Her defasında Zonguldak’ın güzel bir şehir olduğundan bahsediyoruz.
Zonguldaklı olmak, Zonguldak’ta yaşamanın bir ayrıcalık olduğundan söz ediyoruz.
Yerin altındaki kömürle var olan Zonguldak, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün; "Zonguldak'ın derin toprakları altındaki servet-i madeniye ne kadar kıymetli ise bizim nazarımızda Zonguldak da o kadar kıymetli bir vilayetimizdir." Sözünden esinlenerek, maalesef bu şehrin servetleri ve madenlerini korumak, kollamak ve geliştirmek adına çabaların yetersiz olduğunu görebiliyoruz.
Her defasında “Zonguldak bir zamanlar Türkiye’nin Almanya’sı” olduğunu söylemekten artık yorulduk.
Evet; Zonguldak bir zamanlar Türkiye’nin Almanya’sı idi. Bu şehirde kömür ve demir çelikler var diye Türkiye’nin dört bir yanından insanlar buraya akın ediyorlardı.
Şimdi tam tersine döndü, Zonguldak Türkiye’nin Almanya’sı olmaktan çıktı, Türkiye’nin en büyük köyü durumuna getirilmeye çalışıldı.
Bu şehri kim bu hale getirdi, kimler bu şehrin gelişmesini engelledi.
Vallahi de billahi de benim bunda bir suçum yok.
Gelmiş, geçmiş tüm siyasetçiler, bürokratlar yani bu şehri yönetenler.
Hiç birinin de bu şehirde “bu benim eserim” diyebileceği bir yatırımı olmadığı gibi çeşmesi bile yok.
Yazık ettiler bu şehre.
Bu şehirden seçilip Ankara’ya gidenler, bu şehre atanan bürokratlar anlayacağınız seçilmiş ve atanmışlar bu şehrin gelişimi adına hiçbir atılım göstermemişler.
5 Milletvekili bir masada oturup, “bu şehrin gelişimi için ne yapabiliriz” dememişler.
Belediye başkanları bir araya gelip, ortak akıl etrafında birleşmemişler.
Sivil toplum örgütleri koltuklarını korumak adına kendilerini seçecek üyeleri delege yapmış bir sonraki seçimleri garanti altına almışlar, “belki bir sonraki seçimde Milletvekili ya da Belediye Başkan adayı olurum” hesabı yapmışlar. Siyasi iktidarlara baskı oluşturamamışlar.
Bürokratlar, siyasi iktidarın gölgesinde kalmış, “görevden alınırım” korkusunu yaşamışlar.
Zonguldak’ta yaşayan gençler iş bulamama endişesi yaşamış, istek ve taleplerde bulunmamışlar.
Emekli olanlar, “çocuklarıma bu şehirde ekmek yok, buradan gideceğim” diyerek, bıkkın bir ruh hali ile yaşamaya çalışmışlar.
Gazeteler okurlarına karşı sorumluluklarını yerine getirmek yerine birbirlerini yazmışlar, birbirlerinin açıklarını, birbirlerinin borçlarını, birbirlerinin kirli ilişkilerini deşifre etmişler.
Kamu yararına dernekler ve hemşeri dernekleri kendi kabuklarını kıramamış, yılda bir kez düzenledikleri kahvaltı veya etli pilav etkinliklerinden şehrin sorunlarına çözüm önerilerinde bulunmamışlar.
Bu şehir aslında hepimizin ortak paydası. Bu şehirde yaşayan herkes siyasetçisi, bürokratı, sivil toplum kuruluşu temsilcisi, işçisi, memuru, emeklisi, işsizi, kadını, erkeği, genci, yaşlısı herkes bu şehrin sorunlarına ortak olmalı.
İnsanlar birbirleri ile kavga etmek yerine barış içerisinde yaşamalı diyoruz ama maalesef arada biri çıkıyor fitne, fesat ortamı yaratarak insanların moralini bozuyor.
Zonguldak bu sorunlardan nasıl arınır, sorunları nasıl aşar bunu hepimiz biliyoruz ama bildiğimizi birbirimizden saklıyoruz.
“Samimiyet-sorumluluk-sevgi-saygı”
Bu 4 S’yi harfiyen yerine getirebilirsek ancak Zonguldak’ta bir şeyler yapılmaya başlar.
Bunu kim yapacak peki.
Şehrin birinci derecedeki yönetmeni; ilin Valisi, ilin Belediye Başkanı.
Bu iki önemli kurumu yönetenler bir araya gelecek, şehrin dinamiklerini bir masada toplayacak, öncelikle herkesi “samimiyet testine tabi tutacak” ondan sonra Ankara’ya seslerini duyurmak için yola çıkacaklar.
Yola çıkarken de; Zonguldak’ın 50 yıl sonrasını düşünerek plan ve projeleri hayata geçirecekler.
Kömür ve demir çelik sektörlerinin geliştirilmesinin yanında, turizmin de geliştirilmesi için uğraş verecekler.
Bunları yaparken de; şehri yönetenlerin ufku geniş olacak, geleceği öngörecekler.
Zonguldaklılık ruhlarını öne çıkararak, Zonguldaklı gibi düşünecek, Zonguldaklı gibi karar verecekler.
Günü birlik politikalarla, günlerini tamamlamayacaklar.
***
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ
Zonguldak Kömürspor Tire 1922 engelini rahat aştı. Finalde Denizli ilçe takımı Kızılcabölük ile karşılaşacak. Bu maç büyük bir ihtimalle 14-15 Mayıs tarihleri arasında Çanakkale’de oynanacak.
Çanakkale Zonguldak’a uzak olsa da bize her yer Zonguldak diyoruz ve bu maçı mutlaka kazanıp, 2. Lige çıkacağız.
Biz inandık, Zonguldakspor yönetimi inandı, taraftar inandı, futbolcular da inandı.
Çanakkale geçilmez diyoruz. Ve, Zonguldakspor’un bu maçı kazanması için her türlü varyasyonları şimdiden yapmak gerekiyor. Yapılacak en küçük bir hata Zonguldakspor’un önüne engel olarak gelmemesi için aman ha çok dikkat.
Zonguldakspor’un ve Zonguldak’ın kaybetmeye tahammülü yok.
|