|
|||
![]() |
NE HALLERE DÜŞTÜN KIZILAY? | ||
Çetin ÖZDEMİR | |||
inanisgazetesi@gmail.com | |||
Türk Kızılayı Zonguldak Şubesi bu zamana kadar hiç bu kadar tartışılan bir kurum olmamıştı. Son bir aydır Zonguldak’ta tek konuşulan konu Kızılay’dı. Eski Başkan Aydın Ergenç ve yönetimi görevden alınmış, yerine de Serap Elibol getirilmişti. Tarihinde ilk kez Türk Kızılayı Zonguldak Şubesi’ne bir kadın atanmıştı. Genel Merkezin atadığı Serap Elibol ve yönetimi “iyi niyetli çalışıyor”, Kızılay gibi önemli bir kuruma “katkı vermeye” gayret gösteriyor, “imaj düzeltmeye” çalışıyorlardı. Olağan kongre sürecine giren Kızılay Şubesi, kongre tarihi açıklandıktan sonra tartışmaların odağı haline geldi bir anda. Aday olmak isteyenler, birileri tarafından adaylığa zorlanan isimler, uzaktan işi sulandırmaya, karıştırmaya çalışanlar, işin içine “siyaset-cemaat” ilişkilerini sokmak isteyenleri de gördük bu süreçte. Tüzüğüne bakılacak olursa; “Türk Kızılayı gönüllü bir kuruluş, insani yardımlara önem veren, doğal afet ve kazalarda en önde olan” bir kurumdu. Herkesin, her kesimin bu kuruma elinden geldiğince, cüzdanındaki para durumuna göre maddi, manevi destek vermek için yarıştığı bir kurumdu. Maddi ve aynı yardımlarla ayakta duran, gelen yardımları adaletli bir şekilde dağıtımını sağlayan, garip gurabanın her zaman yanında, fakirlerin, yardıma muhtaçların kapısını gönül rahatlığı ile çaldığı bir kurumu maalesef “siyaset, cemaat ve ticarete” alet etmeye çalıştılar. Bağışlarla ayakta duran Kızılay neden bu duruma geldi-getirildi. Kimler bu hayır kurumu ile oynamaya çalışıyor? Kızılay gibi bir hayır kurumu itibar zedelenmesi yaşıyor! Zonguldak Kızılay Derneği’nin kongre öncesinde yaşananlar mide bulandırıcı bir hal aldı. Kızılay Zonguldak Şubesi’nde hegemonya kurmaya çalışanların amaçları; “bu kurumu daha aktif, herkesi kucaklayıcı, daha kapsayıcı, yardıma muhtaçların yanında olmak değil kendi ikballerini kurtarmak” olduğunu da gördük bu süreçte. İnsani ve vicdani açıdan bakacak olursak; Kızılayın bu kongre sürecinde görüldü ki, aday olmak isteyen veya yönetimi eline geçirmek isteyenlerin hiç biri “gönüllülük” esasını değil, “rant kavgası” içinde olduğunu söyleyebiliriz. *** Kızılay Genel Merkezi de bu süreçte yaşananları görmezden gelmiş olmalı ki, hiçbir müdahalede de bile bulunmak istemedi. Sanki “Tavşana kaç, tazıya tut” misali işi olağan akışına bırakmak istemişler. Önce Serap Elibol ve yönetimini göreve getirmişiler, bu yönetimle birlikte çalışmak istemişler, bu yönetime de onay vermişler ama kongreye gelince Elibol ve yönetiminin karşısına başka bir listeye de “onay” vermişler. Kızılay Genel Merkezi, “iki tarafı da idare etmeye çalışınca” ortaya böyle olumsuz bir tablo çıktı. Kızılay Genel Merkezi, “tek adaylı” bir kongre yapmak yerine başka adayların da ortaya çıkıp, sürecin bu duruma gelmesinin önüne geçemediler. *** Cumartesi günü Saat 10.00 yapılması beklenen kongre yeterli çoğunluk sağlanamayınca bir hafta sonraya ertelenmiş oldu. Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz bile normal saatinde salona gelmiş, “Belki kongre yapılır” diye umut ederken, maalesef kongre ertelendi. Bu zamana kadar ilk kez bir Kızılay kongresi ikinci kongreye kalmış oldu. Bunun sebebini sorgulamak gerekirse; Maden ki iki aday yarışacak ve neden bu adaylar 335 üyenin yarısını salona getiremiyor? Kar yağışı bahane edilecek biliyorum ama Kızılay’ın gerçek gönüllüleri kar da yağsa o kongreye gelirdi. Demek oluyor ki, “itibar zedelenmesi” yaşayan Kızılay’ın gönüllüleri bile bu yaşananlardan dolayı “kırgın” olmuştu. *** Ayrıca; Kongrenin ertelenmesi sonrasında Elmas TV’ye konuşan Başkan Serap Elibol’un anlattıkları da çok önemli ve ilginç; Açıklamamın son bölümlerinde şöyle diyor Elibol; “Biz kayyumdan devraldık burayı. Kayyum yönetimde burayı teftiş için gönderilmemiş, kayyumdan önce buraya başka bir teftiş gelmiş. O teftişin raporları bizde dahi yok. Bilmiyoruz. Genel merkezde her şey. Herhangi bir yolsuzluk açıklamak gibi bir şansımız yok. Görürsek geriye dönük eğer evraklar bir şekilde yasal olarak düzenlenmişse ki öyle şu ana kadar gördüğümüz. Bir şey açıklama şansı bırakmamışlar. Bunu açık ve net söylüyorum. Kimseden de korkum yok Allah’tan başka, çok kira borcu var, geriye dönük hiç kira alınmamış ve bize de bu kiralara bir şekilde göz yumun diyen insanlar var" dedi. Serap Elibol’un açıklamasına bakılacak olursa akıllara türlü türlü sorular geliyor. 1-Kayyum heyeti gerekli denetim ve incelemesini yapıp gitti, raporlar mutlaka yazılmış, dosya haline getirilmiştir. Bu raporların sonucu nedir? Her hangi bir usulsüzlük var mıdır? Varsa gereği yapıldı mı veya yapılacak mı? 2-Kızılayın kiracıları kimler, hangi kiracının ne kadar borcu var? 3-Geriye dönük hiç kira alınmayan kiracılar kimler? Peki, kim bunlar? Bu sorular acilen cevap bekliyor.
|
|||
Etiketler: NE, HALLERE, DÜŞTÜN, KIZILAY?, |
|