|
|||
![]() |
Karadeniz’i gördükçe, Zonguldak’ı andım | ||
Çetin ÖZDEMİR | |||
inanisgazetesi@gmail.com | |||
Zonguldak’ı her zaman ilklerin şehri, Cumhuriyet’in ilk vilayeti, ilk tenis kortunun, ilk sinemaların bu şehirde olduğunu anıyoruz ya, Sosyal yaşamın en güzel bir şekilde yaşandığı, Denizi, güneşi, yeşili ve tüm güzellikleriyle bu kenti çok güzel olarak söylüyoruz, bu şehir için “vazgeçilmez bir duygu” besliyoruz ya, Demiryolu, havayolu, karayolu, denizyolu ile tüm yolların kesiştiği bir kent, İstanbul ve Ankara bağlantılı yollarla “avantajlı bir kentte yaşıyoruz” diyoruz ya, Yeraltı ve yer üstü madenleriyle, tarım ve hayvancılık bakımından da avantajlı olduğumuz her fırsatta anlatıyoruz ya. Maalesef son 20-25 yılda biz bir Zonguldaklı olarak bu şehrin tüm özelliklerini, güzelliklerini, avantajlarını hiçe sayarak, bugün “Türkiye’nin hiç gelişmeyen, değişmeyen bir kenti” haline getirdik hep birlikte. Hep birlikte diyorum çünkü; Seçtiğimiz milletvekilleri bu şehrin gelişmesi, kalkınması için olanca güçlerini kullanmadılar. Ankara’da başka, Zonguldak’ta başka konuştular. Bu şehirde bürokrat olarak görev yapanlar da geçmişten günümüze kadar onlar da gün saydılar. Bahar ayında bu şehre atandılar, yazın tadını çıkardılar kış geldi mi başka bir ile tayin olmak için kapı kapı dolaştılar. Koltukları boş yere işgal ettiler. Bu şehirde Bin’in üzerinde dernek, oda, vakıf var ve bunların yüzde 80’i tabela derneği olduğu için onlar da lokal işletmeciliğinden öteye gidemediler. *** Senelik iznim dolayısıyla bayram öncesi bir haftalığına gittiğim Trabzon’da hem fındık topladık, hem Trabzon başta olmak üzeri Doğu Karadeniz’i görme fırsatım oldu. Kastamonu’dan Trabzon’a kadar yollar kaymak gibi. Kastamonu, Çorum, Samsun, Ordu, Giresun hem sahil şeridi hem görsel olarak insanın içini açıyor. Bu bölgelerin ekonomisi çay, fındık ve balığa endeksli. Gelir getiren çay, fındık ve balık mevsimine göre çıkıyor. Örneğin; Doğu Karadeniz insanı çay, fındık ve balık yeterli derecede olmadığında küsmüyorlar, içine kapanmıyorlar. Çay, fındık ve balık yoksa turizm konusunda sürekli yatırım yapıyorlar. Örneğin; Ordu’nun ekonomisini fındık ayakta tutuyor. Fındığın yanında teleferik turizmini de geliştirmiş. 8-10 adet teleferik Ordu’da hiç durmadan faaliyette. Trabzon’da da ekonomi yine çay, fındık ve balık vazgeçilmez. Alternatif olarak yayla turizmine ağırlık vermişler, Trabzon’da yaylalara yatırım yapmışlar. Mesela Trabzon’daki Uzungöl’ü görmeye gelen arap ülkelerinden gelen binlerce turist büyük paralar harcıyorlar. Araplar Uzungöl ve çevresinde otel, pansiyon, ev kiralamışlar aylarca bu bölgede konaklıyorlar. Bunlar sadece Uzungöl çevresinde çakılı kalmıyorlar. Trabzon’un diğer ilçelerin de gezi düzenliyorlar. Alış veriş yapıyorlar, ev kiralıyorlar özetle Trabzon ekonomisine önemli katkılar sağlıyorlar. *** Doğu Karadeniz illerini gezip, gördükçe Zonguldak’ı andım. Bir oraları gördüm, bir de burada yaşadıklarım aklıma geldi. Çok geri kalmışız. Hiç gelişmemişiz. Yıllarca kömüre endeksli ekonomik düzenle ömür tüketmişiz. Askerliğini yapan her yüz gençten 90’ı “TTK’ya işe girerim” diye umutlanmış, bugüne kadar her siyasi partinin genel başkanları olsun, milletvekilleri olsun hep “TTK’ya işçi alacağız” diye bu şehrin oylarına talip olmuşlar. Bürokrasi zaten siyasetçilerin her dediğini yaptığı için onların da asalında yapacak bir şeyleri olmamış. Sonuçta kaybeden Zonguldak olmuş. Tekrar bu şehri kazanabilir miyiz; Bu şehir hızlı bir şekilde gelişme gösterir mi. Onu bilemiyorum ama gerçekten de Doğu Karadeniz illerinin siyasetçilerini, bürokratını, STK’larını ve hatta mahalle muhtarlarını bile kutlarım. Onlar hep yaşadıkları kentin daha güzel olması için mücadele vermişler, bizimkiler de hep birbirlerinin ayağını kaydırmanın, birbirlerini pasifize etmenin hesabını yapmışlar. O yüzden de Zonguldak yıllardır kaybediyor. Böyle giderse kaybetmeye de devam edecek gibi. Biz Zonguldak gelişsin, değişsin, kazansın istiyoruz. |
|||
Etiketler: Karadeniz’i, gördükçe,, Zonguldak’ı, andım, |
|