|
|||
![]() |
SEÇMEN ÇANTADA KEKLİK DEĞİL… | ||
Arife GÜLERYÜZ | |||
inanisgazetesi@gmail.com | |||
‘Kazın ayağı öyle değil…’ derler ya! Yerel Yönetimler seçiminin son iki haftasındayız. Siyasi partiler ve adayları, ‘Kendin pişir kendin ye…’ türünden; kendileri pişirip kendileri yiyorlar… Hangisine sorsan ‘Ben açık ara öndeyim’ diyorlar. ‘Önde’ değil de… ‘Yükselen değer’ olarak öne çıkan parti ve adaylar yok mu? Var elbette… Mesela, Ereğli’de Büyük Birlik Partisi(BBP) adayı Hüseyin Uysal… Zonguldak’ta Demokratik Sol Parti(DSP) adayı Nurhan Başoğlu… İttifak içinde olmamasına rağmen, bu seçimde yurt sathında oylarını yüzle çarpacaklarına inanıyorum. Dolayısıyla, önümüzdeki seçimlerde ittifak paylaşımı içinde mutlaka olacaklar. Çünkü, Türkiye Cumhuriyeti’nin yeniden kurulma çalışmaları içinde, ‘Toplumsal Mutabakat’ oluşturma gayretinde, ‘Kurumsal’ kimlikleriyle ‘Demokrasi’ çemberinde yerlerini alacaklar. Dünya görüşleri farklı bu politikacılar, hükm-i şahsiyet olarak birleştikleri partileri ile oylarını yükseltecekler. Her ikisinin de bölgelerinde beklentileri ‘Seçim kazanmak’ arzusu içinde ‘5 Bin oy’ barajını aşmak. En azından, başarıların ‘Meclis üyeliği’ ile tescillemek. Durum böyle olunca; TBMM’de üyesi olan partiler elbette başa güreşecekler. Seçim kazanmak için ter dökecekler. Vaat verip, dert dinleyecekler. Gelelim görüntüye. MHP, Türkiye de ittifak içinde, Zonguldak’ta ‘İttifak’ içinde olmasa da ilginç bir çalışma başlattı. MHP Zonguldak’ta AK Parti’yi törpüleyen, CHP’ye kazandıracak parti hüviyetinde görüldü. Bu yüzden de Zonguldak’ta hızlı bir ‘Tırmanma’ trendi yakalayamadı. İYİ Parti’nin bile ‘İttifak’ dolayısıyla oylarını CHP’ye taşıyamayacaklarına inanıyorum. Oy taşımak o kadar kolay mı? MHP geçen seçimlerde aldığı oyları kendisine isteyip alabilirse ne ala! ‘Görünen köy kılavuz istemez’. MHP Zonguldak merkez de yapacağı çalışmalarla, ileriye dönük yatırım yapar. Belediye meclisine de üç üye sokabilirse, başarıyı yakalamış sayılır. CHP Listesindeki Gürkan Gülay, MHP adayı iken aldığı oyları, şimdi ittifak lehine başka bir adrese taşıyabilir mi? Kim, Gürkan Gülay’ın ‘Taşıyacağı’ varsayılan oyları üzerinde hesap yapıyorsa, ‘Küllüm’ olacak demektir. Anlaşılmak istenmeyen şu… Türkiye Cumhuriyeti yeniden kuruluyor. İttifaklardan kasıt, ‘Başkanlık Sistemi’ gereği, üstte sağlanacak kurumsal mutabakatı alta yani toplumsal mutabakat haline dönüştürmektir. KÂğıt üzerinde oluşturulan birlik, sahaya yansıtılmaya çalışılıyor. Ancak, politikacıların üzerine sinmiş olan ‘Parlamenter Sistem’ arızaları, maalesef hem mikrofonda hem de sahada kendisini gösterip, insanlarımızın moralini bozuyor. ‘Mutabakat’ kelimesinin tarif ve lafzına rağmen sarf edilen söz ve sataşmalar, hedeflenen devlet düzeninin de geç organizesi demek olacaktır. Gerçekten de, bu gün en çok ihtiyacımız, ‘Patlıcan-kabak-biber’ gibi sebze fiyatlarının aşağı çekilmesinden çok, milli birlik- beraberlik heyecanının artmasıdır. ‘Milli Birlik’ heyecanı, ‘Beka’ edebiyatları ile değil, samimi diyaloglarla çözülür. Oy almak için ayağına gidip, elini dokundurduğun ‘seçmen’ gibi, kapı komşun olan siyasi muarızına dokunman gerekiyor. Bu gün siyasi partiler arasındaki diyalog, ihtiyacı olduğu için samimi davranmaktan öte, mecbur olduğu için karşıdan karşıya atışma halidir. Bu samimiyeti- diyaloğu ve nihayetinde halk nezdinde ‘Desinler birlikteliğini’ gösterir ki… Seçmen bu görüntüyü yorumlar… Bu gün itibarıyla seçmen, sahada dolaşan politikacıları dinliyor. Tokalaşmak için uzatılan eli geri çevirmiyor. Kapısına bırakılan seçim bildirisini yırtıp atmıyor. ‘Tarafı’ olduğu partiyi ima bile etmeden, ‘Hele seçim günü bir gelsin bakalım’ diyerek, siyasi centilmenliğini, ‘Tarafsızlık’ taktiğine dönüştürüyor. Zonguldak merkezli siyasi yoruma gelelim. ‘Ak Parti ile CHP kafa kafaya gidiyor’ yakıştırması hikâye. Son günlerde ‘Fiziki’ yorgunluğu öne çıkan CHP adayı, nokta atışları ile kendi aleyhindeki tezahüratları yoğunlaştırıyor. ‘Belediyenin 3. Katındakiler, 5. Katındakiler…’ gibi sataşma ya da göndermelerle; dün kendisini belediye meclis üyesi yaptığı insanları dağıtıyor. İlginçtir, tecrübesiz bir örgüt yönetimi için söylenecek söz yok da… Aday civarında fotoğraf çektiren partili kurnaz ve kurmaylara(!) ne demeli? Şenol Şanal, kesinlikle dinlendirilmelidir. ‘Evine gidip yatsın’ değil elbette… Ziyaret ettiği yerlerde, konuşturulmamalıdır. Sohbete girişi yaptıktan sonra, parti çelebilerinden biri, sohbeti yönlendirmelidir. Halil Furat kesinlikle denenmemelidir. Çünkü, parti içinde en çok aleyhte tezahürat yapılan isimlerden biridir. Mesela Ahmet Altun… Sayın Altun, uzlaşmacı tip ve yapısıyla süreci en iyi taşıyacak isimdir. Ak Parti de seçimi meclis listesi taşıyor. Aday olarak ortadaki görüntülü ‘Flu’. Ancak, eşleşmede CHP’nin eksileri daha fazla... Zaman daraldı. Adaylar ve çevresindekiler yoruldu. Seçmen, ne kadar centilmenliğini muhafaza ederse etsin, sıkıldı. Zaman ilerledikçe, oyun ebadı küçülüyor ağırlığı artıyor. Hayat pahalılığı ve işsizliği düşünün. Emeklinin bile karnını doyurmak için ikinci bir iş aradığı ortamdayız. Yani emekli bile ‘İşsiz’ statüsünde, arayış içinde.. Ekmek aslanın ağında değil, karnında…
|
|||
Etiketler: SEÇMEN, ÇANTADA, KEKLİK, DEĞİL…, |
|