekibi kurultayın normal süresinde zaten yapılacağını, adaylık için dolaşanların gereksiz yere dolaştıkları ve imza topladıklarını, gereksiz yere tartışma başlattıklarını beyan etmişlerdi.
MHP’nin kurultayı yargıya taşınmış, yargı süreci beklenmektedir.
MHP gibi ideolojik bir siyasi partide yaşananlar, bu partinin ülkücü kanadından gelmiş, partisini sahiplenmiş isimler, partilerinin bölünmesine, parçalanmasına, Genel Başkanlarına karşı başlatılan kampanyalar karşısında adeta göğsünü siper etmiş.
MHP’nin mevcut yönetimine karşı harekete geçen isimler tarafından alınan imzalara destek verenler MHP tüzüğünün 78. Maddesine göre ihraç talebiyle disiplin kurullarına veriliyor. Bazı illerde, imza veren il yönetimleri görevden alınmışlardı.
Zonguldak’tan da MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye karşı harekete geçen ve diğer aday adaylarını desteklemek için imza kampanyası başlatanlar ve bu imzalara destek verenler partiden ihraç istemi ile disiplin kuruluna verilecekler. Bunların içinde başı çeken Zonguldak Belediye Başkan adayı Gürkan Gülay, emanetçi Merkez İlçe Başkanı Ahmet Şehit, Zonguldak Belediye Meclis üyesi Salih Alemdar ve üye Erdal Gülay var.
Şimdi, Gürkan Gülay mevcut yönetim sayesinde Merkez İlçe Başkanı olmuş ve Belediye Başkan adayı olmuş ve siyasi hayatının en hareketli günlerini yine bu yönetimle geçirmiştir. Ahmet Şehit ismi Gürkan Gülay Belediye Başkan adayı olduktan sonra Merkez İlçe Başkanlığı yapmış bir isim. Salih Alemdar halen Zonguldak Belediye Meclis üyeliği yapıyor. O şunu diyebilir, “Beni Gürkan Gülay Belediye Meclis üyesi yaptı, ben onunla siyasetime devam ederim”, Erdal Gülay ise o da Gürkan Gülay’ın yakın akrabası olduğu için beraberler.
Biliyorum ki, Gürkan Gülay hem Merkez İlçe Başkanlığı döneminde, hem de adaylığı sırasında çalışkan bir isim olduğu kadar heyecanlı, bu heyecanını da dışa vurarak, “kendini kaf dağında görüyor” imajı veriyordu sanki.
Siyaset merdiveninin basamaklarını çok hızlı bir şekilde atlayan, 2011 seçimlerinde birinci sıra Zonguldak Milletvekili adayı İlhami Yılmaz’ın yanında gezen, daha sonra da merkez ilçe başkanlığı ve belediye başkan adaylığı şansını yakalayan genç siyasetçi Gürkan Gülay adımlarını biraz daha yavaş atabilseydi, siyasi hırsları ile mantığını birleştirebilseydi.
Siyasetteki geleceğini görebilseydi, bazı gazetecilerin gazına da gelmeseydi belki Gürkan Gülay siyasette daha üst yerlerde yerini bulabilirdi.
Gürkan Gülay siyasi yaşamına MHP’de başlamış, MHP’de belirli mevkilere gelmiş, MHP sayesinde Zonguldak’ta tanınır olmuş ama biraz daha beklemesini bilebilseydi, hırslarının önüne geçebilseydi, siyaseti insan kazanmak olarak algılayabilseydi, siyasi tercihini “sabır”la taçlandırabilseydi durum daha farklı olabilirdi. Gülay ve ekibi MHP’den ihraç edilirse ne olur peki, hiçbir şey olmaz Devlet Bahçeli yine 2018’de Genel Başkan olur, imzacılar da kendi ticari işlerine bakar.
Siyaset bir şekilde devam edecek.
***
DÜN KUTLADIK, BUGÜN UNUTMAYALIM
“Dünya Kadınlar Günü” ya da diğer bir ismi ile “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” nü dün çok güzel bir şekilde kutladık.
Siyasi partilerin üst düzey yöneticileri, bürokrasi ve çeşitli sivil toplum örgütleri dün çok da güzel mesaj içerikli açıklamalar yaptılar.
Kadınlara verdiğimiz değeri çok güzel bir şekilde anlattılar. Karanfiller dağıttılar, ekonomik durumları iyi olmayan, mağdur edilmiş kadınlar ziyaret edilerek fotoğraf çektirdiler.
Çünkü dün Dünya Kadınlar Günü’ydü.
Bu anlamı büyük gün tüm kadınlarımıza bir kez daha kutlu olsun.
Dün kadınlarımızın gününü kutladık, inşallah o kutlamalar, o güzel dilekler, o güzel mesajlar dünden sınırlı kalmaz.
Bir sonraki yıla sarkmaz bu dilek ve temenniler.
Kadınlarımız elbette özeldir.
Kadınlarımız elbette güzeldir.
Kadınlarımıza elbette gereken değer verilmelidir.
Kadınların hakları ve eşitlik ilkesi sağlanmalıdır.
Ancak;
Türkiye’de son yıllarda kadınlarımıza yönelik baskı, şiddet, taciz, tecavüz ve cinayetler dikkat çekici noktaya ulaşması, kadınların korunmasız bırakılması konusunda siyasi iradenin alacağı radikal bir karar ve çıkaracağı yasa ile kadınlarımıza yönelik şiddet konusunda caydırıcı önlemler alınması gerektiğine inanıyorum..
Kadın haklarından bahsediyoruz, kadınlar da haklarının verilmediğinden, eşitliğin sağlanmadığından yakınıyor.
Kadın hakları ve kadın-erkek eşitliğinin de sağlanmasından yanayım.
Hem de, sözde değil özde verilmesinden yanayım.
Türkiye’de bugün milyonlarca çalışan kadından binlercesi iş hayatında yaşadıkları türlü sorunlarla karşılaşıyor.
Kadınlar evde, işte, sosyal yaşamda çeşitli sorunlarla karşılaşıyorlar.
Erkek egemenliğinin kisvesi altında, kadınlarımız psikolojik baskı altında yaşama tutunduklarını da biliyoruz.
Kadınlarımız evde, kadınlarımız işte, kadınlarımız tarlada, kadınlarımız aslında en ağır işçi, en ağır işleri yapıyorlar.
Onların istedikleri sadece bir yudum mutluluk.
Onların istedikleri sadece sevgi, saygı, hoşgörü.
Onların istedikleri sadece biraz daha özgürlük.
Onların istedikleri kadın-erkek eşitliği.
Onların istedikleri kadın oldukları için dışlanmamak, kendilerine farklı bir obje ile bakılmasını engellemek.
Onların istedikleri sadece her yıl 8 Mart’larda değil her gün hatırlanmak.
|