|
|||
![]() |
PARTİLERDE KONGRE HAZIRLIĞI | ||
Çetin ÖZDEMİR | |||
inanisgazetesi@gmail.com | |||
Siyasi partilerde muhtemel 2020 yılı içinde yapılması beklenen il, ilçe kongreleri için şimdiden hazırlıklar yapılıyor. Kongre öncesi önce mahalle delege seçimleri yapılacak. Bu delege seçimleri masa başı mı olacak, sandık mı kurulacak? Belli değil. Ama sandık da kurulsa, delegeler yine masa başı ve daha önce hazırlanmış listeler seçilecek. Daha sonra ilçe kongreleri yapılacak. İl başkan adayları ilçe kongrelerinin ardından kongre sürecine girecek. Ona göre, il başkan adayları için ilçe başkan ve yönetimleri de çok önemli. Siyasi partilerden en sıkıntılı parti CHP ve MHP. CHP’de il ve merkez ilçe için çok aday var. Şimdiden ortaya çıkan isimler var. Tahsin Erdem, Halil Furat, Muharrem Akdemir’in yanı sıra Harun Akın, Deniz Yavuzyılmaz, Şerafettin Turpçu gibi isimler bu il kongrelerinde rahat durmayacak isimler. MHP’de de birkaç aday ismi konuşuluyor. Merkez ilçe Başkanı Niyazi Kıransoy, Orhan Korkmaz, Ereğli’den Rahman Demirtürk gibi isimler konuşuluyor. AK Parti kongrelerde çok rahat. Merkez ilçe Başkanı Mustafa Çağlayan ve il Başkanı Zeki Tosun’un karşısına aday çıksa bile, bu iki ismin görev sürelerinde yaptığı güzel çalışmalar, seçimlerde aldıkları başarılı sonuçlar vatandaşlarla iletişimleri, verdikleri sözleri yerine getirmeleri Zeki Tosun ve Mustafa Çağlayan için büyük bir avantaj. AK Parti’de bazı kişiler ortalığı karıştırmak istese de, birileri ile dirsek temasında bulunsalar bile aslında bu kişiler boşa kürek çektiklerini de çok biliyorlar. *** AK Parti, CHP ve MHP’de Ekim ayında başlayacak delege seçimlerinin ardından, ilçe ve il kongreleri yapılacak. Kongrelerin şimdiden hareketli ve bereketli geçeceğe benziyor. *** HAZIRLIKLI MIYIZ? Toplum olarak bazı olayları yaşamadan, bazı sıkıntıları görmeden tedbir almıyoruz. Toplum ve kurum olarak maalesef “iş başa düşünce” işin vahametini anlayabiliyoruz. Ev yapıyoruz ama önce o evin “oda, salon ile güneşe ve denize bakıyor mu” ona öncelik veriyoruz. Eve başlamadan önce o evin önce alt yapısını, kanalizasyon gideri, otoparkı, yolunu daha sonra yapıyoruz. Önce başımızı sokacak bir yer yapıyoruz. Diğer kısımları sonraya bırakıyoruz. Dere kenarlarına, uygunsuz yerlere ev yapıyorlar sonra olası bir sel ve felakette zarar görüyoruz. Bazı olaylar yüksek olunca can ve mal kaybı yaşıyoruz. Sonradan da “ah..vah..” çekiyoruz. Tedbiri önceden alacağımıza, başımıza iş geldiğinde sonradan, “neden tedbir almadık” diye ağlayıp, sızlıyoruz. Zonguldak yüksek ve dağlık bir şehir olduğundan sel taşkınlarının olma riski olasılığı yüksek bir şehir. Geçmiş tarihlerde Zonguldak sel taşkınlarına maruz kalmıştı. Geçmişte sel öncesi kanalizasyonlar tıkalı, mazgallar açık olmadığı için mağduriyet yaşanmıştı. Sonuç; insanlar tepkili, insanlar sıkıntılı. Zonguldak’ı sadece sel olaylarıyla değerlendirmemek lazım, bazı istenmeyen olaylar yaşanmış olay öncesi her şey normal, olay sonrası “şu yapılsaydı, bu olay olmazdı, şu olsaydı can yanmazdı” diye söylüyoruz. Aynı durum başka illerde de yaşanmıyor değil elbet. Oralarda da Zonguldak’a benzer sıkıntılar olduğunu biliyoruz, duyuyoruz. Örneğin; 1999 yılında Marmara depreminden sonra İstanbul’da deprem olacağı ve ona göre binaların depreme dayanıklı olması konusunda uzmanlar sürekli uyarılarda bulunmuşlardı. Bu uyarılara, hükümetin aldığı kararlarla kentsel dönüşüm kapsamında ekonomik ömrünü tamamlamış binlerce bina yakılmış, yerlerine depreme dayanıklı binalar yapılmıştı. Hala daha yüzlerce bina yıkım riskini taşıyor. Özetle; Her olayda, her felakette “hazırlıklı mıyız”, kısmen diyebiliyoruz. Daha yapacak çok iş var. Ancak vatandaş olarak her şeyi devletten beklememek de fayda var. Bir vatandaş olarak da biz üzerimize düşeni yerine getirmemiz lazım. Vatandaş olarak “yarın başımıza bir iş gelmemesi için” tedbiri elden bırakmamak da yarar olduğunu düşünüyorum. Tedbir bizden, takdir Allah’tan.
|
|||
Etiketler: PARTİLERDE, KONGRE, HAZIRLIĞI, |
|