|
|||
![]() |
KORONA FIRSATÇILARI! | ||
Çetin ÖZDEMİR | |||
inanisgazetesi@gmail.com | |||
Koronavirüs belası tüm dünyayı etkisi altına aldı. Geçen Aralık ayında önce Çin’in Wuhan kentinde başladı, sonra dünyanın en gelişmiş ülkeleri başta olmak üzere Türkiye’ye de sıçradı. Mart ayından bu tarafa Türkiye’de de Koronavirüs salgını artarak devam ediyor. Bu illet ile her alanda etkin mücadele ediliyor. Uzmanlar virüs tehlikesine karşı aşı geliştirilmeye çalışıldığını, henüz deneme aşamasında olduğunu, uygulama safhasına da önümüzdeki günlerde geçileceğini belirtseler de, malum yaz dönemi bitti, sonbahar mevsiminin serin esen rüzgarı ile birlikte grip salgını da baş gösterdi. Koronavirüs ile birlikte grip salgını nedeniyle hastaneler dolup taşıyor. Uzmanlar ve yetkililer sık sık vatandaşları uyarıyor; “Maske, Mesafe ve Temizlik” konusuna çok dikkat edilmesi isteniyor. Bazı toplu yaşam alanları olarak bilinen lokanta, kafe, kebap salonları gibi insanların yoğun olduğu mekanlar tedbirler kapsamında kapatıldı. 20 yaş altı ve 65 yaş üstü vatandaşlara belirli saatler dışında sokağa çıkma yasağı getirildi. Koronavirüs salgını nedeni ile birçok kişi ya esnek çalışma, ya da işyeri kapandığı için işsiz kalmıştı. Ekonomik olarak insanların çok fazla etkilendiği düşünülürse, gerçekten bu virüs hem sağlığımızı, hem de cüzdanımızı olumsuz etkilediği bir gerçek. Birçok alanda kısıtlamalar, tedbirler getirilse de, bu Koronavirüs salgınını fırsata çevirenler de elbette oluyor. Türkiye’de Mart ayında bulaşan virüs ile birlikte ilk başta altın ve döviz fiyatları hızla tırmanışa geçmişti. Döviz ve altın fiyatları yükseldikçe tüm ürünlerde, temel gıda maddelerinde ve çeşitli yiyecek, içecekler de yüzde 50 dolayında zamlanmıştı. Önce kolonya ile başlayan fırsatçılar sonrasında diğer temizlik maddelerini hızla yükseltmişlerdi. Sonra; C vitamini olarak bilinen sebze-meyveler de yüzde 40-50 dolayında zamlanmıştı. Ardından çeşitli gıda ürünleri ve 5 kiloluk ayçiçek yağı 35-40 TL’den 60-65 TL’ye kadar fırladı. Fırsatçılar, bu fırsatı iyi değerlendirmiş olmalı ki; bu süreçte bankalar ev ve araba için kredi musluğunu açmıştı. Ev ve araba fiyatları da birden fırladı. Dar gelirli, emekli, asgari ücretli, özel sektörlerde çalışanlar bir taraftan Koronavirüse yakalanmamak için mücadele verirken, bir taraftan da ekonomik güçlük içerisinde yaşam mücadelesini sürdürmeye çalışıyorlar. Pandemi dolayısı ile birçok işletme kapandı, bunların yanında çalışan garson, komi ve diğer elemanlar da zorunlu olarak işsiz kalmıştı. Hükümet işsiz kalanlara kısa çalışma ödeneği veriyor ama sigortasız bu işyerlerinde çalışan, Part Time çalışanlar maalesef bu uygulamaların dışında kaldılar. Yani bir anlamda bu kişiler hem virüsle mücadele ederken, bir taraftan da ekonomik güçlük çekiyor. Bu illet Koronavirüs salgını Türkiye’ye sirayet ettikten sonra alınan tedbirler kapsamındı binlerce işyeri kapandı. Bankalar kredi musluklarını açsa da, kredilerin geri ödeme günleri de geldiği ve yeniden tedbiriler kapsamında işyerleri tekrar kapanınca bu insanlar şimdi kara kara düşünmeye başladılar. Koronavirüs salgınından dolayı milyonlarca kişi ekonomik sıkıntı içinde yaşarken, bir avuç rantiyeci, fırsat düşkünleri sattıkları ürünlere zam üstüne zam yaparak paralarına para kazandırdığı da bir gerçek. Peki, he olacak bu işin sonu? Öncelikle şu illet virüs bir mutasyona uğrasın istiyoruz. Herkes normal yaşantısına bir dönsün diyoruz. İşyerleri yeniden açılıp, ekonomi yeniden canlansın diye bekliyoruz. Yeniden Mart ayı öncesi yaşantımıza dönersek, ekonomik canlılık yeniden eski günlerdeki gibi olursa, belki kemerlerimizi sıkar, borçlarımızı öderiz diyoruz. Ancak şu da var ki; Hükümetin öncelikle Pandemi sürecinde vatandaşı kazıklayan, normal fiyat uygulamayıp, etiketlere aşırı ve keyfi zam uygulayanları da tespit edip, vatandaşı kazıkladıklarından daha fazlasını onlara ceza olarak ödetmesi lazım. Tabi bu arada sözümüz elbette küçük işletmeler değil. Bunlar elbette birer aracı. Onlar da ürünleri büyük toptancılardan pahalı alıp, bize pahalı satmak zorunda kalıyor. Onlara bu pahalı ürünleri satan belirli üreticiler de vardır, asıl onların cezalandırılması gerekir. Bu işlerden kim haksız kazanç elde ediyor veya vatandaşı kazıklıyorsa onların cezalandırılması lazım. 5 kiloluk bir Ayçiçek yağı bugün 60-65 TL civarında satılıyor. Bu işte de bir fırsatçılık yok mu? Diyelim ki; Bu süreçte altın ve döviz yükseldi. Ya peki son günlerde altın ve dövizde de düşüşler yaşandı. Ayçiçek yağının neden fiyatı düşmüyor? Bunu anlamış değiliz. |
|||
Etiketler: , KORONA, FIRSATÇILARI!, |
|