|
|||
![]() |
VATANDAŞIN DERDİNE ÇARE! | ||
Çetin ÖZDEMİR | |||
inanisgazetesi@gmail.com | |||
Pandemi süreci, ekonomik sıkıntı, temel gıda ürünlerinin bu süreçte hızlı yükselişi, alım gücünün oldukça düşmesi vatandaşı etkileyen en başta etkenler. Emekli, memur, işçi, asgari ücretli herkes bu ekonomik cenderenin içinde bir yandan virüsle, bir yandan da ekonomik çarkın döndürülmesi için gerçekten mücadele ediliyor. Vatandaş bir taraftan mutfakta tencereyi kaynatma telaşına düşerken, bir taraftan da elektrik, su, doğalgaz gibi zorunlu harcamaların hesabını yapıyor. Vatandaşın cüzdanı boşalırken, elektrik, su, doğalgaz gibi zorunlu ihtiyaçlara da üst üste zam yapılıyor olması insanı ekonomik anlamda olumsuz etkileyen nedenler. Elektrik, su, doğalgaz gibi zorunlu giderlerin faturaları kabarık gelirken, 3-5 günde ödenmeyen bu faturalara yüzde 15 gibi faiz de uygulanır olması, bankalardan verilen kredi kartlarının da gününde ödenmemesi sonrası vatandaş bunlara da aşırı faiz ödemek durumunda kalıyor. Yani vatandaş ipin ucunu bir türlü ucu ucuna denkleştiremiyor. Gerçekten de dar gelirlilere Allah sabır ve kolaylık versin, gerçekten onların işi daha da zor. *** Peki, bu kurumlar nasıl çalışıyor. Gününde ödenmeyen faturalara hemen zam yapan bu kurumlardan vatandaş yeterince faydalanabiliyorlar mı? Örneğin elektrik kurumundan yeterli hizmeti alabiliyorlar mı? Mesela; Elektrik şirketi günümüz teknoloji çerçevesinde kendini yeniledi ancak, hala vatandaş sorununa çözüm bulamıyor. Örneğin; Bir vatandaş evinin önündeki sokak lambası günlerce yanmadığında, bunu ilgili kuruma telefonla bildirdiğinde, karşısına çıkan görevliye sorununu anlattığında, görevli de o sorunu not aldığında o sorun hemen çözülüyor mu? Elbette hayır. Günlerce yanmayan bir sokak lambasını bile değiştirmek için 3-5 kez aramak zorunda kalıyorsun, karşındaki görevli iyi niyetle senin sorununu dinliyor, not alıyor ve bu bilgiyi görevliye aktarıyor, ancak günlerce ne gelen var, ne arayan soran, o arıza hala yapılmıyor olması düşündürücü. Vatandaş karanlıkta kalmış kimin umurunda. Bir sokak lambası 15-20 günde değiştirilemez mi! Vatandaş günlerce yanmayan o sokak lambası yüzünden akşamları sokağa çıkamıyor, çıksa da korkuyor. Allah’tan cep telefonlarında fener sistemi var da cep telefonu ile o yoldan evine gidip, gelebiliyor. Elektrik faturasını gününde ödemeyen vatandaşa faiz uyguluyorsun, kullandığın elektriğin çok fazlasını tahsil ediyorsun, ancak bir sokak lambasını bile değiştiremiyorsun! Ya bu sokak lambasının günlerce yanmadığı o sokaktan evine giderken, o vatandaş düşse bir yerini kırsa olur mu? Sayın yetkili. Vatandaşın derdine çare olamadıktan sonra siz o kurumu Avrupa’nın en büyük bir kuruluşu yapsanız kime ne fayda. Sonuçta bir sokak lambası! Öyle pahalı veya bulunmazı bir malzeme de değil. *** Bitmedi; Mahalle aralarındaki elektrik direklerine yakın ağaçlar da olası bir tehlike arz ediyor. Vatandaş evinin önündeki birArmut ağacının elektrik hattına zarar verebileceği ihtimali ile yine bu kurumu arıyor. “Tamam” deniliyor, “not alınıyor” “adres bilgileri” alınıyor günlerce ne gelen var, ne giden. Çağ atlıyoruz ya! Teknolojik yeniliklerde Avrupa’yı geçiyoruz da en ufak ayrıntılar, vatandaşın sorununa çare olunamaması insanı ister istemez “acaba” dedirtiyor. Teknolojimiz ne kadar yenilense de, Avrupa’nın en gelişmiş ülkelerini bile geçsek de, maalesef yönetim ve yönetme kabiliyeti, vatandaşa ulaşım ve vatandaşın sorununa çözüm noktasında yönetim-idarecilik anlayışından kurtulamıyoruz. *** Sadece bahsettiğim bu kurumlar değil. Diğer kurumlardan da benzer şikayetler geliyor. Belediyelerde de aynı sorunlar yaşanıyor. Bazı belediyeler yer altı çalışması yapıyor, su ve kanalizasyon işleri yapılıyor. Sorun gideriliyor ancak, bir taraftan yapılıyor, bir taraftan bozuluyor. Yeraltı su hattı tamiratı yapılıyor ama iş bittiğinde o yoldan her gün onlarca araç geçiyor ne yazık ki, açılan o çukurun üzeri kapatılmıyor. Ya bir araba o çukura düşse, kaza olsa! Sorun giderildiğinde, o çukurun üzeri kapatılamaz mı. Kum mu yok, çimento mu yok, harç mı yapamıyorsunuz!
|
|||
Etiketler: VATANDAŞIN, DERDİNE, ÇARE!, |
|