|
|||
![]() |
Kirli çamaşırlar, pazarlıklar, ihanetler! | ||
Çetin ÖZDEMİR | |||
inanisgazetesi@gmail.com | |||
Seçim tarihi yaklaştıkça heyecan da aratıyor. Siyasi partiler ve adaylar, seçim sürecini güzel bir şekilde tamamlamaya çalışıyor. Bu zamana kadar her şey yolunda gitti. Adaylar birbirlerini karalamadan, birbirlerine ağır sözler söylemeden süreci geçirdi onlar sadece projelerini anlattı. Seçim haftası ve sayılı günler kala siyasi partiler yaptıkları anketlerle geride oldukları bölgelerde “özel çalışmalar” yapıp, bir oy fazla almanın hesabını yapmaya başladı. Son haftaya girilirken, son birkaç gün kala adaylarda performans düşüklüğü görülüyor ister istemez. Kolay değil elbet sabahın erken saatlerinden gecenin bir yarısına kadar gezmek insanlara laf anlatmak, herkesin sorununu dinlemek. Belediye Başkan adayları bu zamana kadar süreci centilmence geçirdi, geçirmesine de bir de bu adayların yanında “yandan çarklı”, adayın kazanması halinde, “nemalanmaya çalışanlar” algı operasyonları yaparak, arada “laf taşıyıp” bir diğer aday hakkında “karalama kampanyası” yaparak yanında gezdiği adaya şirin gözükmeye çalışıyorlar. Son günler yaklaştıkça rakip adaylar hakkında “kirli çamaşırlar” ortaya serilirken, “bel altı söylemlerle” algı oluşturmaya, o adaya oy vereceklere etki etmeye çalıştıklarını sanıyorlar. Seçim tarihi yaklaştıkça geçmişte de çok gördüğümüz, alışık olduğumuz ne “gizli pazarlıklar”, “ihanetler” i de göreceğiz, duyacağız. Bu zamana kadar bir adayın yanında gezen, ona destek vereceğini söyleyip, son akşam o adayı satanları da çok gördük. Bunlar aslında o adayı değil, memleketi hiç değil. Bunlar sadece “cebini ve cüzdanını düşünen” politipler. Bu tipler her siyasi partide olduğu gibi kazanmaya yakın adayın etrafında gezerek, sözüm ona katkı verdiğini sanan “bilgisiz, beceriksiz, toplumda kabul görmeyen, itici” tipler aslında o adaya zarar verdiklerini de biliyorlar. Bu seçim sürecinde de çok şeyler gördük, duyduk. Düne kadar bir adayla “kanka” olanlar, aynı masada oturup, onun özelini, tüzelini bilen bu tipikler, “kanka” olsalar bile o arkadaşını rant uğruna satmayı marifet sanıyorlar. Bu tür “siyasi yüzsüzler” caddelerde gezip, dedikodu üretip, bazı gazete ve gazetecilerle sohbet edip, laf arasında sözde “haber servisi” yapıp, ayaklı gazetecilik görevine soyunuyorlar. Ne yazık ki, Zonguldak merkez ve ilçelerde böylesi tipler adayların özeline bile girip, ailesini de işin içine karıştırarak dedikodu yapıyorlar. Yazık ki, ne yazık. Siyaseti kimler yapıyor, siyasetçiyi kimler yönetmeye çalışıyor. Bunlar yarın o aday Belediye Başkanlığını kazandığında, o adayın yanındaki “siyasi yüzsüzler” neler isteyecekler. Ne ihaleler kovalayacaklar. Doğrudan temin işler mi isteyecekler? İmara aykırı binalar mı yapacaklar? Nereyi parsellemek isteyecekler? Siyasetin temiz yapılmasını istiyoruz, Zonguldak’a hizmet gelsin istiyoruz ama maalesef siyaseti Başkan adayları değil, “yandan çarklı menfaat grupları” hem siyaseti kirletiyor, hem bu şehre hizmet gelmesini istemiyorlar. Onların istediği tek şey “ceplerinin ve cüzdanlarının” dolması. *** SEÇİM SONUCUNU KARARSIZLAR BELİRLEYECEK! 31 Mart yerel seçimlerine sayılı günler kaldı. Artık son viraja girildi. Siyasi partiler ve adaylar bu zamana kadar gitmedikleri yer, çalmadıkları kapı kalmadı. Herkese ulaşmaya, projelerini anlatmaya, halkın da sorunlarını dinlemeye çalıştı. Son birkaç gün partiler ve adaylar artık ince hesaplar yapmaya başladı. Bu saatten sonra adaylar birebir görüşmeler yaparak seçmene yakın markaj kurmaya çalışacaklar. Bu seçimin şimdiden galibi yok gibi görülüyor. AK Parti ve CHP kafa kafaya gibi. Son hamlelerle birlikte aradaki makas kapanabilir de, açılabilir de. AK Parti ile CHP 2014 seçimlerine göre favori görünüyor. MHP adayı Hamdi Ayan 1 Aralık 2018’den beri çok çalışıyor, 67 projeyi anlatıyor. Sempatikliği ile seçmenin gönlüne girmeye çalışıyor. Ayan sürpriz yapar mı? Siyaset bu ne olacağı belli olmaz. AK Parti adayı Dr. Ömer Selim Alan ve CHP adayı Şenol Şanal da bu süreci iyi değerlendiren isimler. Bazı anketler AK Parti ile CHP oylarını yüzde 37 küsür bandında gösterseler de, MHP’nin alacağı oy da hesabın içine katılmalı ki, burada bence bu seçimin sonucunu belirleyecek en büyük etken de kararsızlardır. Eğer kararsız seçmen sandığa giderse, sandıktan çıkacak sonuç farklı da olabilir. Ayrıca, burada seçime katılma oranı yüzde 90’ı bulursa o zaman işin rengi daha da değişebilir. Burada iş yine siyasi partilere düşüyor ki, bu kararsız seçmenleri sandığa gitme konusunda ikna edebilirlerse farklı bir sonuç da ortaya çıkmasına vesile olmuş olurlar. Bana kalırsa; Bu seçimin en büyük faktörü kararsız seçmenlerdir. Seçimin galibini belirler diye düşünüyorum.
|
|||
Etiketler: Kirli, çamaşırlar,, pazarlıklar,, ihanetler!, |
|