KÜRESEL ISINMA: Bilim literatürü Küresel ısınma dedi takıldı kaldı. Nedenlerini tarif etti, bu tariften sonra bilim ve teknoloji o kadar ilerledi ki, bu sıralanmış nedenler listesi neredeyse tam elli yıllık. 1980 yıllarda ‘bir ozon tabakası delinmesi’ hikayesi ile kırk yıl geçip gitti. Şimdi bilim gene bir fenomene takıldı kaldı, ‘sera gazları’. Bu ‘sera gazlarının’ sera etkisi yapıp yapmadığı mutlak doğru veya somut gerçeklik değil. Çünkü kendi içinde bir tutarsızlık saklıyor. Yine ‘ozon deliği’ meselesi gibi politik manevra kokuyor. Şimdi bir düşünün, ‘sera gazları’ (ki bilim literatürü açıklayıp kayıt altına almış) karbondioksit, metan, kloroflour karbon, ozon ve azot oksitleridir, diyorlar. Bu mekanizmanın işleyiş şekli ise şöyledir. ‘Sanayimizin atmosfere saldığı karbondioksit, metan, kloroflour karbon, ozon ve azot oksit gazları, birikip bir tabaka oluşturmakta, bu tabaka, güneş ışınlarının yer yüzünden uzaya yollanmasını engelleyip içerde tutuyor. Böylece yer kürenin ısısı +2 derece yükseldi diyorlar. Yer kürede 2 derecelik ısı artışı iklim değişikliğine sebep olduğu teorisini ezberledi dünya. Bu teori bal gibi politika kokuyor. Fabrikaların, nükleer santrallerin, termik santrallerin, ve daha da gizlenmiş tarafı, yer yüzünü pırıl pırıl aydınlatan ampullerin ürettiği ısı nereye saklanıyor. Oto yollarda caka sattığınız arabaların ürettiği ısılar konserve yapıp saklıyor musunuz yoksa? Hadi diyelim, ‘sera gazları’ nın sera etkisi güneşten gelen ısının geri atmosfere gönderilmesini engelledi. Peki yer yüzünde insan eliyle, Fabrikaların, nükleer santrallerin, termik santrallerin, ve daha da gizlenmiş tarafı, yer yüzünü pırıl pırıl aydınlatan ampullerin, sayısız arabanın ürettiği ısı nereye gidiyor acaba? KYOTO PROTOKOLÜ -Kyoto Protokolü, sera etkisine neden olan gazların kullanımını azaltmak amacıyla hazırlanmış bir anlaşmadır. Anlaşmanın maddeleri 1992 yılında oluşturulmuş, protokol ise 11 Aralık 1997 tarihinde imzalanmıştır. Bu protokol ile birlikte, çevreye ve atmosfere zarar veren gazların kullanımı 5'e çekilmiştir. Protokolü ABD - Angola - Afganistan - Orta Afrika Cumhuriyeti - Fildişi Sahili - Çad - Somali - Tacikistan - Filistin - Vatikan - Tayvan - Kongo Cumhuriyeti imzalamamışlardır. “Bilim insanları, küresel ısınmada en etkili faktörün, “sera gazları” denen bazı gazların son yıllarda atmosferde hızla artması olduğu üzerinde fikir birliğine varmışlardır. Başlıca sera gazları; karbondioksit, metan, kloroflour karbon, ozon ve azot oksitleridir. Bunlar içinde karbondioksit 50 ile en etkili sera gazı olarak bilinmektedir” Türkiye, küresel ısınmanın özellikle su kaynaklarının zayıflaması, orman yangınları, kuraklık ve çölleşme ile bunlara bağlı ekolojik bozulmalar gibi öngörülen olumsuz yönlerinden etkilenecektir. Küresel ısınmanın potansiyel etkileri açısından risk grubu ülkeler arasındadır.
|