Geçen hafta Kozlu’da sohbet ettiğim tavukçu bir arkadaş, ellerindeki ürünü kar oranlarını üzerine koyarak sattıklarını ancak aynı malı yerine koymak için alışverişe gittiklerinde, sattıkları fiyattan alamadıklarını ve üstüne para koymak zorunda kaldıklarını söyledi.

Doğal olarak bırakın işçilik giderlerini, dükkânın elektrik, su gibi temel giderlerini bile karşılayamadıklarını belirtti.

Böyle giderse esnafın işini sürdürmesinin mümkün olmadığını, bir de dükkân kirası varsa iflasların kaçınılmaz olacağını söyledi.

Hafta sonu İstanbul’da CHP’nin mitinginde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’ndan önce kürsüden konuşan bir kasap, hemen hemen aynı cümleleri kurdu.

***

Hafta sonu hayat pahalılığını konuştuğumuz bir yakınım, bir hafta önce aldığı dilimli kaşara 44 Tl verdiğini aynı kaşarın o gün 82 TL olduğunu söyledi.

Dikkatle takip ettiğim bir iktisatçı, evlerde kullandığımız elektriğin maliyetinin bizim ödediğimiz fiyattan yüzde 90 daha fazla olduğunu, farkı devletin karşıladığını yazdı.

Doğal gaz fiyatlarında da aynı şekilde farkı devletin karşıladığını bizzat Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı açıklamıştı.

Hazine ve Maliye Bakanının, daha düşecek yeri kalmadığını söylediği paramız da değer kaybetmeye devam ediyor.

***

Öyle anlaşılıyor ki, piyasada kıs sürede bir talep ve fiyat dengesi kurulması beklenmiyor.

İnsanlar çok zorunlu oldukları ihtiyaçlarını karşılarken, pek çok ihtiyacını erteliyor.

Satıcılar da sistemi çevirebilmek için fiyatlarla fazla oynayamıyor.

Türkiye İstatistik Kurumunun rakamlarına göre bile bugün üretici fiyat endeksi, tüketici fiyat endeksinin yaklaşık iki katı.

Satıcı bu farkı fiyatlara yansıtmak için beklerken devlette, başta elektrik ve doğalgaz fiyatları olmak üzere, hastanelere, yollara, köprülere, hava alanlarına hazineden ödediği farklardan kurtulmanın fırsatını arıyor.

TÜİK, demişken orada yine bir değişiklik oldu. Memurun ve emeklinin Temmuz zammını düşük tutmak için enflasyonu düşürecek yeni icatlar yapmaları hiç de sürpriz olmaz.

***

Asgari ücreti yıl ortasında yeniden belirlemeseler de memurun ve emeklinin Temmuz zammı mecburen yapılacak. Toplu sözleşme zamları da Temmuz da olacak.

Devletin ve piyasanın beklettiği zamların da Temmuz’dan sonra yapılması ve piyasada bir fiyat dengesinin kurulması mümkün.

Eğer bir baskın seçim olacaksa bütün sorunlar ertelenecek ve bu kez yeni iktidar çözüm arayacak.

***

Söz seçime gelmişken, siyasi partiler de mitinglere başladı. Bu yaz siyaseten oldukça hareketli geçecek.

CHP’nin İstanbul mitingi, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun adaylık için attığı önemli bir adım oldu. Meydanda CHP’nin bayrakları yerine Türk Bayrakları olması, özellikle kürsünün parti kimliğinden uzak tutulması dikkat çekiciydi. Kılıçdaroğlu, ortak aday izlenimi verdi. Konuşmasında da bu heyecan hissedildi.

Meral Akşener ve Ali Babacan ile Millet İttifakının vites yükselttiği görülüyor.

Zonguldak’a gelince henüz bir hareket yok ve siyasetçiler kendi işlerinden arta kalan zamanda yani part time çalışmaya devam ediyor.

Zonguldak’ta üye yazılımı ile ileri bir adım atan İYİ Parti İl Başkanı Yavuz Erkmen bakalım iktidar partisini ürkütebilecek mi?

Başta CHP olmak üzere diğer partiler sürece nasıl müdahale edecek, bekleyip göreceğiz.