|
|||
![]() |
KORONAVİRÜSÜN 1’NCİ YILI | ||
Çetin ÖZDEMİR | |||
inanisgazetesi@gmail.com | |||
Çin’in Wuhan kentinde başlayıp dünyanın çok sayıda ülkesine yayılan, Koronavirüs salgınının birinci yılı. Dünya geneline yayılan COVID-19 salgınının Türkiye'deki ilk tespit edilen COVID-19 vakası 11 Mart günü açıklanmıştı. Türkiye’de virüse bağlı ilk ölüm ise 15 Mart 2020'de gerçekleşmiş, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 1 Nisan 2020'de yaptığı açıklamada Koronavirüs vakalarının tüm Türkiye'ye yayıldığını açıklamıştı. Dünyanın en gelişmiş ülkeleri bile bu salgınla mücadeleye devam ederken, yine dünyanın gerek sağlık, gerek ekonomik yönden gelişmiş ülkeleri bile bu virüsle halen mücadele etmeyi sürdürüyor. Koronavirüs salgını Türkiye’de ilk görüldüğünde; ilk önce çok panikledik. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu bile bu virüsün içeriği konusunda tereddütlü konuşuyor, virüsten korunmak için de sadece “Maske, Mesafe, Temizlik” konusuna dikkat edilmesi gerektiğini hatırlatıyorlardı. Sonrasında; Lokanta, çay ocakları, kahvehaneler özetle toplu yaşam alanları başta olmak üzere her alanda kısıtlamalar getirilmişti. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu bu virüsün daha fazla insana bulaşmaması adına yaşamın her alanında etkin tedbirler uygulamış, denetimler sıklaştırılmış, vatandaşlar sürekli uyarılmış ama maalesef bugün gelinen süreçte bu bir yıl içerisinde; 9 Mart 2021 itibariyle Türkiye'de Koronavirüs ile enfekte olmuş toplam hasta sayısının 2.807.387 olduğu ve mevcut hastalardan 1.289 kişinin yoğun bakımda tedavi görmekte olduğu; şimdiye kadar iyileşen hasta sayısının 2.640.669 ve ölen hasta sayısının toplam 29.160 kişi olduğu bildirildi. Koronavirüs salgını henüz etkinliğini yitirmiş değil. İlk başlardaki gibi bilinmez bir denklem olmasa bile yine etkinliğini sürdürüyor. Bir yandan bir yıldır devam eden Koronavirüs salgını, bir yandan ekonomik ve sosyal yaşam da devam ediyor. “Maske, Mesafe, Temizlik” kurallarına riayet edilerek, kalabalık ortamlardan uzak, kişiler arası yakın temaslarda bulunmadan, “kontrollü sosyal hayat” elbette devam edecek-etmeli de. Bu illetten tek kurtuluşun; alınan tüm tedbirlere uyarak, uzmanların görüş ve düşüncelerini alarak, onların tavsiyelerine uyarak hayatımızı devam ettirmeliyiz. Kontrolü ve alınan tedbirlere uymaz isek bu virüse yakalandıktan sonra son pişmanlık artık fayda etmiyor. Bir yıldır dişimizi sıktık. Birkaç ay daha sıkalım dişlerimizi, “tedbirlere uyalım, uymayanları uyaralım”. Kontrollü normalleşme döneminde daha geniş kapsamlı bir normalleşme yaşamak elimizde. Maviler grubunda yer almak için sorumluluk bilinciyle hareket etmeli; tedbir, kural ve kısıtlamalara hassasiyetle uymalıyız! Bu virüsten tek kurtuluşun yolu; Tedbirlere uyacağız, uzmanların tavsiyelerine uyacağız, kontrollü sosyal hayata alışacağız. Böylece inşallah hep birlikte bu illetten kurtulmuş olacağız. *** EKMEK ZAMMI TARTIŞILIYOR! Zonguldak’ta son bir haftadır ekmeğe yapılan zam tartışılıyor. Daha önce 22 gram olan ekmek 1,5 TL’den, 220 gram ekmek 2 TL’ye çıkartılınca tepkiler yükselmeye başladı. Tüketici Hakları Derneği zammı geri alınması için Valiliğin konuya el koymasını istemiş, Valilik ise ekmek fiyatı konusunda Ticaret Bakanlığı'nın ekmek fiyatının belirli bir rakamın üzerinde olmaması yönünde tavsiye kararının bulunduğuna dikkat çekerek, bu zam konusunu yargıya taşıyacaklarını söylemişti. Ardından da; Zonguldak Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Muharrem Coşkun da yazılı bir açıklama ile zam talebinde bulunan fırıncıları savunmuş; İstanbul, Rize, Trabzon, Düzce’den ekmek fiyatı örnekleri vererek, “ekmek üretim maliyetlerini etkileyen işletme giderlerini oluşturan elektrik, su, yakıt, doğalgaz, kira ve benzeri etkenlerde önemli artışlar meydana gelmiş, yine personel giderlerinde de maaş, ücret ve özlük haklarındaki artışlar ekmek üretim maliyetini ciddi ölçüde etkilemiştir” diyerek fırıncıların yanında yer almıştı. Bugün Zonguldak’ta ekmek tartışılıyor. Ancak; Ekmekten önce de tartışılacak o kadar şe var ki. Mesela Pandemi sürecinde 5 kiloluk bir Ayçiçek yağı 35-40 TL’den 75 TL’ye çıkmış, bununla ilgili kimse konuşmadı. Neymiş; Ayçiçek Arjanti’nden geliyor muş! Daha birçok ürüne de bu Pandemi sürecinde zam yapıldı, süt ürünleri, sebze-meyve Portakal, Mandalina gibi çok sayıda ürün de zamlanmıştı. Elektrik, Doğalgaz, Su bunlar da zamlanmıştı. Vatandaş bir yandan Pandemi ile mücadele ederken, bir yandan da iğnede, ipliğe her ürüne yapılan zamlarla da mücadele ediyor. Vatandaşı düşünen kim?
|
|||
Etiketler: KORONAVİRÜSÜN, 1’NCİ, YILI, |
|