|
|||
![]() |
Kaybeden şehrin seçimi | ||
Çetin ÖZDEMİR | |||
inanisgazetesi@gmail.com | |||
Yine söze; “Bir zamanlar Türkiye’nin Almanya’sı” olarak adını duyuran. “Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk vilayeti” olan. “Türkiye’nin ilk tenis kortları” olan “sinema ve kültür potansiyeli yüksek bir şehir” Yerin altında “kömür var” diye demiryolu ağlarının ilk örüldüğü şehir olan. Yine yerin altında “kömür var”, diye Türkiye’nin Doğu’sundan, Batı’sından, Güney’inden, Kuzey’inden, Anadolu’nun dört bir yanından tasını tarafını, yerini yurdunu terk edip o zamanki adıyla EKİ’ye yani şimdiki adıyla Türkiye Taşkömürleri Kurumu’na çalışmak için gelenlerin, yer altında kömürü kazıp ülke ekonomisine katkı sağlamak için şehit olan 5 bin madencinin, 11 tepeli ve iki katlı, merdivenler şehrinden bahsetmek istiyorum. Bu şehir bir zamanlar öyle bir şehirdi ki, iş bulma garantisi olan, kömür sayesinde ekonomisi ile Türkiye’nin ağır sanayisine hayat veren, ekonomik, kültür ve tarihi ile Türkiye’nin en önemli şehirlerinden biriydi. Böylesine özel ve güzel bir şehirdi Zonguldak. Ne zamana kadar. 1990’da başlayan büyük grev sonrası dönemin hükümeti tarafından “bitiş fermanı” hazırlanan ve DYP-SHP hükümeti ile devam eden 5 Nisan 1994 kararları bu şehrin bitişinin imzalandığı bir tarih olarak aklımızdan çıkmıyor. Bu şehri bitirmek için önce TTK’da uygulanmaya başlayan Re’sen emeklilik uygulamaları, sonrasında devam eden “göç dalgası” Zonguldak’ı hem ekonomik, hem de nüfus olarak zayıflatan etkenler olarak biliyoruz. Dönemin siyasetçileri, “TTK üzerinden yaptıkları yanlış politikalar” önce Orta Doğu’nun en büyük Kamu İktisadi Teşekkülü(KİT) olan TTK’yi bitirme noktasına getirdi. “TTK güç kaybedince”, “Zonguldak’ta verdiği göçlerle güç kaybetmişti”. Halbu ki; Her zaman söylüyoruz, “Zonguldak çok avantajlı bir şehir”. Denizyolu, havayolu, karayolu, demiryolu var. Yeşili var, ormanı var, yerin altında milyarlarca ton kömürü var, boksit, kuvarsit madenleri de var. Ama… “Bu avantajları kullanamadık, kullanamıyoruz, kullandırmadılar”. Denizi var balığı dışarıdan getiriyoruz. Balıkçı barınağı bile olmayan bir şehir. Havayolu var, uçağı yok. Karayolu var, yıllardır duble yolları bile tamamlanamadı. Demiryolları var, sadece Karabük’e kadar yolcu taşınıyor. *** 1990’lı yıllara kadar Türkiye’ye her anlamda kazandıran Zonguldak maalesef o yıllardan sonra “kaybeden bir şehir” haline gelmiş durumda. Yollarımız bakımsız, TTK verimsiz. Üniversite sürekli gelişiyor, öğrenci sayısı 40 binlere ulaştı ama şehrin ekonomisine çözüm olamıyor. Bir zamanlar Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray gibi takımlara kök söktüren şehrin takımı Zonguldakspor sahipsiz, futbolculara para bile veremiyor, maç oynadığı stat bile kendisinin değil. Emekli sayısı çalışan sayısını geçti. İşsiz sayısı Türkiye ortalamasının üzerinde. “Ekonomik ve siyasi istikrarsızlık” hat safhada. Bürokrat sanki bu şehre tatile gelmiş, siyasetçi de mikrofon başında konuşup oy almış Ankara’nın yolunu tutmuş, bir daha Zonguldak’a gelmeyi düşünmemiş Ankara ve başka şehirlerden ev almış oralarda yaşamaya başlamış. Zonguldak bu zamana kadar onlarca siyasetçi seçip Ankara’ya gönderdi ama maalesef hiç biri bu şehre geri dönmemiş, bu şehirden seçilip de rahmetli olan bir milletvekilinin mezarı bile Zonguldak’ta yok. *** Böylesine bir şehirde yine bir seçime gidiyoruz. Belediye başkan adayları öyle güzel projeler hazırlamışlar ki, bunların hayalini bile kurmak güzel. Ancak; Başkan adayları anlatıyor, biz inansak da, inanmasak da dinliyoruz. Yıl 2019 olmuş biz hala yolları konuşuyoruz. Şehrin ortasından geçen “pis kokulu” dereyi konuşuyoruz 15 yıl önce yıkılan TTK Lavuar binası 10 yıldan beri seçimlerin malzemesi olmuş. Kent meydanı bile olmayan bir şehirde bakın neleri konuşuyoruz. Şehrin ortasında yıkılan yerler bile yıllardır yapılmadı. Halkın dinleneceği, eşi ve dostu ile rahatça çay içebileceği, sohbet edebileceği bir mekan bile yok. Adayların projeleri çok güzel bakıldığında. “Biz bu projeleri çok gördük” de, “o koltuğa oturduklarında” her zaman olduğu gibi, Belediye’nin mali tablosuna baktıklarında “enkaz devraldık” diyeceklerini şimdiden tahmin edebiliyorum. “Zonguldak yıllardır kaybetti” bu şehir “artık kazansın” istiyoruz. Belediye Başkanı olacak her kimse, “bu şehre kalıcı bir eser bıraksın” istiyoruz. Zonguldak şehri kaybeden değil, kazanan, kazandıran, herkesin bu şehre gelmek için can atacağı bir şehir olsun istiyoruz. Bu şehre Belediye Başkanı olacak kişinin önce; “şehre sahip çıkmasını, herkesi kucaklamasını, herkese eşit davranmasını, samimi olmasını, şehri güzelleştirmesini” istiyoruz. “Birilerinin” değil, “Zonguldak’ın Belediye Başkanı” olmasını istiyoruz.
|
|||
Etiketler: Kaybeden, şehrin, seçimi, |