|
|||
![]() |
İŞTE BU ŞEHRİN HALİ | ||
Çetin ÖZDEMİR | |||
inanisgazetesi@gmail.com | |||
Zonguldak’ın neresine bakarsanız bakın hep sorun. Bu sorunları çözmek için gerek Valilik, gerek Emniyet ve gerekse de Belediye proje geliştiriyor, çözüm üretmeye çalışıyorlar. Ancak, bu zamana kadar yapılan her işlem “pansuman tedaviden” öteye gidemiyor. Bu şehrin sorunları bugünün yerel yöneticilerinin kabahati değil elbet. Geçmişten gelen sıkıntıları bugünün yöneticileri çözmeye çalışıyor, ama maalesef bu şehrin fiziki yapısı bu sorunları kalıcı çözüm üretmeye engel teşkil ediyor. 11 tepeden oluşan, arkası orman, önü deniz, zamanında 30 bin nüfusa göre kurulmuş bir şehrin onlarca sorununu çözmek elbette kolay olmuyor. Şehrin ortasında kamu kurumları yerleşmiş, nereye baksanız ya TTK’nın, ya Hazine’nin, ya da Ormanın. Böyle onlunca da, bu şehirde bir iş yapmak çok zor. Zamanın bürokratları, milletvekilleri, yerel yöneticiler bu şehrin gelişmesi, geliştirilmesi ve şehrin önünü açacak projeler üretmemiş, Ankara’dan da bir şey istememişler. Türkiye’nin 81 ilinden hemen hepsinde alt yapı sorunu yok, trafik sorunu yok, şehrin ana arterlerinde bir sorun yok. Tüm şehirlerde “kent meydanı” var, “Zonguldak’ta oturacak bir mekan bile yok”. Bu şehirde en güzel yapılan iş; Eleştirmek, konuşmak, birinin yaptığını bir başkası beğenmiyor, yerli yabancılık, yani şovenistlik almış başını gidiyor. “Herkes günü kurtarmanın hesabını yapıyor”. “Siyasetçi seçimi, bürokrat koltuğunu korumanın peşinde”. Birçok il kentsel dönüşümlerini bitirmiş, farklı hizmetler yapmayı düşünürken, biz hala yerin altından sızan kanalizasyonun nereden sızdığını bulamıyoruz, yer altı su ve kanalizasyon şebekeleri bile birçok yerde yenileyemedik. Şehrin trafik sorunu başlıca ayrı bir dert. Adamlar başka şehirlerde 5-6 ayda 1-2 kilometre tünel yapıp hizmete açarken, bizim Zonguldak’taki Mithatpaşa tüneli kaç yıl oldu hala bitmedi, ne zaman biteceği de bilinmiyor. Başka şehirlerde yerin altından tüneller kazıp, toplu ulaşım hizmeti sunarken, bizim şehir merkezindeki mecburiyet caddesi olarak anılan Gazipaşa Caddesi artık S.O.S vermeye başladı. Yıl 2019’un son ayları, 2020’ye 3,5 ay var. Biz hala doğalgaz, elektrik, telefon hatları ile cebelleşiyoruz. Karaelmas Mahallesi’ne yapılan asfalt için seviniyoruz, son 8 senede 3 kez elden geçirilen, sökülüp yeniden yapılan İstasyon yolunun yeniden parke yapılacak olmasından mutlu oluyoruz. TTK’nın geçmişte 50-60 bin işçi çalıştırdığından övgü ile bahsediyoruz. Zonguldak bir zamanlar “Türkiye’nin Almanya’sı” diye gerile gerile anlatıyoruz. “Zonguldakspor bir zamanlar (1973-1987) Türkiye birinci liginin en zengin takımıydı” diye anlatıyoruz. Geçmişi ile yüzleşen Zonguldak maalesef bugün gelinen noktada, özellikle 1991’den bugüne kadar yapılan yanlış politikalar, seçilmişlerin ve atanmışların yanlış yönlendirmeleri sonucu, başta bir zamanlar Avrupa’nın en güçlü Kamu İktisadi Teşekkülü olan TTK üzerinde oynanan oyunlar sonrası, 5 Nisan 1994’de uygulanan 5 Nisan kararlarıyla birlikte ipi çekilen bir şehir haline geldi Zonguldak. Peki, bundan sonra ne yapılmalı; Yapacak bir şey de yok aslında. TTK küçüldükçe küçülmüş, Veysel Atasoy zamanında kazandırılan Başmüdürlükler çoktan gitmiş. Şehrin ekonomik yapısı da daraldığına göre, elimizde bir tek Bülent Ecevit Üniversitesi ile Filyos vadisinin bitirilip oraya büyük şirketlerin gelmesi kalıyor. Vatandaş da alıştı artık bu duruma. Nereye gitseniz, Lavuar alanını, Millet Bahçesini, Üzülmez Vadi Projesini, Nergis Parkı, sahil projelerini sormuyor. “Yollarımız ne zaman asfaltlanacak” diyorlar. Yollar asfalt olsun yeter. *** KALDIRIM İŞGALLERİ Zonguldak Belediyesi Zabıta ekipleri yol ve kaldırımları işgal eden esnaf ve araç sahiplerine önce uyarıyor, sonra ceza yazıyor. Eski adıyla Doktorlar Sokağı olarak bilinen Nizam Caddesi’nde yapılan denetimlerde çevredeki kafeler, çay ocakları ve bazı esnaflar masa ve sandalyelerini kaldırımlardan taşırmış, yollara koyuyorlar. Bir tarafta masa ve sandalyeler yollara taşarken, diğer tarafta da yol boyu karşılıklı olarak araçlar bedava park ediyor, saatlerce o araçlar orada kalıyor. Esnaf da haklı, “bizim bir-iki masamızı kaldırıyorsunuz ama cadde boyu araçlar sağlı-sollu saatlerce park ediyor” Esnaf haklı diyorum çünkü; Zaten o masa ve sandalyeleri kaldırımlara koyanlar kafe ve çay ocakları. Adamlar zaten sadece yaz aylarında para kazanıyorlar, sigara yasağı da var. Kafe ve çay ocakları zaten çay satarak dükkan, vergi ve çalışanların maaşlarını bile zor ödüyorlar. Bedava araç parkını kaldırın, vatandaş yaz sıcaklarında eş ve dostlarıyla dışarda çay içsinler.
|
|||
Etiketler: İŞTE, BU, ŞEHRİN, HALİ, |