Yarın Mart’ın birinci günü.
Aralık sonbaharın bitişi kışın başlangıcı, Ocak ve Şubat ayları malum kış soğukları ile kar ve yağmurların en yoğun yağdığı aylardır.
Eskilerin deyimi ile Şubat ayı karakış, Mart ayı için de şöyle derler, “Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır” bu deyim, "Mart ayı şiddetli soğukların olduğu bir aydır. Zaman zaman güneş görünce ve havalar ısınıyor gibi olsa da soğuk şiddetini azaltmaz çoğunlukla bugünlerde yakacak tükenir, insanlar zor durumda kalırlar, evde bulunan kazma-kürek saplarını bile yakmak zorunda kalırlar” Onun için bahar sıcaklarına aldanmayın her an kar da yağabilir, yağmur da.
***
Aslında ben bu yazının başlığını atarken, birden aklıma geldi.
Ocak bitti, Şubat bitti…Mart ayının ilk gününü yarın karşılıyoruz.
Zonguldak’ın sorunları yine ötelendi, Ocak dendi, Şubat dendi. Eh; bir de Mart’ı bekleyelim bari diyoruz artık mecburen.
Ocak ayında Rödevanslı sahaların sorunları çözülecekti, Şubat’a ertelendi. “Bakanlar Kurulu’na yetki verilecek sorunlar çözülecek” dendi.
Rödevanslı sahaların Torba Yasa’dan kaynaklanan ek maliyetlerin bir kısmının devlet tarafından karşılanması konusu yarı hızlı tren seferlerinin de Şubat ayının 15’inde başlayacağı duyurulmuştu, müjdeler verilmişti, gazeteler manşet atmıştı.
Olmadı. Mart 15’ine ötelendi.
Zonguldak’ın sorunları zaten hep öteleniyor, bir başka seçime bırakılıyor.
Zonguldak’ta o kadar sorun var ki, hangisinden başlayacağı, hangisinin daha öncelikli olduğuna bir karar verilebilse.
Öncelikle;
Filyos vadi projesinden başlasalar, mahkemelik.
Zonguldak-Devrek, Zonguldak-Ereğli yolları devam ediyor müteahhitler sorunlu.
400 yataklı hastane inşaatına başladılar onda da müteahhit işi bıraktı.
Mithatpaşa tüneli böyle giderse 2019 belki! Üzülmez tüneli belki bu yıl, belki gelecek yıl.
Lavuar alanı tam bir muammaya döndü. Eski tekel binasının bulunduğu alana yeşil alanla birlikte kent meydanı yapılacak ama Kızılay Kan Merkezi ile TTK’nın binalarının yıkılması bekleniyor.
Kamu binaları 69 ambarlarına taşınacak, kurumlar projelerini çizdirmeye başladılar 1 Mart’tan itibaren start alacak demişlerdi.
Zonguldak’ta nereye bakansanız bakın sorun…Sorun…
TTK’nın sorunu var, rödevans sahaların sorunları var, Çates’te işten atılanların sorunları var, kapanan özel ocaklardan çıkarılan işçilerin işsizlik sorunu var, geçim sorunu var, psikolojik sorunlar var.
Bitmedi.
Trafik sorunu var, otopark sorunu var, Gazipaşa Caddesi’nin sorunu var.
Şehrin giriş ve çıkış güzergahlarının sorunu var.
Zonguldakspor’un “sahipsizlik” sorunu var. Stat sorunu var. Kapalı tribün sorunu var, taraftarların sorunu var.
Mülkiyet sorunu var, 2/B sorunu var.
Var da var.
Peki Zonguldak’ın sahibi var mı?
Bilmem var mı ki?
Herkes “bu şehrin sahibi yok” diyor ama kimse de elini taşın altına koyup da “bu şehrin sahibi biziz” deyip sorunlara sahip çıkmıyor.
Zonguldak’ta herkes ağzının ucuyla şehirlerine sahip çıkıyorlar da, yürekleri öyle konuşmuyor.
Bu şehrin öncelikli hastalığı “Zonguldaklılık bilinci”nin henüz oturmamış olması, burada bin 50 civarında dernek, oda ve sendika var ama bunların yüzde 95’i tabela derneği olduğu için onlar lokallerine müşteri çekmenin peşinde oldukları için sorunlardan bihaberler.
Kamu yararına çalışan dernekler sorunlarını basın yoluyla dile getirseler de bu tabii ki de yeterli olmuyor, sorunların Ankara’ya taşınması konusunda iletişim hataları yaşanıyor.
Ankara’da lobimiz yok diyoruz ya, Ankara’ya giden Dorukan tünelini geçtikten sonra Zonguldak’ı unutuyor. Ankara’nın puslu havasına kapılıyorlar sanki.
Seçimlerde Zonguldak için pembe vaatler veren, onlarca sözler veren milletvekilleri de TBMM’nin keçi derisi koltuklarına oturduklarında, o koltuğun ihtişamına kapılıp Zonguldak’ın sorunlarını bağlı bulundukları partinin liderlerine anlatmakta güçlük çekiyorlar.
Halbu ki, bizim oy verip seçtiğimiz vekillerimiz arkalarında 321 bin 956 seçmenin bulunduğunu, 595 bin 907 Zonguldaklının olduğunu unutuveriyorlar galiba.
***
Her defasında “Zonguldak sahipsiz” diyorlar.
Her defasında “Zonguldak hizmet fakiri” diyorlar.
Doğru…
“Zonguldak sahipsiz” ve “Zonguldak hizmet fakiri”
Öyle ise;
Zonguldak’a kim sahip çıkacak, Zonguldak’ı kim hizmet zengini yapacak.
Siyasi erk başta olmak üzere Zonguldak’ı yönetenler ne iş yapıyorlar.
Mevsimsel olarak, Mart kapıdan baktırmadan, Bu Mart ayında Zonguldak’a yatırım-hizmet karı yağdırarak, kapıdan baktırmasınlar, hizmet olarak Zonguldak’a kazma kürek yaktırsınlar.
|