Anayasa değişikliği için 16 Nisan’da yapılacak halk oylamasına 19 gün gibi kıza zaman kaldı.
“Evet cephesi” de, “Hayır cephesi” de farklı kulvarlarda referandum çalışmalarını sürdürüyor.
Evet cephesinde; AK Parti ve MHP.
Hayır cephesinde ise CHP ve diğerleri.
AK Parti ve MHP 16 Nisan’da verilecek “Evet” oyu ile Türkiye’nin geleceğinin daha parlak olacağını, Türkiye’nin içte ve dışta daha iyi yönetileceğini, ekonomik ve siyasi anlamda karar mekanizmalarının daha tek elden daha güzel çalıştırılacağını savunuyor.
CHP ve diğer partilerin de savundukları; eğer “Hayır” çıkarsa rejimin elden gideceğini, Türkiye’nin parlamenter sisteme devam edilip, Türkiye’nin geleceğinin de kurtulacağını ifade ediyorlar.
Referandum çalışmaları kapsamında siyasi partiler nasıl bir performans sergiliyorlar.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, MHP Lideri Devlet Bahçeli aynı kulvarda “Evet” için ya televizyonlarda canlı yayınlarla, ya il il gezerek mitinglerle vatandaşlara yeni anayasayı anlatıyorlar.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise il il gezip miting yapmak yerine yine il il gezip salon toplantılarıyla, STK’larla buluşuyor, televizyonlarda canlı yayınlarla “Neden hayır” dediklerini anlatıyor.
***
Referandumda “Evet” veya “Hayır” cephesinin il bazındaki çalışmalarında ise, Zonguldak’a bakacak olursak; bu referandum çalışmaları sadece şehir merkezlerinden ibaret olduğu izlenimi var.
AK Parti’nin Zonguldak çalışmalarında Zonguldak milletvekilleri merkez ve ilçelerde kahvehane ve ev toplantıları yapıyor, STK’larla sohbet ediyorlar.
AK Parti 11 Şubat’ta Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi, 4 Mart’ta Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’ı, 22 Mart’ta Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü Çaycuma’ya, eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da yine 22 Mart’ta Zonguldak’a gelen isimler olmuştu.
“Evet” cephesindeki MHP bu referandum için henüz tam olarak sahaya çıkmış değil, onlar ilçe kongrelerinin psikolojisini daha yeni atlatmış durumda. Geriye kalan 19 gün içerisinde sahaya inerler gibi görünüyor.
“Hayır” cephesindeki CHP’nin Zonguldak çalışmasına da bakacak olursak;
Eski Genel Başkan Deniz Baykal, milletvekilleri Süleyman Çelebi, Mehmet Bekaroğlu, İlhan Kesici, Ali Şeker, Tuncay Özkan, Fikri Sağlar, Haluk Pekşen Zonguldak’a gelmişler, CHP Grup başkan vekili Mehmet Akif Hamzaçebi bugün, Muharrem İnce de Cuma günü gelerek referandumda “hayır” oyu isteyecekler.
***
“Evet” veya “Hayır” propagandası yapan partilerin referandum çalışmaları izlemlerimize göre “merkez ağırlıklı” ve genelde sivil toplum örgütleri ziyaret, yol üstündeki bir iki esnaf ziyaretlerinden ibaret görünüyor.
Her iki tarafın çalışmaları da bu yönde.
Gündüz STK ziyaretleri veya partilerde basın toplantıları ile geçiştiriliyor.
CHP’nin Ankara’dan gelen milletvekilleri de, Zonguldak’a geliyorlar, parti binasında basın açıklamaları yapılıyor, varsa STK ziyaretleri ve Ankara’ya dönüyorlar.
Bu referandumda sanki sadece merkezlerden oy kullanılacak gibi. Köy ve mahallelerdeki vatandaşlar, televizyonlardan izledikleri kadar, partilerin genel başkanlarının anlatımlarıyla yeni anayasa ile ilgili bilgi sahibi olabiliyorlar.
Diyecekler ki, “Bizim partinin kadın ve gençlik kolları köy ve mahallelerde broşür dağıtıyorlar” bu da bir çalışmadır.
Ancak, köy ve mahallelerde oturan vatandaşlar karşılarında bir milletvekilini veya partilerin bir üst düzey yetkilisini görmek onlara meramını anlatmak isteyeceklerdir. Köy ve mahallelerdeki vatandaşlara yeni anayasayı uygun bir dille anlatmazsan, köy kadını veya emekli amcam neye oy vereceğini bilemez.
Merkez siyaseti yapmak yerine köy siyaseti yapmak daha doğru bir yaklaşımdır.
AK Parti’nin oylarının geneli kırsaldan geliyor. Doğru ama nedeni var. Çünkü kırsaldaki insanlar AK parti’yi bilmez ama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı iyi tanırlar. Köylerdeki emekli ve kadınlar, “Hangi partiye oy verdiniz” diye sorulduğunda, “Biz Erdoğan’a oy verdik” diyorlar.
CHP’nin kırsalda oyu çok azdır yıllardır. Çünkü CHP köylere çıkmamış, partinin politikasını anlatmamış. Köylü vatandaş da, CHP’yi televizyonlardan izlediği kadarıyla “kavgacı bir parti” olarak tanıyor.
CHP’nin en büyük handikabı da bu zaten.
Kemal Kılıçdaroğlu illeri geziyor, STK’ları bir salonda topluyor, anlatıyor. Milletvekilleri de geliyorlar parti binalarında yarım saatlik bir basın toplantısı yapıyor, “tamam biz derdimizi anlattık, referandumda neden hayır denilmesi gerektiğini söyledik” deyip gidiyorlar.
Şehir merkezlerinde zaten insanların yüzde 99’u okumuş her konudan bilgi sahibi, neye oy vereceklerini biliyor.
Köyler öyle değil; emekli Ali amcam, ev kadını Hatice teyzem ne bilsin yeni anayasanın içeriğini.
Şehir merkezlerinde gezmeyin, köylere gidin, köyleri bir dolaşın bakayım o insanlar size ne anlatıyorlar, ne istekleri var, ne dertleri var bir öğrenin.
Siyaseti ben mi öğreteceğim size.
|