Türkiye'nin çeşitli illerinde faaliyette bulunan yaklaşık 15 termik santrale baca filtreleri takılmasını 2,5 yıl daha erteleyen kanun teklifi bilindiği gibi kabul edilmişti.

AK Parti ve MHP’nin oylarıyla kabul edilen kanun teklifine, muhalefet partileri ret vermişti.

Bu teklife “evet” deyip, “parmak kaldıran” 3 tane de Zonguldak milletvekili de var. CHP’nin bir milletvekili de o oturuma katılmamıştı.

Yani Zonguldak’ta da kömürle çalışan termik enerji santrali bulunduğuna göre, bu yasa dolayısıyla Zonguldak’ı derinden etkiliyordu.

Bu “2,5 yıllık erteleme” ile yıllardır bacasına filtre takmadan çalışan termik santralleri yine bacalarından salınan kül ve toz bulutlarını Zonguldak’ın denizine, ormanına salacak, dolayısıyla hem deniz ve orman kirlenecek, hem de deniz ve orman ürünleri de olumsuz etkilenecek.

“Çevre ve insan sağlığı” diyoruz ama maalesef bir yandan çevremizi kirletip, insanları zehirliyorlar.

Zonguldak’ta özellikle de, Çatalağzı, Kilimli bölgesinde kanser vakalarının arttığına dikkat çekilirse, bunun bacası filtresiz çalışan santrallerden kaynaklanma olasılığının yüksek olduğu de geçmiş yıllarda uzmanlar tarafından da kabul edilmişti.

Siyasi iktidar, bu erteleme ile enerji patronlarını korumak yerine, halk sağlığını koruyucu önlem alınması konusunda daha etkin bir karar alabilirdi.

Daha önceleri de defalarca gerek yaygın basına, gerek yerel basında geniş yer bulmuştu.

“Zonguldak’ta kanser hastalıklarının arttığına” dikkat çekilmişti.

Bu erteleme ile Zonguldaklı vatandaşlar 2,5 yıl daha Çatalağzı bölgesindeki termik elektrik santrallerinin pis dumanı ve küllerini solumak sorunda kalacak.

***

Bir yandan termik elektrik santralleri insanları zehirlemeye devam ederken, bir yandan da elektrik faturalarına yansıyan gizli zam karşısında vatandaş kime ne diyeceğini bilemez bir hale geldi.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak en son elektriğe yüzde 15 zam yapıldıktan sonra, “elektriğe zam yapılmayacak” açıklaması üzerine yapılan bu gizli zam da neyin nesi?

Elektrik faturalarında daha önce, “dağıtım bedeli” ibaresi, kaldırılmış, “sadeleştirilerek” “tüketicilere özgü bilgileri esas alan basit, anlaşılabilir, kolay fatura uygulamasına geçildiği” açıklanmıştı.

EPDK elektrik faturalarında yeni bir uygulamaya geçerken, faturalar birden daha da “kabarık” gelmeye, “kimse anlamasın” diye, sadeleşen faturalara “gizli zam” yapmışlar.

Vatandaşa gönderilen elektrik faturalarında görülen yaklaşık yüzde 30’luk gizli zammın ne olduğunu ne bir kimse açıklayabiliyor, ne de faturaların neden bu kadar kabarık geldiğini vatandaşa anlatamıyorlar.

Vatandaş da doğal olarak yetkililere soruyor;

“Yaz boyu elektrik kullanımı düştüğüne göre, faturaların da düşmesi gerekirdi” diyor ve ekliyorlar, “Daha önce elektrik faturalarında nereye ödediğimiz açıkça belli oluyordu. Dağıtım bedeli, KDV, TRT payı gibi. Şimdi faturalar sadeleşmiş, nereye ne ödediğimizi bile bilmiyoruz. Bizden neyin parasını aldıklarını bile bilmiyoruz” şeklinde haklı olarak faturaları sorguluyorlar.

Enerji Piyasası Denetleme Kurulu elektrik faturaları ile ilgili bir açıklama yapmalı, elektriğe gizli zam yapılıp, yapılmadığını anlatmalı, vatandaşın tereddüdüne de kulak vermeli.

EPDK elektriğe zam yapıldı ise bunu açıklamalı, zam yapılmadı ise faturalar neden şişirilmiş olarak vatandaşa gönderiliyor.

***

CHP’DE KILIÇLAR ÇEKİLİYOR

CHP’de 23-24 Kasım tarihleri arasında tamamlanan mahalle delege seçimlerinin ardından sırada Merkez ilçe ve ilçe kongreleri var.

14 Aralık tarihi itibariyle başlayacak ilçe kongreleri öncesinde kimin aday olup olmayacağı konusunda kulis çalışmaları yürütülüyor.

CHP’de Zonguldak Merkez ilçe Başkanlığı için birkaç isim var görünüyor.

Gizli pazarlıklar yapılıyor, delegelerin isimleri alınıyor, telefonları kaydediliyor.

CHP’de bir tarafta Genel merkezde büyük kurultay öncesi “kumpas tartışmaları” yaşanırken, Zonguldak’ta “parti küçük olsun, benim olsun” hesapları yapılıyor.

Delege seçimlerine 3 grup girmişti.

Seçimden sonra CHP’deki gruplaşma sayısı da artmış görünüyor.

Eski ve yeni milletvekillerinin kavgası, yine eski ve yeni il başkanları, ilçe başkanları ile CHP’de her zaman “çokbilmiş” olarak bilinen “CHP’nin ombudsmanları” da boş durmuyor elbet.

Onlar da delege bazında “ben daha etkiliyim, benim sözümden çıkmazlar” deyip, ortalıklarda dolaşıyorlar.

Kasım ayı bir bitsin, Aralık ayının ilk haftalarında CHP’deki yaşananları, satışları, kimin kiminle birlikte olduğunu anlarız.

Aralık ayında kılıçlar çekilir, Şubat-Mart ayı il kongresi de hareketli geçer. Muhtemelen Nisan ayında büyük kurultaya doğru büyük gürültü de kopabilir.

CHP bu hiçbir zaman gürültüsüz, patırtısız bir kongre yapmaz.