1980 sonrası ve 1990’lı yılların seçim dönemlerini hatırlıyoruz.
O dönemlerde; siyasi parti genel başkanları ve Milletvekili adayları sadece TTK üzerine politika yapıyorlar, “TTK’ya şu kadar işçi alacağız” diyorlardı.
Merhum Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan, Süleyman Demirel gelir “TTK’ya işçi alacağız” derdi. Bu modaya Mesut Yılmaz, Tansu Çiller ve diğerleri de uymuştu. Tansu Çiller o zaman “Herkese 2 anahtar vereceğim, TTK’ya 10 bin işçi alacağım”, Mesut Yılmaz bir türlü “hamsiyi kavağa çıkaracağım” deyip, o hamsi bir türlü kavağa çıkamamıştı.
Miting alanına katılanlar büyük bir coşkuyla alkışlıyorlar, bu mutlu(!) günü coşkuyla kutluyorlardı.
Eski siyasetçiler TTK’ya işçi de aldılar, ama o zamanlar TTK sadece kömür üretmiyor, kömürün dışında her şey yapıyordu. Hantal bir kurum haline gelmişti TTK.
Ne mesela;
“Market, mağaza, ekmek fırını, çay ocakları, işçi servisi, lokanta” aklınıza ne gelirse TTK’da çalışan işçilerin ucuz yararlandığı her şeyi yapıyordu.
TTK’da başlayan Re’sen emeklilik sonrası TTK 5 Nisan 1994 kararlarından sonra sadece kömür üretmeye devam ediyor.
TTK’nın daralmasından sonra siyasetçiler artık TTK üzerinden seçim yatırımlarını terk ettiler bu kez Filyos masalı ile oy avcılığı yapmaya başladılar.
* * *
Günümüz siyasetçileri ne diyor;
-Filyos limanı hayata geçecek, binlerce insana iş kapısı açılacak
-Çaycuma havaalanından yurt içi ve yurt dışı seferleri başlayacak.
-Zonguldak-Devrek, Zonguldak-Ereğli duble yollar tamamlanacak.
-Mithatpaşa tüneli 2 yıl içinde hizmete girecek.
-Lavuar alanı halkın kullanımına açılacak.
-Gazipaşa Caddesi araç trafiğine kapatılacak-alt geçit yapılacak.
-Çaydamar ve Üzülmez dereleri ıslah edilecek, dere çevresine yeni ve modern projeler yapılacak.
-Zonguldak limanı doldurulacak.
-Fevkani köprüsü yıkılıp, şehrin önü açılacak.
-Zonguldak Türkali, Göbü ve Filyos yolu genişletilecek.
-TTK’nın zararı en aza indirilecek.
-Özel ocak sahiplerinin sorunu çözülecek.
-Zonguldak enerji üssü yapılacak.
Günümüz siyasetçileri özetle bunlar üzerinde politik çalışmalarını yürütüyorlar.
***
Peki;
Zonguldak’ın hangi sorunu çözüldü,
Havaalanından yurt içi seferleri yapılamıyor, yurt dışı seferleri kısmen belki de hiç yok gibi.
Filyos limanı yine bir masal olarak karşımızda duruyor.
İhale yapıldı dendi, Çaycuma Belediye Başkanı itiraz etmiş ihale iptal edilmiş.
Mithatpaşa tünelindeki ilerleme zayıf, 4-5 yıl daha devam eder.
Lavuar alanı şehrin ortasında ‘utanç alanı gibi duruyor.
Gazipaşa trafiğine giren bir pişman girmeyen bin pişman.
Çaydamar ve Üzülmez derelerinin ıslahı başladı ama sadece DSİ’nin iş makineleri dereyi temizliyor, birkaç ay sonra o derelerde yine otlar biter, yine ‘dere ıslah edilsin’ diye gazetelere yazarız.
Zonguldak limanı büyütülecek denilmişti, bırakın limanı doldurmayı liman yıllardan beri temizlenmiyor bile.
‘TTK’nın zararı azaltılacak” TTK’ya işçi alacağız’ diyorlardı, zarar git gide büyüyor ve TTK’ya işçi alınmadığı gibi işçi sayısı 8 binlere kadar geriledi.
Zonguldak-Devrek, Zonguldak-Ereğli yolları yılan hikâyesine döndü, her seferinde müteahhit faciaları yaşanıyor.
Zonguldak enerji üssü olacak demişlerdi, Çates ve Eren Enerjinin külleri denizleri ve doğayı tahrip ediyor. Çevre kirliliği hat safhaya ulaştı ses çıkaran yok.
Zonguldak’taki işsizliği ve yatırımsızlığı konuşmak yerine günü kurtarma politikası dün olduğu gibi bugün de devam ediyor.
***
Her zaman söylüyoruz;
“Zonguldak sahipsiz” diyoruz. Zonguldak’ın sahibi kim?
Kim Zonguldak’a sahip çıkacak.
Yeni bir seçim daha geliyor, her gelen konuşacak-gidecek.
Seçilenler Ankara’nın yolunu tutacak, seçilemeyenler küsüp evinin yolunu tutacak.
1 Kasım seçimlerinde siz görün, siyasi parti genel başkanları ve Milletvekili adayları neler konuşacak.
“Vaatler, projeler” havada uçuşacak.
“Öpmeye niyeti olmayan yanağın nerede diye sorarmış” o deyimi gibi, siyasetçiler sadece Zonguldak’ı öpmeye geliyorlar. İş yapmaya değil.
|