|
|||
![]() |
VATANDAŞIN DERDİ, GAZETECİLERİN YAZDIKLARI! | ||
Çetin ÖZDEMİR | |||
inanisgazetesi@gmail.com | |||
Vatandaşın derdi geçim. Vatandaşın derdi ekonomi. Vatandaşın derdi mutfağında kaynatacak, tenceresine koyacağı yemeği bulmanın peşinde. Vatandaş ekmek derdinde, tuzu kuru olan beyler günü kurtarmanın, birbirleri ile dalaşmanın peşinde. Doğalgaza bir yılda yüzde kaç zam yapıldı kimse konuşmuyor, kış gelince faturalar kabarık gelince konuşacaklar. Elektriğe yüzde kaç zam yapıldı o konuda da etki tepki yok. Akaryakıta yüzde kaç zam yapıldı, onu da arabası olanlar konuşuyor ama arabası olmayanlar da dolmuş, taksi ve otobüslerle seyahat edince anlıyorlar. Bir yıl içerisinde temel gıda ürünlerine yüzde 50’den fazla zam yapılmış, büyük marketler kafalarına göre etiket değiştiriyor ama maalesef Ankara’dan talimat gelince marketler denetlenmeye başlıyor. Son 17 aydan beri Türkiye’de Koronavirüs salgını artmış, daha önce 50 yaş ve üzerine bulaşırken, şimdi çocuklarımıza, dolayısı ile okulların açılması ile salgının boyutu daha da artmış görünüyor. Virüsten dolayı günlük ölü sayısı 250 civarında. Ekonomik kriz derinleştikçe insanların psikolojileri de bozulmaya başladı. Kavgalar, darp olayları silahla adam yaralama olayları rutin hale geldi. Bankalar daha önce bol bol kredi veya kredi kartı dağıtıyordu, şimdi de dağıtıyor ama kimse kredi alamıyor sebebi de her 10 kişiden 9’u bankalara borçlu, herkes bankalardan aldıklarını geri ödeyemeyince icralık veya bankaların takibine takılmış veya kredi notları düşmüş durumda. İcra daireleri artık kredi veya kredi kartlarını ödeyemeyen borçlularla dolup taşıyor. İnsanlara selam veriyorsun, adet yerini bulsun diye selam alıyor. “Naber, nasılsın” diyorsun, “iyi” diyor ama onu da içten söyleyemiyorlar. Vatandaşın durumu gerçekten iyi değil. Siyasetçiye bakarsan, hele de iktidar tarafına bakarsan her taraf toz pembe. Böylesi bir durumda neleri konuşuyoruz, neleri tartışıyoruz, biz gazeteciler neleri yazıyoruz. Konuştuklarımız, yazdıklarımız incir çekirdeğini bile doldurmuyor. *** Sahil projesi yapılıyor her şey güzel giderken Maden Mühendisleri Odası yanına gelindiğinde; “o bina ne olacak” tartışmaları başlıyor. Biri o binanın fotoğrafını çekiyor Ankara’ya gönderiyor “orada içki içiliyor” diyor, Ankara da orayı “Millet Kütüphanesi yapalım” diyor, tartışma ortamı yaratılıyor. Sanki Zonguldak’ta var olan kütüphaneye kaç kişi gidip, o kütüphanede kitap okuyorlar da, sanki bunlarda kitap okuma alışkanlığı var da! Yine sahil projesi kapsamında, sahildeki balıkçı lokantalarında yeniden alkol alınıp, alınmayacağı konusunu bizim gündem yaratan(!) gazeteciler Belediye Başkanı Ömer Selim Alan’a; “Balık Restoranlara alkol yasağı gelecek mi?” diye bir soru sormuş, Alan da; “Hayır” cevabını vermiş ve eklemiş; “Öncesinde nasıl hizmet veriliyorsa yine aynı şekilde hizmet verecek. Bizim alkol ile ilgili bir tasarrufumuz yok" demiş. Daha ne desin Başkan. “Yasak” dese birileri yine cırlayacak. “Vay bunlar alkole de karşı!” diyecekler. Başkan Ömer Selim Alan’dan söz açılmışken; Başkan Alan Zonguldak Kömürspor’a bir takım otobüsü kazandırmış. Otobüsün üzerine de takımın futbolcuları, takımın logosu gibi güzel bir giydirme yaptırmış. Ayrıca; otobüsün arkasına da Başkan Alan’ın fotoğrafı ve yanına da “Her zaman yanındayız” diye bir yazı var. Muhalefet ve bazı kişiler de bu fotoğrafı sosyal medyada paylaşmış, bizim gazeteciler de haber yapmış. Ne var bunda ki; Türkiye’de birçok Belediye Başkanı kendi vilayetlerinin takımlarına otobüs tahsis ediyor, giydirilmiş otobüslere de kendi fotoğraflarını koyuyor. Bunu başka yönlere çekmenin ne manası var. Tartışacağımız, konuşacağımız, eleştireceğimiz, tepki göstereceğimiz o kadar konu var ki, bu konular fındık kabuğunu bile doldurmuyor. *** Sanki ortalık toz duman. Vatandaşın derdi yok. Sanki kurumlar çok iyi yönetiliyor. Sanki siyasetçi kenti için çok güzel çalışıyor, hizmet ediyor. Her şey güllük gülistanlıkmış gibi bizim bazı gazeteciler de köşelerinde birbirlerini yazıyor, birbirlerini eleştiriyor. Haber bulamıyorlar, köşelerinde yazacak bir konu bulamıyorlar. Temcit pilavı gibi karıştırıp, karıştırıp aynı konuları anlatıyorlar. Gazeteciliğin de içine ettiler. Gazeteciliği de berbat ettiler. Gazetecileri “avantacı, şantajcı” duruma düşürdüler. Vatandaşın gazetecilere karşı saygınlığını da kaybettiriyorlar. Birbirlerine “bel altı” “ailelerinin mahremini” yazıp daha fazla okunma, daha fazla tıklanma, beğeni almayı istiyorlar ama ne kadar çok tepki aldıklarından, ne kadar basit olduklarından haberleri bile yok. Onlara diyorum ki; “Bırakın birbirinizi yazmayı, vatandaşın gerçek sorunlarını yazın!”
|
|||
Etiketler: VATANDAŞIN, DERDİ,, GAZETECİLERİN, YAZDIKLARI!, |
|