Bu aralar ardı ardına kötü haberler alıyoruz.
İlk olarak Zonguldak’ta Kaçak Maden Ocağı’nda 2 maden işçisinin ölüm haberlerini aldık.
Kara maden içimizi daha da kararttı.
Ardından Elazığ- Malatya ‘da bir deprem haberi 41 kişi yaşamını kaybetti ve onlarca yaralı…
Onlar orada sallandıkça bizde burada o şiddeti hissettik.
Suriye'nin İdlib kentinde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) unsurlarına Suriye ordusu tarafından dün gece gerçekleştirilen yoğun topçu atışı sonucu 5'i asker 3'ü sivil olmak üzere 8 kişi şehit oldu.
Yüreğimiz yandı…
Peşine Van’da Çığ Felaketi oldu. Kurtarma ekipleri vatandaşlara yardım ederken 2’nci bir çığ ile 41 vatandaşımız orada can verdi.
Onlar orada donarken bizim de burada içimiz dondu.
Onun acısını daha tam derinliklerimizde hissetmeden İzmir-İstanbul seferini yapan Pegasus Havayolları'na ait 'Açelya' isimli yolcu uçağı, önceki akşam Sabiha Gökçen Havalimanı'nda pistten çıktı. 3 ölü, 180 yaralı…
Nasıl bir 2020 yılı geçiriyoruz.
Acıların dolu dolu yaşandığı bir yıla merhaba dedik.
Sonuçta yaşanan felaketlerin bazıları ihmalkârlık, önlem alınmayış bazıları ise doğal afet.
Ama yine de olası bir durum için bence önceden tedbir alınması gerekirdi diye düşünüyorum.
şu açıdan olaya bakmak isterim.
Mesela; Maden Ocağında ki göçük bana göre tamamen ihmalkârlık.
Elazığ’da meydana gelen deprem doğal afetin yanı sıra binaların zamanında proje ve yapım aşamasında denetim yapılmayışı.
Çığ felaketine değinirsek orada çığ konusunda kurtarmaya giden ekibin başında ki ekip kriz yönetim bilgisine sahip miydi?
İzmir-İstanbul seferini yapan Pegasus Havayolları'na ait 'Açelya' isimli yolcu uçağının pistten çıkması için kendi açımdan izlediğim ve dinlediğim kadar büyük bir zafiyet görüyorum.
Bu tür felaketlerin önüne geçilebilmesi için vatandaşların her konuda bilgilendirilmesi gerekmekte.
Bu yaşanan acı olaylardan dolayı ne olursa millet olarak her zaman birlik ve beraberliğimiz bozmamalıyız.